bugün

KADIN 7.EVLILIGINI YAPMISTIR.ILK GECE KADININ BAKIRE OLDUGUNU GÖREN KOCA BENDEN ÖNCE 6 EVLILIK YAPTIN NASIL OLUYORDA BAKIRESIN DER?KADIN 1.KOCAM DOKTORDU AKSAM S.KER SABAH DIKERDi 2.KOCAM AVUKATTI HERSEYI DILIYLE HALLEDERDi 3.KOCAM CHP LIYDI IKTIDARSIZDI 4.KOCAM IMAMDI GERICIYDI 5.KOCAM MÜHENISTI ÖLÇER BIÇER S....R ZARAR VERMEZDi 6.KOCAMDA AKP LIYDI MILLETiN ANASINI SkMEKTEN BANA SIRA GELMEZDI...
Çorumluya 'gel gezek' demişler. "yevmiyesi ne kadar?" demiş. Amele.
deveye sormuşlar: boynun neden eğri? o da demiş; senin ağzını yüzünü sikerim!

----

eşeğe altın semer vurmuşlar; o da demiş;
madem altın alacak paran var git araba al lan piç!

genelde 18 dolaylarında gezer bu tür fıkralar. adı üstünde yarıyor.
Delinin biri yataktan düşmüş. Kalkmış yerine yatmış. 10 dakika sonra tekrar düşmüş."iyiki az önce kalkmışım, yoksa üstüme düşecektim"
Adamın biri sürekli iddiaya giriyormuş ve bu yolla milletin malını mülkünü alıyormuş. Bir gün komiser bunu çağırtmış ve "sen sürekli iddiaya girip milletin parasını alıyormuşsun yoksa hilemi yapıyorsun" demiş. Adam da "yoo ben doğruları söylüyorum mesela 300 lirasına iddiaya girelim ben sol gözümü çıkartırm" demiş. komiser kabul etmiş ve adam takma olan gözünü çkarmış. Sonra adam demis ki; "1000 lirasına iddiaya girerim ki benim şeyimin boyu bu binadaki tüm erkeklerin şeylerinin toplamından uzundur" demiş. Komiser içinden gülmüş ve "tamam lan" demiş. adam şeyini çıkarmış gayet normalmiş. Komiser; " ehehe kaybettin ver 1000 liramı" der. bunun üzerine Adam; "komserim hele bi eline al o hortum gibi olacak". komiser adamın dalgayı tutar tutmaz adam cep telefonuna sarılır, "ahmet olum 10 bin lirayı hazırla komserin eline verdim."
TEMEL BIR YARışMAYA KATıLıP KAZANıR ve KENDiSiNE BiR KiTAP HEDiYE edilir. kitabın ADı düz MANTıktır. TEMEL HEDIYEYI ALıRKEN SORAR;

-bu kitapta ne yazıyor?
-okuyunca öğrenirsin...
-ben onunla uğraşamam anlat sen bana.
-bak şimdi; senin evinde Akvaryum var mı mesela
-evet var...
-o zaman içinde Su da vardır
-evet var...
-içinde su varsa balık da vardır...
-evet var...
-balık varsa hayvanları da seviyosundur sen?
-evet....
-hayvanları seviyosan insanları da seversin heralde?
-evet
-o zaman senin sevgilin veya karın da vardır?
-evet var
-yalnız görünüyorsun o zaman senin karın vardır?
-evet..
-e karın olduğuna göre de homoseksuel diilsindir?
-evet...
-bak gördün mü?...

temel çok etkilenir, kitabı alır koltuğunun altına. eve doğru giderken dursun'u görür...

dursun sorar;

-temel o ne?
-düz mantık kitabı!
-nasıl bi şey bu anlat bana...
-bak şimdi; sizin evde akvaryum var mı ?
-yok
-o zaman sen ipnesin
radyo istasyonunun telefonu çalar. dj telefonu açar ve konuşmaya başlar.
- merhabalar.
+ merhaba.
- müzik isteğiniz varsa alabilirim.
+ hayır onun için aramadım.
- peki ne için aramıştınız ?
+ yolda bir cüzdan buldum. içinde 5000 lira para ve kimlik vs. var. kimlikte yazan isim için bir isteğim vardı.
- anladım. ismi buradan anons edeceksiniz ve bu sayede cüzdan sahibine gidecek. çok hoş bir davranış.
+ hayır. sıradaki duygusal ve üzücü müziği o kişiye adamak için aramıştım.
çocuğun biri sahil kenarında oynuyormuş, oradan geçe polis gelmiş çocuğa sormuş;
- ne yapıyorsun?
- polis yapıyorum.
- nasıl yapıyorsun?
- çok kolay; kum koyuyom su koyuyom bok koyuyom polis oluyor.
- polis çocuğu döver ve gider.

ertesi gün aynı çocuk yine sahil kenarında oynamaktadır. polis gelir ve sorar:
- ne yapıyorsun?
- polis yapıyorum.
- nasıl yapıyorsun?
- çok kolay; kum koyuyom su koyuyom bok koyuyom polis oluyor.
polis çocuğu döver ve gider.

- ertesi gün, aynı çocuk yine sahil kenarında oynamaktadır. polis gelir ve sorar:
- ne yapıyorsun?
- asker yapıyorum.
- nasıl yapıyorsun?
- çok kolay; kum koyuyom su koyuyom asker oluyor.
- neden bok koymuyorsun??
- bok koyunca polis oluyor.
--spoiler--
u2 trabzonda konser veriyomuş.. bono başlamış elini çırpmaya. sonra demişki "elimi her çırptığımda afrikada bi çocuk ölüyo!".. temel de "çırpmasana o zaman huur çocuğu!" demiş..
--spoiler--
(bkz: namık ile kör)

çünkü budur..
Yeni evli çift, gerdek gecesi sevişmek için hazırlanırken kadın birden eşine;

-Yapamayacağım, der.

Eşi sebebini sorduğunda;

-Bu papağan bana bakarken rahat davranamıyorum, yanıtını verir.

Bunun üzerine adam papağana doğru yönelir. Papağana:

- Şimdi arkanı dön. Eğer bizim tarafa dönecek olursan senin ananı sikerim, der.

Bunun üzerine papağan arkasını döner. Karı kocanın işi biter, sabah olur. Papağanın arkası hala dönüktür. Çift ise balayına gitmek için valizlerini toplamaya başlarlar. Fakat son bir parça valize sığmamaktadır. içeride şu diyalog geçer:

- 'ittir ittir...'
- 'Olmuyor ittiriyorum.'
- 'Biraz daha zorla, girdi girecek.'
- 'Dayanamayacağım, gücüm kalmadı.'
- 'Ha gayret, sık dişini, az kaldı giriyor.'
- 'Yok bu böyle olmayacak. Ben en iyisi gardolabın üstüne çıkıp oradan atlayiim, belki o zaman girer.'

Bunun üzerine papağan arkasını dönerek;

- 'Valla diil anamı, sülalemi sikseniz bu pozisyon kaçmaz...
karı koca doktora giderler. artık cinsel ilişkilerinin sona varmasından korkarak bayanın merakla doktora sorusu üzerine.
- doktor bey kocamın nesi var? kırık mı çıkık mı?
doktor cevaplar

ne kırık ne çıkık. bıkık bıkık.
uçakta 2 tane ibne sevgili varmış. gece herkes uyuyunca bunlar birbirlerine hallenmişler tam yapacakken ibnenin biri demiş ki
"ulan herkes uyudu ama nöbetçi hostes mostes olmasın görmesin sonra bizi"
diğeri de bi yastık isteyeyim ben bakalım uyumayan hostes varsa anlarız demiş. bir yastık verir misiniz demiş hiç bi ses gelmemiş. sonra diğer ibne bi güzel bunu şey etmiş.

her neyse güzel bi gecenin ardından sabah olmuş. yaşlı amcanın biri demiş ki " hostes hanım dün geceden beri boğazım çok kuru da bana bi bardak su verir misin ?"
hostes de "amca bütün gece susuz mu durdun niye bana söylemedin" demiş. amca:
"yavrum adamın biri bi yastık istedi bütün gece siktiler ben nasıl su isteyeyim" demiş.
roma'da dünyaca ünlü san pietro
kilisesi'nde büyük bir pazar ayini.
görkemli bir dinsel tören. papa bile katılıyor. koskoca meydan mahşer yeri
gibi. kilisenin içi de dışı da tıklım tıklım. bu arada kilise kapısında iki adam özellikle dikkati çekiyor. ikisinin de boynunda kocaman birer levha asılı. birinde;

"ben koyu bir hristiyanım, lütfen bana
yardım ediniz" yazılı.

ötekinde ise sadece; "ben koyu bir yahudiyim" yazıyor.

tabii ki kiliseden çıkanlar
hristiyan olduğunu ifade eden adama yanaşıyorlar ve ellerini ceplerine atıp cömertçe bir şeyler veriyorlar. yahudi
olduğunu ifade eden adamda ise
siftah yok. bu arada kiliseden çıkan iyi niyetli biri "yahudiyim" yazısı taşıyana
sokuluyor. "bana bak kardeş" diyor,

"..dürüstlük
iyi bir şey, ama binlerce hristiyan
kiliseden çıkarken, senin yahudi
olduğunu böyle aleni olarak ifade
etmen kanımca hiç de akıllıca bir
hareket değil. bak kimse sana para da vermiyor zaten. bence çıkar o yazıyı boynundan, sen de şu hristiyan gibi"

deyince; boynunda "yahudiyim" yazılı adam
"hristiyanım" yazılı olana dönüp
sesleniyor:

- heey! salamon! herife bak be! gelmiş
bize ticaret öğretiyor.
adamın sakalı ağarmış, saçı ise, gençlik vaktinde olduğu gibi, simsiyah duruyordu. Bu hali gören dostu lafı yapıştırdı: Her şey ortada, çok fazla çalışan şey, çabuk eskir. Çeneni, kafandan fazla çalıştırmışsın."
lise çagindaki bir çocuk okula kayit
olmak için gider
müdür sorar, " oglum adin ne ? "
çocuk : memehmet yayayayakut
müdür : oglum kekeme misin sen?
çocuk : hayir hocam , babam kekemeydi nüfus memuru da orospu
çocuguymus 305
yahudi'nin adi cıkmış bir kere ...
randevu evinin kapısını çalar: merhaba, samantha ile görüşmek
istiyorum.
bir dakika efendim.
adamı içeri alırlar. bir sure sonra çok
güzel bir kadın merdivenlerden iner:
- beni aramissiniz. - evet. geceyi seninle geçirmek
istiyorum.
- tamam, ama benim tarifem biraz
pahalıdır. geceliği bin dolar.
- parasi önemli değil. geceyi seninle
geçirmek istiyorum. beraberce yukarı çıkarlar. geceyi
birlikte geçirirler.
ertesi gün adam yine randevuevine
gelir. -samantha ile görüşmek istiyorum.
-beyefendi başka kızlarımız da var.
-umurumda değil, samantha ile
görüşeceğim. samantha gelir: yine mi sen! - evet. geceyi seninle geçirmek
istiyorum.
- yalnız fiyatımı hatırlıyorsun değil mi?
bin dolar.
- hiç önemli değil. ben geceyi seninle
geçireceğim. birlikte yukarı çıkarlar, o geceyi de
beraber geçirirler. ertesi gun, ayni adam, ayni
randevuevi: - merhaba, samantha ile görüşmek
istiyorum. samantha aşağı iner: tanrim, yine mi? - bak, devamlı müşterilere indirim falan
yapmıyorum. fiyatım ayni, bin dolar.
- onemli degil. geceyi seninle geçirmek
istiyorum. yine yukarı çıkarlar. islerini bitirdikten
sonra: - benden bu kadar hoşlanman çok
güzel ama anlayamıyorum.
- uç gece ustuste bana bin dolar
ödedin. nerelisin sen?
- tel aviv.
- tel aviv mi? benim ablam da tel aviv'de yasıyor.
- biliyorum, sana getirmem için bana
ucbin dolar vermişti de . 451
durumu çok net anlatan fıkralardır. 18 yaşındaki kız, annesine iki aydır
adet görmediğini söyler. annesi, çok
tedirgin olur ve eczaneye bir hamilelik
testi almaya gider ve sonuçlar kızın
hamile olduğunu gösterir. anne
çıldırmıstır, bağırır çağırır ve bunu yapan hangi domuz,bilmek istiyorum
der. kız telefon açar ve yarım saat
içinde bir ferrari evin önünde durur,
içinden hafif kırlaşmıs saçları ve çok
pahalı bir elbisenin içinde manyak
yakışıklı bir adam iner ve kapıdan içeri girer. anne baba ve kızla beraber
otururlar. adam; kızınız durumu anlattı, kişisel
durumumdan dolayı kızınızla
evlenemem, ancak tüm sorumluluğu
alıyorum der. eğer bir kız çocugu
doğarsa annesine; bir ev, bir yazlık
villa ve 1 milyon dolarlık bir banka hesabı, eğer bir erkek çocuk olursa;
birkaç fabrika ve bir milyon dolarlık bir
hesap, eğer ikiz doğarsa her ikisine de
500 bin dolarlık hesap ve bir fabrika
vereceğim, der. ancak düşük olursa.... o zamana kadar sessizce bekleyen
baba elini dostça adamın omuzuna
koyar ve ne olacak o zaman tekrar
s......sin evladım der. 51
Adamın işi varmış, Ankara'ya gidiyormuş, tam uçağa binerken kulağında bir
ses:

"-Binme, bu uçak düşecek...

"Dönmüş, bakmış, kimse yok, ama içine de bir kurt düşmüş, binmemiş...

ikinci uçağı beklerken kara haber ulaşmış:"-Uçak düştü kurtulan olmadı...

"Koşmuş Haydarpaşa'ya, bilet almış, tam trene binecek, aynı ses kulağında;

"-Binme bu trene, raydan çıkacak..."Dönmüş, bakmış yine kimse yok,
trene binmemiş, gelmiş eve...

Sabah gazeteyi açınca tüyleri ürpermiş;

"-Tren Eskişehir'de raydan çıktı, şu kadar ölü, şu kadar yaralı...

"Koşup otobüse bilet almış, tam binerken yine o ses;

"-Freni patlayacak..."Dönmüş yine kimse yok...

Dayanamamış, bağırmış:

-Sen kimsin yahu?...

"-Ben senin altıncı hissinim..

."Adam iyice kızmış

:"-Ulan evlenirken neredeydin?...

"O ses yine dalgalanarak söylenmiş;

"-Büyük kazalara karışmıyoruz...":):):)
açık saçık fıkra sevmem genelde ama buna gülmüştüm.
Yaşlı bir adam genç bir kızla evlenmiş ama kız orgazm olamıyormuş.
Doktora gitmişler. Doktor "siz sevişirken üstünüzde genç yakışıklı bir delikanlı havlu sallasın" denemişler olmamış.
Yine doktora gitmişler. Doktor bu kez "genç yakışıklı sevişsin siz havlu sallayın beyefendi." demiş.
Denemişler ve kız tabi ki genç delikanlı sayesinde orgazm olmuş.
Bunun üzerine yaşlı adam gururla "gördün mü delikanlı! Havlu böyle sallanır!"
4 kardes varmış. bu kardeşlerin üçü doğru yolu seçmişler
namazını niyazını orucunu tutup allah için hayırlı işler yapmışlar.

diğer 1 kardeşleri ise kendini şaraba vermiş hergün içip günah defterini rekorlar kitabına dogru sokmaya çalısıyormuş.uzun süreler sonra bu 4 kardeş ecelleri
gelip ölmüşler. kardesler bir arada toplanıp sorguya çekilmişler. dogru
yolu seçen kardeslerden ilkine sormuşlar;

- allah için dünyada ne yaptın?cevap vermiş

- orucumu tuttum
namazımı kıldım zekatımı verdim allaha layık olabilmek için kulluk
görevimi iyi güzel bi şekilde yapmaya çalıştım.

bunun üzerine sorgucu melekler ;

- tamam o zaman sen al bi huri çık yukarı cennete demiş. ve sonra dogru yolu seçen 2. kardese gelmis sorgu sırası.
- allah için ne yaptın?

- orucumu tuttum
namazımı kıldım zekatımı verdim allaha layık olabilmek için kulluk
görevimi iyi güzel bi şekilde yapmaya çalıştım. diye cevaplamış.

- sende al bi huri çık yukarı demişler.ve 3.iyi olan kardeşede sormuşlar aynı soruyu oda diğer iyi olan kardeşleri gibi soruyu yanıtlamış.

onada aynı şekilde sende al bi huri çık yukarı demişler. sonra sıra gelmiş bizim şarapçıya, sormuşlar

-allah için ne yaptın?

şarapçı ;
-valla ben bişey yapmadım paso şarap içtim karılarla yattım kalktım günah işledim.

bunun üzerine ona:
-sen in aşşagıya cehenneme yanacaksın demişler.

şarapçı:
- ver bi şişe şarap ineyim demiş.

sorgucu melek:
-niye aşşası meyhanemi ki ?

şarapçı:
-niye yukarsı kerhane mi? *mına koyim ...al bi huri cık yukarı ! al bi huri cik yukarı.
camiye ayakkabıyla girdiler. malum şahıs.
açık saçık fıkra sevmem genelde ama buna gülmüştüm.
Yaşlı bir adam genç bir kızla evlenmiş ama kız orgazm olamıyormuş.
Doktora gitmişler. Doktor "siz sevişirken üstünüzde genç yakışıklı bir delikanlı havlu sallasın" denemişler olmamış.
Yine doktora gitmişler. Doktor bu kez "genç yakışıklı sevişsin siz havlu sallayın beyefendi." demiş.
Denemişler ve kız tabi ki genç delikanlı sayesinde orgazm olmuş.
Bunun üzerine yaşlı adam gururla "gördün mü delikanlı! Havlu böyle sallanır!"
Bir üniversitenin kütüphanesinde Erkek kızın masasına yaklaşarak yavaşça sorar: "Yanınıza oturabilir miyim?"

Kız, yüksek sesle yanıt verir:

"GECEMi SiZiNLE BERBAT ETMEK iSTEMEM!.."

Kızın sözlerini herkes duymuş, başlarını kaldırmış,
dik dik ayaktaki Erkeğe bakmaktadırlar...
Erkek çok utanır ve hiçbir şey diyemeden,şaşkın şaşkın kendi masasına geri döner...

Birkaç dakika sonra kız yerinden sessizce kalkar, Erkeğin masasına yaklaşır ve ona yavaşça şöyle der:

"Ben psikoloji öğrencisiyim; demin,şaşıran bir erkeğin nasıl
tepki vereceğini öğrenmek istemiştim; bu arada sizi de herkesin önünde biraz
utandırdım sanırım, özür dilerim!"

Bu kez Erkek onu yüksek sesle yanıtlar:

"BiR GECELiĞiNE 200 DOLAR MI?.. ÇOK PARA!.."
Adamın dediklerini de yine herkes duymuştur ve bu kez ayaktaki kıza dik dik bakmaktadırlar ki, adam şoka girmek üzere olan kızın kulağına yaklaşıp şöyle fısıldar:

"Ben de hukuk öğrencisiyim: çevreye birini suçluymuş gibi nasıl gösterebilirim öğrenmek istemiştim, özür dilerim!
Patron Sekretere:
Bir haftalığına iş için yurtdışına çıkacağız. Ona göre hazırlan.

Sekreter kocasını arar :
Patronla bir haftalığına yurtdışına çıkacağız. Sen başının çaresine bakarsın.

Kocası sevgilisini arar :
Karım bir haftalığına yok. Bu haftayı beraber geçirelim.

Sevgili Özel ders verdiği minik çocuğu arar :
Bu hafta sana ders veremicem. Gelmene gerek yok.

Minik çocuk Dedesini arar :
Dedecim. Bu hafta dersim yok. Öğretmenim yok.Bu haftayı beraber geçirelim.

Dede (1.bölümdeki patron olur) sekreterini arar:
Bu haftayı torunumla geçireceğim. Gezimiz iptal oldu. Gidemicez.

Sekreter kocasını arar :
Gezimiz iptal oldu. Gidemicez.

Koca sevgilisini arar :
Bu hafta beraber olamıcaz. Karımın gezisi iptal oldu.

Sevgilisi ders verdiği minik çocuğu arar:
Bu hafta sana ders verebileceğim. işlerim iptal oldu.

Minik çocuk Dedesini arar :
Dedecim. Öğretmenimin işleri iptal oldu. Bu hafta beraber olamıcaz. Çok üzgünüm.

Dede sekreterini arar :
Merak etme. Bu hafta yurt dışına çıkabileceğiz. Hazırlıklarını yap..