bugün

dün akşam arabanın bagajını açık bıraktığımı, dolayısıyla kapıların da kapanmadığını sabah işe giderken farkettim.
hem bagaj hem de kapılar açıktı bütün gece, allahtan bişey olmadı, sabah ilk işim güneş gözlüğümü öpmek oldu.
üç ayrı zamanda, üç kere markete gidip, şampuan alıyorum diye, saç kremi almak...
O değil de, saç kremi kullanmam ben...
Bir gün sakal tıraşı olurken yüzüm köpüklü, elimde traş bıçağı var burnum o kadar çok kaşındı ki bir anlık refleks sonucu 3 bıçaklı makine ile burnumun üstünü kaşıdım. Tabii kan revan içinde kaldım.
18 yaşına gelmiştim.

babamdan bana araba kullanmasını öğretmesini istemiştim, neyse efenim başladım sürmeye ama yolun hep sağ tarafına bakmayı unutuyordum, vites değiştirirken, sağa bakmamışım. bammm.

babam bir daha öğretmedi, önemli değil, şimdi yukarıya bile bakabiliyorum tabi.
sınavda nasil olsa cevabı aklımda deyip sona bıraktığım soruyu yapmayı unutarak sınavdan çıktım .sonuç (bkz: büt) .
askerde yanlışlıkla arkadaş roket atmıştım. dalgınlık işte, sonra beraber öldük.
cep telefonuyla konuşurken ceplerde telefon aramak ve bunu karşı tarafa da söylemek...
sakal traşı olurken kaşınan burnumu elimde permatik olduğunu unutup permatikle kaşıdım. Sonuç burnumda ciddi kesikler oluştu.
Televizyonu açmaya çalışıp elektriklerin gittiğini fark ettiğimde PC ye yönelip onu açmaya çalışmam.
Gözün dalması gözünün daldığı noktada en alakasız çocuğun bulunması ve çocuğun kendinden hoşlanıldığını sanması.
Bi keresinde hiç unutmam iş yerine gelip hangi akla hizmetse içeriden kilitledim kapıyı. Sonra kahvaltılık bişey almak üzere dışarı çıkayım derken bi de baktım kapı kilitli. En az 2 saat boyunca "kim beni dışarıdan kilitledi" diye ne kadar arkadaşım varsa aradım. Sonra masanın üstünde anahtarımı gördüm. O an ne kadar çük kafalı bi adam olduğumu anladım işte. (bkz: avel olmak)
Yanlış başlık girme (?).
garsona tavuk chicken istediğimi söylemek.
sevdiğinizle mesajlaşırken buna inanmayan arkadaşa konuşmanın bir bölümünü yollamak ama yolladğın kişinin yine sevdiğin kız olması
sıranın üzerinde dalınmış bi vaziyette yatarken sizi sürekli arkadaşınızın rahatsız etmesi nedeniyle ona artık bakmadan sik.tir git a.ına koyim gibi küfürleri söylemek ama ders başlamıştır ve o rahatsız eden arkadaşınız değil disiplin kurulu başkanı olan öğretmeninizdir
kızla olan sorunlar yüzünden dalmışsınızdır ve ev arkadaşınıza dert yanarken kızın eve gelmiş ve ev arkadaşınızın kızı içeri alıp kendisinin s.ktir olup gittiği andır.
eski sevgiliyi gördüğümüzde ve hala sevdiğimiz için yeni sevgilinin yanına gittiğimizde eskinin adıyla yeniye hitap etmek.
motoruna silah saklanmış arabayı, iç-dış yıkamaya vermek.
Geçen gün işler baya yoğundu...bi yeri aramam gerekiyor kafam Dalgın cep telefonumu bulamıyorum...lan masanın üzerinde bi telefon var kardeşimin eski telefonu "bunun ne işi var burda" diyorum hiç sallamıyorum.lan kaybettik telefonu derken birden bir Aydınlanma geldi...telefonum tamirde hattım da kardeşimin telefonda takılı...
Elimde telefon, 5 dakika telefonumu aradığımı bilirim. En tehlikelisi de trafikteki dalgınlıktır. 3 saniyelik bi dalgınlık hayatınızı karartabilir aman diyeyim.
En sevdiğim çanta mı minibüste unutmuştum sanmıştım, okula vardiktan sonra iki vesayet önce bindiğim minibuscuyu bulup cantami bulun diye israr edisim ve cantamin evden cikisiydi.
Lisedeyken okulun gezisi için tüm sınıftan toplanan paraları başka bir şey sanıp, sobaya atarak cayır cayır yanmalarını izlemem.
Ciğerime oturmuştu resmen ve o parayı denkleştirene kadar neler çektim.
Elimde sigara varken yeni sigara çıkarıp yakmak. Bu daha bir tanesi çok var aklıma geldikçe yazarım.
iş yerinde entry okurken yanlışlıkla sigara yakmaya yeltenmek.
sabah üst baş giyinilir çıkmadan önce dişler fırçalanır. diş fırçası unutulmasın diye pantolonun arka cebine bırakılır ve o şekilde unutularak okula gidilir.
telefonu açıp kim o demek ve zile basana alo demek...
Sevgiliden ayrılırken söylenen " hadi görüşürüz" dür.
elektrikli battaniyenin fişini taktığımı sanıp ütünün fişini takmıştım.