bugün

bir zamanlar bunlar her yerde dışlandı okumalarına izin verilmedi ve küçük yerlerde barınamadılar. büyük şehirlerde ticaretle uğraşmak zorunda kalmaları lehlerine oldu...
Yahudilerin dünyayı s*kmesine bayılıyorum. Bir zamanlar dünya onuları s*kti, dışladı. Sıra onlarda.
Networkinglerinin çok gelişmiş olması. Mesela Facebook u ben kursam elimde patlardı ama yahudi kurunca satışları patlıyor.
dünya gavura ahiret bize inşaALLAH .
en genel manada finansı iyi yönetmeleri.

en özelden en genele kadar finansı yani para yönetiminde çok başarılı olmaları. sanayi devrimiyle birlikte paranın değerini kavramaları ve yüz yıllık iki yüzyıllık uzun vadeli planlar yapmaları. ve bu planları devletlere göre yapmaları.
şahlanışlarından günümüze kadar ikinci dünya savaşı hariç önlerine ciddi hiçbir engelin çıkmamış olması,
amerika kıtasının keşfi, abd'nin kuruluşu sonrasında oradaki maddi-manevi kaynakları çok iyi kullanmaları,
bence en önemlisi geçmişlerinden ders almaları, akıllanmaları.
sanayi devrimine kadar yahudilerin toprak sahibi olmaları yasaktı.

her toplumda dışlanan toplum olmuşlardir ve sürekli sürgün edilmişlerdir.

toprak sahibi olamamaları ve sürgün ediliyor olmalari onları topraktan alıp ticarete ve el ustalığına yönlendirmiştir.

sanayi devriminden sonra tüketimin artmasıyla ticaret daha değer kazanıp toprak önemeni kaybedince yahudilerde haliyle zenginleşmişlerdir.

ayrıca yahudilerim zenginliğinin büyük rolü hiç kuşkusuz parayla para kazanıyor olmalarıdır, yani faiz..

hristiyanlık ve müslümanlıkta faiz haram olduğundan tefeciliği yahudiler yapmıştır. tefecilik onlara parayı yönetebilme beceresini kazandırmıştır.

günümüz ekonomisinde faizin, borsanın vb parayla para kazanma ortamalarını büyüklüğünü düşündüğümüzde zengin olmalarıni kolaylıkla anlayabiliyoruz.

yahudilerin zenginliği için venedik tacirini izleyebilirsiniz. orada bu konuyu hissedersinz.

ayrıca dünyada ticaret dürüstluğü denilince akla ilk yahudiler gelir. haliyle dürüst olunca da kazanıyorsun.
Maddeye inandıkları ona dayandıkları için
Maddeyi ellerinde tutarlarsa onun sayesinde herşeyi elde edebileceklerine inandıkları için
Şahsiyetsiz yöneticileri parayla istedikleri gibi kukla edeceklerine inandıkları için.
Çok sıkı milliyetçilik yaptıkları( oysa her ülkede, milliyetçilik yapmayı çağdışılık diye yutturmuşlardır) için birbirilerine yardım ettikleri için.
Stefan zwing anlatıyor bunu dunun dunyasinda egitim egitim ve para ...
Ticari kafaları iyidir, alış verişte güvenilirdirler, mücevher ustalarıdırlar, elmasın nasıl işleneceğini onlar bilir ve sadece yahudi olanlara öğretirler. Örneğin Bir vakit altın ile alışveriş yapılırken özellikle bu yolculuklar esnasında sorun oluyordu, bunun önüne geçmek için bugün bile kullandığımız , isme özel çek senet piyasasının kapısını açtılar. Mesela kanada'nın ilk yıllarında herkes para ve altınını köşe bucak saklarken bunu fark ettiler ve kanada'nın ilk bankasını kurdular, promosyonlar ile halkı buraya çektiler, bugün Montreal'e giderseniz meşhur bankalar caddesini görürsünüz, ta o zamandan kalma bir sistem ve Yahudilerin eseri. islâm peygamberi bile zırhını bir yahudi tüccara rehin bırakarak vefat ediyor, yada hayatta iken yüzüğünü bir yahudi ustasına yaptırıyor. Yani adamların bu hali atadan dededen gelen bir şey, tabi bunda bilgilerini sadece kendi içlerinde paylaşmaları, yahudi soyundan olmayanla evlenmemeleri gibi etmenler de söz konusu.
Sırbistan 700 osmanlı eserinin 2 tanesi hariç hepsini yıkmıştır. Mekke'de Osmanlı'dan kalan en değerli eserlerden Ecyad Kalesi. 2002'de yıkıldı, yerine otel yapıldı. Fakat bugün israil topraklarındaki osmanlı eserleri bırak yıkılmayı en iyi şekilde korunmuş hatta bırakıldığı haliyle kullanılmaya devam edilmektedir. Adamlar zeki aga diğer milletler gibi kompleksli mallar değiller.
Avrupada yahudiler mülk edinme hakkına sahip değillerdi ve hava kararınca şehir dışına çıkarılırlardı hatta getto ismi venedikte yahudilerin kapatıldığı yerlerden gelmektedir. Mülk edinme ve vatandaşlık haklarından mahrum olunca yapmalarına izin verilen ticaret ve tefecilik işlerinde geliştiler. Sürekli horlanan bir gruba üye oldukları için de aralarında dayanışma duygusu gelişti.
Üniversitedeyken, aynı dersi aldığım Yahudi bir öğrenci vardı. Kendisi israil’den yeni gelmiş, dışardan gelen herkes gibi ABD’deki yaşamına alışmaya çalışıyordu. Arkadaş diyecek kadar yakın olmadık hiç ama ara ara muhabbet ederdik.

O zamanlar, çalıştığımı da bildiğinden dolayı beni her gördüğünde iş baktığını söyleyip, kendisine bu konuda yardımcı olmamı isterdi.

Açıkçası, bakacağımı söylesem de hiç ilgilenmemiş, her seferinde kendisini savuşturmuştum.

Artık yüzsüzlüğe varan ısrarı o kadar arttı ki, dayanamayıp mübalağalı ve alaycı bir dille, ABD’nin kendileri tarafından yönetildiğini, dışarı çıkıp Yahudi olduğunu bağırması durumunda bile iş bulabileceğini söylemiştim.

Kızmış olsa gerek, benden uzun bir süre uzak durdu. Bir zaman sonra yüzünde hiç unutmadığım bir sırıtmayla yanıma gelerek haklı olduğumu ve emlakçılık yapan bir firmaya ofis elemanı olarak girdiğini söyleyince oldukça şaşırmıştım. Ben ise garsonluk yapıyordum.

Nasıl bulduğunu sorduğumda ise, bir benzinlikte gece vardiyasında çalışmaya başladığını, benzinliğe gelen 50’li yaşlarda bir müşterinin kafasındaki kipayı görüp, (Siyonist) Yahudi olduğunu öğrenince kartını vererek kendisini aramasını istediğini söyledi.

Haliyle arayarak buluştuğunu, kendisinin de Yahudi olduğunu öğrendiği adamın, “Yahudilerin o tarz işlerde çalışmaması gerektiğini, zamanı gelince kendisinin de bir başka Yahudi’ye yardım etmesi şartı ile” işe aldığını anlattı.

Oldukça şaşkındım çünkü bildiğim kadarıyla çalışma izni bile yoktu. Buna rağmen işe başladığı firma, risk alarak kendisine nakit para ödemesi yapıyor ama bir Yahudiyi benzinlikte çalıştırmıyordu..

Bu firma, zamanla bu çocuğa H1B vize denilen çalışma iznini, daha sonra ise yasal oturum iznini aldı. Uzun bir müddet bu firmada çalışan çocuğun zamanla pozisyonu ve maaşı da yükseldi.

Aradan yıllar geçti.. Şu an evli ve 2 çocuk babası olan bu Yahudi çocuk, şimdi daha iyi bir şirketin New York ofisinde yetkili müdür olarak görev yapmakta ve eminim ki kendisine iş verilirken söylenen “başka bir Yahudiye yardım” şartını yerine getirmekte..

Bizde mi? Bizde durum çok daha farklıydı. Günlük ihtiyaçlarını gidermek için çalışmak zorunda olan Türk öğrenciler, Türk işadamları tarafından çalışma izinleri olmadığı için çok cüzi paralara suistimal ediliyor, üstelik kendisini işe aldığı için minnet duymasını istiyorlardı.

Çoğu parasızlıktan başladığı okulları bitiremiyor, yıllarca sözde Türk iş adamlarının altında ülkeden atılana, ya da yasal oturum hakkını kazanana kadar eziliyordu. Haliyle çoğunda Türklerden uzak durma eğilimi baş gösteriyordu.

Zamanla iş kurmayı becerenler, geçmişte çektiklerini bahane ederek altındaki işçilerine çektirmeye başlıyor, Yahudi çocuğun işe alınmasındaki “başka Bir Yahudi’ye yardım etmek” zinciri bize gelince başka bir işçiyi ezmeye dönüşüyordu.

işin üzücü kısmı ise, bu durum sadece iş alanında değil, neredeyse her alanda geçerliydi. Onlar kendilerinden birinin başarısına kutlama düzenlerken, bizde ise, başarı elde eden kişi nazar değeceği korkusuyla yakınlarına bile söylemeye çekiniyor.

Onlar başarıyı ve sıkı çalışmayı ödüllendirirken, bizde, “madalya mı takacaklar?” mantığıyla kaliteli bireyler bile sıradanlaştırılıyor, vasat kişiler haline getiriliyor. Diğer yandan ise, iş yapana küçük bir takdir bile çok görülüyor.

Bu yüzden, başarılılarımız kendilerine gösterilen ilgi sebebiyle onların firmalarını tercih ediyor.

Bu yüzden, işadamlarımız lokal bir firma, gençlerimiz vasat bir öğrenci, diplomatlarımız klasik bir memur olmaktan öteye gidemiyor ve bulunduğumuz ülkelerde etki gösteremiyoruz.

Üzücü kısmı ise, Araplar’la da çalışmış biri olarak söyleyebilirim ki, bu durum onlarda da farklı değil. Ama Müslümanların yaşadığı sıkıntılar mevzu bahis olduğunda israil’e kahır okuyorlar.

Oysa unutulan şey Allah’ın adil olduğudur. Birbirini ezerek zengin ve güçlü olacağını sanıp, mücadele vermesi gerektiği değerleri unutan Müslümanlar kahır okudu diye Allah kimseyi kahretmez.

Beğenelim ya da beğenmeyelim, ülkeleri için çalışıyorlar, sabrediyorlar, bugüne değil, yarına odaklanıyorlar ve en önemlisi birlik olarak birbirlerini yükseltiyorlar.

Bunu kabul etmedikçe ve onlarla bu meziyetler üzerinden rekabet etmedikçe kahrolan sadece biz olacağız.
Adamlar tarih boyunca itilip kakılmış kuyruk acısı unutulmaz ve dünyada azınlık bir millet, ondan mütevellit dünyanın efendisi olmak için it gibi çalışıyorlar.
"Ey israiloğulları! Sizlere ihsan ettiğim nimetimi ve sizi vaktiyle âlemdeki ümmetlere üstün tuttuğumu hatırlayın!"

(Bakara, 2/122)
dayanışma , kapalı toplum , araya kimseyi
almama , eğitime verilen önem . temel motivasyon
ise " biz üstün , seçilmiş ırkız " .

biz türklere dayatılan şeyler " ne olacak , herkes
allahın kulu , mülk allahındır , önemli olan insan olmak " .

sonra , gelsin kürt kamburu , arap kamburu .....

sırtımızda 20 milyonu taşıyalım ...
zamanında kuyumculuk işiyle uğraşmaları.
Yardımlaşma, Birliktelik ve zeka.
uludağ sözlükte takılmamalarından kaynaklı olabilir.
Hayatı sadece. Dünya sanmalari. Tahrif edilmiş Tevratin insanları,somurmeyi emretmesinden.
Ortalama iqlarının 100+ olması. Ayrıca gifted sayısında da diğer toplumlara göre bariz üstünlükleri var.

Yahudilerin bu kabiliyetleri haklarında bi ton şehir efsanesi uydurulmasına sebep olmuş tarihsel süreçte pagan roma'dan, hiristiyan avrupaya, nazilerden, müslümanlara pek çok kıskanç zümre tarafından katliam/pogrom/soykırıma uğramalarına yol açmıştır.

Bugünse yahudi düşmanlığına cevabı israil ordusu veriyor zaten. Bu saatten sonra da bilekleri bükülmez haters gonna hate.
إنهم يدعمون بعضهم البعض
birlikte çalışmaları ve ticarette dürüst olmalarıdır. Basit bir örnekle açıklayayım;
ABD'de 20 tane şeker kiosku olan bir şirkette çalışıyorum(sahibi türk). Bu kişi işi büyütmek istediğini, şekerleri kendisi üretmek istediğini, yatırımcı vs. aradığını söylediğinde tanıdıgım tc vatandaşlarına bu durumu ilettim(hatta birisi abd vatandaşı, tam uyum sağlamış bir kişilik). Durumu anlatınca söylediğı şu idi;
*ya türkiyede taşaklı tanıdıklarım var, rakip firma oluşturalım, demek ki bu pazarda iş var*. Bizimkiler birbirlerine yardım etmek yerine, kuyularını kazarlar ve hiçbirisi başarılı olamaz.
yahudiler ise rakip firma olmalarına rağmen, birbirlerini kötülemez, hatta gerektiğinde beraber çalışırlar ve birlikte büyürler.
ortadoğu ülkesi kafasıyla yahudi kafası arasındaki fark budur. Ondan dolayı israil büyür ama ortadoğunun dünyaya katkısı yemek harici 0'dır.
Say say bitmez olumlu sebeplerdir.
Birincisi çok çalışkandırlar, mızmızlık etmeden, şikayet etmeden, disiplinle çalışırlar.
Dürüstlükten taviz vermezler, yani teraziyle oynamazlar, stoklayıp yok satmazlar, alıcıyı aldatmazlar.
Birbirlerine sıkı sıkıya bağlıdırlar, her anlamda birbirlerini destekler, yardım eder, birbirlerinden alışveriş yapar, eksiklerini, gediklerini elbirliğiyle hallederler.
Anlamsız ve gereksiz harcamayı sevmez, geleceğe yatırım yaparlar, çocuklarını, torunlarını, torunlarının çocuklarını...vs geleceklerini bile teminat altına alma azimleri ve istekleri vardır.
Yani bize benzemezler azizim, birbirinin kuyusunu kazan bir ırk değillerdir.
Ticarete kafalarının basmasıdır. fakirliği zayıflık olarak görürler. Çalışkandırlar. davut güzel sesiyle ulusun, yehova yahudileri korusun!
Yahudi firmasında çalışıyorum, hammadde fiyatı diğer firmalardan pahalı da olsa gidip kendileri gibi yahudiler ile ticaret yapıp birbirlerini destekliyorlar.