bugün

reddit.com
Dile ne kadar maruz kalırsanız kalın (o ülkede yaşqmadığınız sürece) işin matematiğine inmezseniz öğrenemezsiniz.
Aslında bunların hepsi birbiriyle içiçe geçer dil öğrenmede. Dile maruz kalmak da önemlidir, gramerine odaklanmak da. Dil öğrenirken tek bir beceriniz gelişmez mesela. Yazma, konuşma, okuma ve dinleme hep belli bir paralellikte gelişim gösterir.
Yanlış kitaplardan çalışmak, size uygun olmayan öğrenme metodları uygulamak dil öğrenmenin önündeki en büyük engellerden. Bunları doğru belirleyip bir de kendinizi yazılı ve sözlü olarak hedef dile maruz bırakırsanız mutlaka ilerlersiniz.
konuşurken... kısa kısa cümleler kurun, ard arda kurun. birden içinde bir ton bağlaç şu bu içeren bir cümle kurmaya kalkar ve becemezseniz psikolojik olarak sizi etkiler.

aynı şeyi kısa cümlelerle yapıp anlaşıldığınızı görmek moralinizi yükseltir.

bir zaman sonra iki cümleyi birbirine bağlayan tek kelimeler kullanmaya başlarsınız. bu moralinizi daha da yükseltir.
bele bele zamanla zenginleştirin cümlelerinizi.
ihtiyacımız olan tavsiyelerdir. değerli sözlük üyelerine bir sualim olacaktı. dün güzel kaliteli bir ingilizce kitabı aldım ve bu sefer kafaya koydum. bir kaç uzman tavsiyesi de alarak kendime yol çizdim fakat sorum şu ki normal bir birey günde kaç ingilizce kelime öğrenmeli yani ben 5 olsun ama her gün olsun bizim olsun diye düşündüm fakat bu fazla mıdır az mıdır görüşlere açığım.
telefonunuzun dilini öğrenmek istediğiniz dilde yapın.
fonetikten ve alfabeden başlamayı unutmayın, her zaman.
dil dile değecek hafız.
Öncelikle, alanınızı belirlemenizi öneririm. Mesela, sadece sınavlara girmek için yabancı dil öğrenmek isteyen arkadaşlar kırtasiyelerde bulunabilecek egzersiz kitapları alsınlar. Benim gibi ileride çalışma hayatınızda, günlük yaşamınızda konuşmak, iletişim kurmak için öğreniyorsanız eğer, durumunuz varsa mutlaka o ülkenin kısa dönemli dil okullarına başvurmanızı öneririm, yoksa durumunuz yukarıda bir arkadaşın da dediği gibi konuşabileceğiniz birilerini bulmanızı öneririm. Ayrıca o dilde seviyenize göre kitaplar okumanız da çok faydalı olur. Öğreneceğiniz dilde Filmler izlemeniz de çok faydalı olacaktır. Başlarda o dilde altyazıyla izlemenizi öneririm.
(bkz: tots tv)
(bkz: ozmo)
yüzde sekseni "dili dile değdir" olan tavsiyeler. dil bulduk ta değdirmesi kaldı amk.

türkçe bir şarkı sözünü öğreneceğiniz dile çevirin. bak valla aradan yirmi yıl geçse de unutulmuyor.
işte metin:
deçe saçların negrulaşmış kolega, latine lamine lafel çektiren mi yeste? (rumence)
bu Kadar biliyorduk olm, hepsini çeviremedik. ne gülüyorsunuz. ama unutulmuyor bak. kesin bilgi yayalım.
öğrendiğiniz sadece dil olsun.
misal ingilizce öğreniyorum diye kendinizi kraliçeye adamayın. komik oluyorsunuz, buna gerek yok. sonuçta siz ingiliz olmayacaksınız ingilizce bilen bir türk olacaksınız.

dil size gerçekten lazımsa ve istekliyseniz yola çıkın. yoksa sultanahmette turist bir şey sorarsa ve ben cevap veremezsem rezil olurum mantığıyla işe girişmeyin.

önce kendi dilinizi iyi öğrenin.
son olarak dil bilmek güzeldir lakin kendini bilmek daha güzeldir. bunu da unutmayın.
başlıktan anlaşılacağı üzere hala ingilizce bilmeyen insanlar var bu ülkede. yazık.
work and travel la 3 ay yurt dışına gidin hem çalışıp para kazanın hem de dil öğrenin.
Kelime haznenizi genişletin.
aşağıdaki tavsiyeler ingilizce için geçerlidir.

üniv.de ingilizce ogretmenliği, tercümanlık, ingiliz edebiyatı falan okumayanlar
+
üniv. okumayanlar/okuyamayanlar/ okulda ingilizce dersi olmayanlar için:

iyi bir kurs (paran varsa tabi) + ingilizce altyazılı filmler + yabancı şarkılar + hepsinden önemlisi kitaplar
alıcaksın 1. seviyeden son seviyeye kadar. en basit hikayeden en agır olanına kadar.
emek vericeksin haftalarını vericeksin bıkmadan okucaksın. bilmediğin kelimeler için sözlük taşıcaksın.
ya da telfondan sözlük kullanıcaksın vs vs
bu dili konuşucam diyorsan bunlar şart. he birde paran varsa direk yurtdışı. speaking için net çözüm bu.

(bkz: biliyoruz da konuşuyoruz)

(bkz: tecrübeyle sabittir)
Bilimsel bir arastırmaya göre bir kelimeyi 180 kere söyleyince hafızanda yer ediniyormuş. En iyi tavsiye tekrarlamak.
kelimelerin türkçe karşılığını düşünmeden, konuştuğunuz dilin tamamen ayrı bir dil olduğunun farkına varın.
(bkz: g point dil merkezi)
direkt ezber yapmaya değil de mantığını kavramaya çalışın...

eklemeli mi çekimli mi heceli mi?
söz dizimi nasıl?
hangi dillerle akraba ve kökeni nedir?
zaman çekimleri nedir? nasıl yapılır?(değiştirerek mi ekleyerek mi?)

vb. sorulara cevaplar bulup bu cevapları da aklınızda tutarsanız her şey çok kolay olacak, güvenin bana...
facebooktan yabancı iki üç arkadaş ekleyip onlarla muhabbet edersen bayağı pratik yapmış oluyorsun. ingilizcemi böyle geliştirdim.
nefret etseniz bile bol bol listening yapın şarkı film vs. gibi. emin olun çok yararı vardır. daha sonra ingilizce şarkıları dinlerken, altında ki ingilizce yazılımdan takip edip, söylemeye çalışın. bol bol kelime ezberleyip, grammer çalışın. bunları düzenli ve isteyerek yaptıktan sonra writting yazmak çok kolay olur.
work&travel yapın. cebinizden para vermeden hem dil ögrenin hem farklı bir kültür görün hemde para kazanın.
çizgi film/film izlemek gerçekten işe yarar.
bütün yazımı dili ingilizce, altyazıları ispanyolca olan sünger bob bölümleri izleyerek geçirdim; test ettim onayladım.
esas olarak sayısal veya sözel zeka hangisine daha yatkınsanız onun üzerinden bir kodlama çalışması yapmalısınız. sonuçta düzenli bir algoritmanın ardından yaratılan yeni bir sistem ile ezber yapamadığını düşünen kişiler dahi iyi bir seviyeye gelebilirler. asla bir dili öğrenmeyi ezberlemekten ve sıkıcı bir çalışma temposuna mahkum olarak yalnızca kaynaklardan* ibaret sanmayın. beyninize, bilincinize, yeteneğinize güvenin. konuşmayı yeni öğrenen çocuk havasında bir süre kalacak olsanız bile sıkılmayın. direnin, diretin.
ilk seferde öğrenirseniz öğrenin öğrenemezseniz vazgeçin. *