bugün

doğal ihtiyaç.
dünyanın en güzel aktivitelerinden bir tanesi..
işe giderken insana ayrılması imkansızmış gibi gelen, tatil günlerinde de bok varmış gibi sabahın köründe uzaklaşan sinir bozucu ihtiyaç.
uyku nimettir. bambaşka, sadece kendine ait bir dünya gibidir. orada içine attığın her şeyle birlikte ve özgür olabilirsin. rüya denen muhteşem oyunları oynayabilirsin. dilediğince yalnız kalabilirsin ya da birlikte olmadığın insanı en değerlin yapabilirsin orada. kimse sana hesap sormaz bilinçaltın yüzünden. uyku, özgürlükler ülkesidir.

uyku terapi gibidir. korktuğun, kaçtığın, istemediğin ne varsa uyurken uzaklaşırsın ondan. daha iyi, daha güçlü, daha mutlu bi insan olabilirsin. daha değerli hissedersin kendini, istersen... ya da o korktukların yapışır boğazına, onlarla kabuslarda da olsa yüzleşmek zorunda kalırsın. eninde sonunda uyandığında kafana takılır bu. belki de ufak da olsa bir adım atarsın çözmek için...

uykunun en tatlı anı uyandırıldıktan sonra "5 dakika daha" deyip yastığa gömüldüğün andır. tadına doyulmaz ki! o 5 dakikayı uzatmak için türlü şebeklikler yaparsın. yine de doyulmaz, öyle tatlıdır ki bu...
bazilari icin hep eksiktir. eksik uykularda her turlu toplu tasima aracinda yahut denge noktasi buldugun her noktada - bu denge noktasi sira olabilir, yaslanabilecegin duvar olabilir, yeter ki agirligini tasiyabilecek bi yapi olsun- itinayla tamamlanir. gercekten, okurken butun o angaryalar, sinavlar ve is guc arasinda bi taraftan bi tarafa giderken hep cok erken kalkmak ama cok gec yatmak zorunda kaliyodum. tabi sadece okul, sinav, is guc degil ki. kacirmak istemedigin bi konser, bi daha deli gibi ugrassan bi araya hayatta toplamayacagin deli arkadaslarla gecirilen zaman. bu yuzden hep eksikti ve bu yuzden hep cok uykum oluyodu. bi ara gozum acik uyumayi bile basardim sanirim. derste uyumak buyuk sorundur ama hoca kitapta yazani okuyup okuyup ayni cumleleri bi de tek kelimesini degistirerek anlatmaya kalkinca uykunun gelmesi kadar normal bi sey yok, yine de allah'tan hoca icin kelle sayisindan fazla bi sey degildik, orda bulunmamizin tek sebebi devam otoritesiydi, kelle sayisi imza sayisiyla tuttu mu, gerisinin hicbi onemi yoktu, ister sinifta uyu, ister sinifta pisti oyna. fakat yine de, uyku arasinda nerde ulan bu hayatin imdat cekici diye falan da aranmis olabilirim. iyi ki bulmamisim, bulsam kesin ya o dandik hocalarin ya sinifta hicbi sey bilmeden onundeki kitabı ezberleyerek gecen inekgillerden birinin kafasini kirardim.

ama olmadi tabi. soylemistim, cok uykuluydum.
uyku, uyanıklığın tersi gibi gözükmesine rağmen bu iki durumun aslında bazı ortak yanları vardır çünkü uyku sadece organizmanın yavaşlaması değil; kendi içinde evreleri olan aktif, döngüsel bir süreçtir. 5 evreden oluşmaktadır: nrem 1. evre, nrem 2. evre, nrem3. evre, nrem 4.evre, rem (rapid eye movements)
biyolojik görüşe göre uyku, belleğin güçlendirilmesinde önemli role sahiptir.öğrenilen yeni bilgiler uyku esnasında yeniden işlenip yorumlanmaktadır. rem dışı uyku sırasında yeni bilgiler gözden geçirilirken rem uykusu sırasında ise eski bellek silinerek yeniden yapılandırılır. yani aslında acıların yok oluverdiği bir uyku yoktur crick & mitchison ın da dediği gibi rem uykusu esnasında yararsız bilgiler hafızadan temizlenir, görülen rüyalar da gerçeklikle ilgisi olmayan rastlantısal olaylardır. beyin rem uykusu döneminde gündüz alınan uyarıları süzgeçten geçirerek bilgileri hafızaya kaydeder. kişi bu işlemin bilinçli olarak farkında değildir. bundan dolayı olsa gerek kişi uyuyarak huzura ereceğini zanneder.

(bkz: rüya)
yarı ölüm .
'uyku hobimdir' diyebilecek kadar sevdiğimdir. 4 saat yeterken 8 saate çıktı, sonrasında 12 saat yetmez oldu. o derece ayrılmaz bir ikiliyiz kendisiyle.
çocukken kiymetini bilmedigimiz buyuyunce uyumak için nerdeyse yalvardigimiz eylem..
hele birde saat sabah 6da uyanmak yok mu..ahh uyku ahh sen ne guzel seysin boyle
"Tanrı'nın en hayırlı evladı" *
insanı az bir süreliğine de olsa dünyanın tüm dertlerinden ve mutluluklarından uzak tutan temel ihtiyaçtır. Rüyalar aleminin anahtarıdır.
Yarı ölüm olarak adlandırılsa da hayatın en tatlı dönemidir.

(bkz: Bardağın dolu tarafını görmek)
uyku...
büyük aşkım, en büyük ihtiyacım.
uzun süredir doyamadığım, özlem gideremediğim.
nerelerdesin?
çok aşığın var diyorlar?
bu gece bari gelsen, doya doya yaşasam seni; ne olur? çok mu şey istiyorum?

seviyorum seni, kafamı yastığa gömüp; ölüyor gibi...
insani ihtiyaç.

güzeldi, huzurluydu, unuttum. rüyam vardı, rüyam benimdi. titremedim. istemedin. beklemedim. huzurluydum, üşümüştüm. gidilmemesi gereken yerleri gördüm. uykum benimdi, hiç olmadığı kadar kimsesizdi. sahibine yalancı rüyaları size bırakıyorum, uykumda gidiyorum.
Aşka birebir,hastalığa birebir,baş ağrısına,mide bulantısına,açlığa,susuzluğa,depresyona,gürültüye,unutmaya hepsine birebir gelen hediyedir.
kimi zaman annenin koynunda,kimi zaman babanın dizinde,kimi zaman huzur dolu,güvende dostlarınla,kimi zaman aşkla tatlı tebbessümle sevgilinin kollarında,kimi zaman yapayalnız sereserpe kış yelinde,bahar melteminde,güneşte,yapmurda,karda fakire de uyku uyku zengine de..
hele ki sabah uykularına doyum olmaz.
metabolizmanın ders çalışmaya karşı oluşturduğu savunma mekanizması.
gelsin diye sözlükte entry girerek beklenen güzel ihtiyaç.*
tarafımca geliştirilmiş istençli insomnia nedeniyle bağışıklık kazandığımı düşündüğüm hede.
insanın en temel ihtiyacıdır."Sadece aptallar 8 saat uyur" diye bir laf vardır hatta bir yazarın kitabıda vardır böyle.Kimine göre doğru kimisine göre yanlıştır belki bu laf.Fakat şu bir gerçektir ki haddinden fazla uyumak gerçekten insana zarar verebiliyor.Sadece fiziksel olarak etkileyen bir durum değil bu,hayatınızın akışınıda belirleyen bir durumdur.Örneğin yeterince uykusunu alamayan bir öğrenci, her sabah okula gidiyor kalkması gereken belirli bir saat var ve o saat gelip yaklaşınca işte o anda "sokayım okula" diyebiliyor.Ee onu diyince haliyle okula geç kalıyor bir de bunun üzerine hocalarından azar işitiyor.Böylelikle bütün gün bombok geçmiş olabiliyor.Bunun bir kaç sebebi olabilir tabi ki fakat başlıca sebebi uykusunu yeterince alamamasıdır.
uyku arkamızdan yaklaşan sinsi bir düşman gibidir. bir anda bütün vucudunuzu yerçekim kuvvetiyle ele geçirir. ne göz kapakları ne alt çene ne kollar, bacaklar, kafa bu çekim gücüne karşı koyamaz ve düşer.
Uyku, insana kaslarını ve diğer dokularını onarma, yaşlanan veya ölen hücrelerini yenileme şansı verir. insan beynine hafızasındaki bilgileri düzenleme, gereksizleri unutma ve arşivleme şansı verir. Rüyalar da bu işlemin bir parçasıdır. enerji tüketimimizin miktarını azaltır. Bu nedenle günde 4-5 kez yerine üç öğün yemekle yetinebiliriz. Gece karanlığında zaten hiçbir şey yapamayacağımızdan, anahtarı kapatarak enerji tasarrufu yaparız. bütün gün çalışan beynin bir şarj süresi olabilir. Diğer organlardaki enerji harcanmasını kısarak, beyin hücre aktivitele-ri için gerekli olan enerjiyi artırabilir.Uyku hakkında tüm bildiğimiz, geceleri iyi bir uyursak, sabahları kendimizi iyi hissettiğimiz, hem vücudumuzun, hem de beynimizin yeni bir gün için kendisini tazelediği olgusudur.

bir gece uyumasak, ertesi gün adrenalin nedeni ile bütün aktivitelerimiz yavaşlamaktadır. iki gece üst üste uyumayan insanda ise durum daha kötüdür. Dikkat ve konsantrasyon düşer, hatalar artar. Üç günden sonra insan hayal görmeye başlayabilir, düşünce berraklığı kaybolur. Daha sonra ise artık insan gerçekle ilişkisini keser. Fareler üzerinde yapılan deneylerde bir canlıyı uyanık tutmaya çalışmakla ölümüne neden olunabileceği ispatlanmıştır. Ayrıca arka arkaya geceleri yetersiz uyuyanlarda da benzeri problemler gözlemlenmiştir. Uyku süresince oluştuğu gözlemlenen diğer iki olaydan biri çocukların büyüme hormonlarının gelişmesi, diğeri ise bağışıklık sistemimiz için gerekli olan kimyasalların salgılanmasıdır.
'gel' deyince gelmeyen 'git' deyince gitmeyen bişey.
bence hiç gerek yok, 24 saat gibi iyi ve geniş bir zaman dilimimiz var, ama uyku burada zamanın katili oluyor, üç saat dinlenmek yeter. net.
düzeni bozulduğu takdirde yaşam tarzını derinden etkileyen*, ne olursa olsun gece ile gündüzü ayırmaya yarayan, temel ihtiyaçlardan.
kafam içine sıçandır.