bugün

leo francodan sonra kaleyi devralacak olan yeni aslanımızdır. kendisine başarılar diliyorum.
ilk fenerbahçe maçında kalede olmayacagı için şanslıdır.
son derece yakışıklıdır aynı zamanda;

http://tamsaha.wordpress.com/2009/09/01/ufuk-ceylan/
fenerbahçeli arkadaşlar tarafından durmadan hata yaptığı belirtilen kalecimiz.
28 yaşında paraya şerefini satanlara benzemeyen aslan.

fener de eski takımı topluyorum, öyle alıcam anca kupayı ayağına yıllardır maşşallah bütün 2000 kadrosunun peşinde.
o yüzden de ufuk'a kafayı takmaları boş.

daha 23 yaşında olsa da, bir kupayı almak için ne kadar bekleyeceği belli olmayan bir yere gideceğine almışına gider. bir tane daha alır. *

şunu da ekleyeyim fener'e gitse de değil 12 sene, 24 sene oynasa o kupayı alamaz. zaten bi 25 sene görenler var, salak mı adam.

ne bileyim ya konuşmak için bir ar, bir utanma... öyle bir şeyler olmalı.

edit: bahsettiğim kupa türkiye kupası. uefa falan da değil yani.
Galatasaray'ın tutarlı transfer politikası sayesinde takıma kazandırılan genç yetenek.
Karşılığında verilen oyunculara bakılırsa:

Yaser Yıldız:13 kez U16 milli takımında, 3 kez u17 milli takımında, 2 kez ise U20 milli takımında forma giymiş olsa da A takım düzeyinde hayal kırıklığı yaratmıştı... Baros ve Nonda'nın gerisinde üstelik de Serdar gibi yetenekli alt yapı futbolcularının bulunduğu takımda forma bulması imkansıza yakın.

Mehmet Güven: Arda Turan'ın bile "Jenerasyonunun en iyisi" olarak lanse ettiği ve herkesin çok şeyler beklediği genç yetenekken A takım düzeyinde "düz" futbolcu oldu çıktı. Galatasaray taraftarı olarak Mehmet Güven ismini oyuna girerken gördüğümde tüylerim diken diken oluyordu. Mümkünse sadece Fm serilerinde Galatasaray forması giysin. ikinci bir Çagrı YAKIN vakası.

Orkun Uşak: Ufuk CEYLAN'a benzer hatta daha üstün bir kariyeri olsa da ( 57 kez milli takımlara çağrılmış 8i A milli olmak üzere) bekleneni veremedi.

Leo Franco'nun 32 yaşında ve yabancı statüsünde olduğu düşünülürse Sinan Bolat'la birlikte yeni neslin en iyi kalecilerinden olan Ufuk Ceylan'ın hem de üç "rezerv takım" oyuncusu ve cüzi bir miktar ücret karşılığı (Türk oyuncuların piyasası oldukça yüksek bilindiği üzere) transfer edilmesi ticari bir başarıdır, er geç Leo Franco'nun yerini alır.
galatasarayın gelecek 5 sene içerisindeki panteri olacak isimdir kuşkusuz.sağ kolundaki parlak dudaklı kız dövmesi de hayli ilginçtir.nereye yaptırdı acaba merak ederiz.
demet akalın'la birlikte olduğu iddia ediliyor. aralarında onbeş yaş fark varmış.
http://kralspor.ensonhabe...an-demet-akalin-aski.html
maksimum 2 sene sonra galatasaray'ın kalesini devralacak kalecimizdir. turgay şeren gibi efsane kaleciler arasına girmesi muhtemeldir.
hemen şimdi galatasaray'ın kalesine geçmesi gereken kalecidir. leo franco'ya gelince; kendisi kaleci değildir.
bir manisalı ve galatasaray taraftarı olarak kesinlikle fazla abartıldığını düşündüğüm kalecidir. ülkemiz koşullarında türk kalecilerinin büyük takımlarda oynama şansının düşük olduğu düşünülürse gs ye transferi hata olan kalecidir. unutmayalım ki, bu takıma aykut erçetin de ilk geldiğinde 23 yaşındaydı. ve ufuk da maalesef aykutun akibetine uğrayacaktır. ve en son olarak da ufuk bu kadar yetenekliyse aşağıdakiler teneke midir?

(bkz: serkan kırıntılı)
(bkz: mahmut bezgin)
(bkz: cenk gönen)
(bkz: onur recep kıvrak)
leo franco'dan daha iyi bir kalecidir. ayrıca aykut erçetin'den daha fazla birinci kaleci olarak görev yapmıştır.
leo franco'dan daha iyi bir kaleci değildir. leo franco formsuz olabilir, uyum süreci uzamış olabilir, önündeki saçma sapan işler yapan defans ve ön liberolar yüzünden çok gol yediği daha mantıklı bir yaklaşım olur. leo franco, morgan de sanctis ile kıyaslanabilir belki fakat ufuk henüz çok genç ve kariyerinin henüz başında. bir galatasaray taraftarı olarak dileğim; leo'dan formayı kapması ve bir daha ona vermemesi, uzun yıllar hem galatasaray'a hem de milli takıma faydalı olması ki, kendisinde bu potansiyel oldukça yüksek.
ligin ilk yarısında leo franco'nun yerine kalede olması gereken kaleciydi. ne yapacaktı 17 maçta 21 gol mü yiyecekti? hiç sanmıyorum.
frank riijkard tarafından üçüncü kaleci olarak görülen kaleci. adam buca, graz ve en sonki trabzon maçında bile şans tanımadı bu kaleciye.
çamaşır makinesi olmaz bundan. 3 şubat 2010 antalyaspor galatasaray maçında şu ana kadar ilk yarıda yenilen iki golde de hatalıdır.
meziyeti ve kapasitesi bunun üzerine çıkamayacak oyuncudur. doğrudan ancak bank asya liginde falan oynayabilir. galatasaray formasının değerini bilememiştir.
3 şubat 2010 antalyaspor galatasaray maçında ilk yarıda maalesef 2 gol yiyip folloş olan kalecimsidir.
iki golle kalitesinden bir şey kaybetmeyecek kalecidir. ilkinde top neill'in ayağına çarpıp yanıltmıştır, ikincisini de anca julio sezar çıkarır * ama o da inter'de.
yediği gollerde, tek suçun kendisinde aranmaması gereken kaleci. önündeki defans hattı da barcelona defans hattı değil.
3 şubat 2010 antalyaspor galatasaray maçında biraz sanssizlik biraz mac eksigi sebebiyle talihsiz 2 gol yiyen kaleci. moralini bozmamasi gerekir.
kendisini eleştirenleri sikine takmaması gereken kaleci.

top defanstan sekti görüldüğü gibi. daha derdiniz ne mına koyim?

2. gole bir şey diyemem ama onda da pek hatası yoktu.

adam genç ve gelecek vadediyor.
kaliteli bir kaleci olduğu ve galatasaray a uzun yıllar hizmet edeceği gerçeğini görmezden gelemeyiz ama yediği iki golde de hatalıdır boş yere adamı aklamaya çalışmayın , ilk yediği golde top defans oyuncusuna çarpmış olabilir ama o hızda giden topu çıkaramamasını açıklayamaz, iknci golde de sola doğru hareketlenip topu çıkarması gerekiyordu ki beceremedi demek istediğim iyi kaleci başkasının tahrikine aldırıp da iki golde de hatasızdı aq buffon olsa çıkaramazdı martavalı okumayın.
hakkındaki entry'leri görünce kendisine verilen şansı iyi değerlendiremediğini düşündüğüm kaleci.
hakkındaki entry'leri görünce önünde servet çetin'in oynadığını zannettiğim kaleci.