bugün

kiskanmayin be ikiside birtane :》
Hukukçu çok konuşur boş konuşur da hukukçunun iyisi tıpçıdan iyi yani şöyle diyim tıp genelde garanti meslek olarak gidilir mesela ama mühendis idealisttir(yazar burada tıp puanı alan ama tıp yazmayan mühendisten bahsediyor.) hukuk da daha bi idealistlik kokuyo sanki. Bence.bana göre.
meslek sahibinin karekter zayıflığından kaynaklanabilmekle birlikte kimi zaman bir refleks olarak ortaya çıkar.

doktorun karşısında "sen bu ilacı yazdın ama ben biliyorum aslında bu hastalığa olmaz bu rerörö" derseniz veya hukukçunun karşısında "yaaa ben biliyorum bunları benim yiğenim de avukat" derseniz adamı yamultuverirler. kimse durduk yere efendi efendi muayene olan ya da hukuki yardım talep eden birine tepeden bakmaz.
Okuldayken 1. Sınıfta tıpçıların egosu daha yükseltir. Çünkü daha fakülteye başlamayı bırak kazandığın anda bile millet doktor naber diye konuşmaya başlar.

Ancak tıp alanında inanılmaz bir kıdem olayı vardır. Öyle ki askeriyeden bile kötüdür. Yeniyseniz çok fena ezerler. Taki altınıza yeni biri gelinceye kadar. Bu olay uzman dr olana kadar sürer. Hatta kısmen orda bile devam eder.

Dolayısıyla 1. Sınıfa başlarken dünyayı kurtaracağını sanan tıp öğrencisi, uzman dr olana kadar yıllar içinde ezilir, ezilir, ezilir ve kıvama gelir.

Hukukçular ise üniversiteye başlarken sünepe sünepe başlarlar ama yıllar içinde hocaları öyle bir dolduru ki bunları, her biri kendilerini geleceğin milletvekili, bakanı, barolar birliği başkanı, başbakanı vs vs olarak görürler.

Sonuç olarak başta tıpçının, sonda hukukçunun egosu ağır basar.
mühendis egosunun uzaktan izleyip sinsi sinsi güldüğü karşılaştırmadır.
Başlangıçta sanırım tıpçılar önde. Öyle ki adamlar yemekhaneye bile önlükle geliyor. Ben doktorum açılın ulan en çok ben yicem der gibi. Ama baslangıcta hukukçularda en fazla kitap gösterme hevesi oluyor. Adam 1.sınıfta elinde borçlar hukukuyla geziyordu metroda otobüste göstermek için. Ama zamanla tıpçılar dersler yüzünden ezildiğinden midir nedir kendi etrafımdakiler için söylüyorum, pek bi naifleşiyorlar. hukuktaysa zamanla ego daha artıyor. Akrabalar olsun aile çevresi arkadaşlar derken epey bi pohpohlama oluyor. Sonuc olarak hukukçular sonunda bu versusu alır.
Edit: tıpçıları önlükle görünce cübbeyi giyip yemekhaneye dalasım gelmiyor değil.
bir mühendis egosu değil.
hangisine işin düşerse onun egosu ağır basar.
onu bunu geçin sözlük yazarlarındaki egoyu ben daha görmedim kimsede şuraya bak neyse herkes alanında egosuyla yuvarlansın gitsin.
Sözlükteki işsizin egosu.
karşılaştırılması yanlış olan ego çeşitleridir. tıpçı da hukukçu da egoist olmak zorundadır zaten. ve hatta narsist ve megolaman da olmalıdır. gelen hastaya/müvekkile kendinize olan güveninizle şov yapmalısınızdır. kaldı ki girdiğiniz ameliyatta/davada kendinize olan o özgüveninizi kaybettiğiniz anda hastayı/davayı kaybedersiniz. hukuk için devam edeyim. diyelim ki savcısınız. sizin resen bazı olayları gözetip kamu davası açmanız gerekecek şüpheli hakkında. egonuz/özgüveniniz(ya da artık insanların sizde olması gereken şeyleri çekemeyip eksiklik olarak nitelendirdiği herşeyiniz) olmadığı anda "lan ya yanlış adamı suçluyosam, ya yanlış yapıyosam" diye düşünmeye başlarsınız ve fakat sizin işiniz kanundur. kanunda olan maddeleri bu endişeyle göremeyebilir, suçluyu doğru düzgün suçlayamayabilir, böylece beraatine (ve belki başka insanlara tecavüz etmesine, başka canları almasına filan) sebep olabilirsiniz. hakimseniz ve egonuz/özgüveniniz yoksa verdiğiniz hiçbir karardan emin olamazsınız. hakkınızda sürekli soruşturmalar açılır durur.

tıpçıların ve hukukçuların egoist vb. olması insanla uğraşmalarından kaynaklanmaktadır. iki meslek grubuna da başvuran insanların kaybetmekten korktukları bir şeyleri vardır. psikologların hiç egoist olduğunu gördünüz mü? göremezsiniz çünkü gelen kişi zaten "nasılsa işe yaramayacak" mentalitesindedir. genelde de bi işe yaradıkları görülmedi zaten.

sevgili mühendislerimiz ancak makineleriyle uğraşıp dursunlar. ne kaybedecekler ki en fazla yazdıkları programı saatlerce yeni baştan yazarlar. virüs çıkar yama çıkarırlar.

uzanılamayan ciğer, mundar durumudur bu hukukçu egosu ile tıpçı egosu versusu.
Tıp fakültesine gidersem babamla atacağım versus.
hukuk egosu alır.
Tıpçı egosu haklı egodur lakin boş beleş bir hukukçu egosu çekilmez.
öncelikle egonun meslekle değil doğrudan kişinin ta kendisiyle ilişkili olduğunun bilinmesinde fayda var.
Berabere kalacakları karşılaştırma. Birisi ''doktor olunca +10000 tl maaş alacağım, paranın amına koyacağım'' diye egolanır(yakın çevrede görüldü) öbürü ''kanun adamıyım, istediğimi içeri attırırım'' modunda bir egoya sahip olur.
(bkz: yiyin birbirinizi)
öncelikle hukukçu egosu diye bir şey yoktur, daha önce de yazıldığı gibi insanları etkilemek için hukukçunun kendine aşırı güvenmesi vardır. ayrıca hukukçu karizması denilen bir olay var ki, bu adamın iş yapabilmesi için bu karizma da şart bence.

tıpçı egosuna gelirsek, o kadar yıl ben okusam değil ego yapmak, egonun amına korum yani o derece.
Tıpçı egosu tavandır alır götürür çevreden görülen saygınlık kazanç elde edilen gelir çok duâ alan kişiler olmaları daha zeki algılanır daha çok pohpohlanırlar haliyle şişerler.
hastaneye işiniz düşerse, hemşirenin de gişedeki memurun da hasta bakıcının da ego olarak hem hukukçuya hem tıpçıya kat kat üstün geldiği karşılaştırmadır. doktor ego yapsa anlarım da sen kimsin laboratuvarda kan alan kız kurusu?

not :hukuk öğrencisiyim.
Fena göt yarıştırırlar.iki taraft karşılaştığında Çok komik oluyor bi kaÇ kez denk geldim bölümünüzü bile söylemeyin sorulduğunda onların kapışmasını izleyin.
boş egodur tarihi değiştirecek biri değilsen ... bi meslek insana ego kazandırıyorsa vay halimize.
tıpçınınki açık ara daha yüksek olan egodur. hukukçulardan da egoist çıkar ama bir tıpçı kadar değil.
Bi mezun olsunlar da sonra ego kassınlar.
ne kadar çok ego o kadar az bilgi, ne kadar bilgi o kadar ez ego. einstein.
hayat standardı arttıkça, ki bu standartlar tamamen kalınan semt, binilen araba, giyilen takım elbiseden ibarettir- insanların ekseriyetinin bi götü kalktığından iki meslek grubunda da genel olarak bulunan egodur. versusa gerek yok, içi boş olan egoyu sikerim net.

hee kimi de vardır, adam ukala, kibirli, egolu. ama hakkını veriyor. zaten böyle tipleri herkes sever. bakın en bireyci, bağımsız tip bile böyle biriyle karşılaştığında uydusu olur. bazen sinir olur, delirir ama hasta olur.

o yüzden meslek grubundan ziyade içi boş/dolu egoya bakmak lazım.