bugün

kafa karıştıran hatta buhrana sürükleyen sözlerdir;
manda yuva yapmış söğüt dalına,
yavrusunu kediler kapmış gördünmü.
Büyüdükçe bi çentik attı, alnımın üstüne tanrı.
Büyüdün dedi, bu yağmurlar bu yüzden.

Emra aydın.
Geçiyor Günler Çabuk
Geçiyor Yine Aklım Sende
Çırpınsam da Çok Geç Artık
Ayrılık Varmış Serde
Kurumuş Gözlerimden Akıyor Yine Gözyaşlarım
Sen Gibi Mavi Değil Ama Bende Bazen Ağlarım

Birgün Açsam da Görsen
Kalbim Senin Sevgilim
Belki Birgün Sende Sevsen
Dünyalar Benim Göreceksin

Birgün Olsun Bulabilsem
Gerçek Aşkı,Sevgiyi
Buldum da Ne Oldu Sanki
Ayrılık vakti

Aşk Ağına Zamansız Düşüyorum
Ahhh
Bir Başıma Çaresiz Eriyorum
Bile Bile
birşey sevmeye değerse ölmeye de değer mi?
(bkz: bazı yalanlar)
''artık sen benim canımsın, canlı kalan tek yanımsın''
duman-bal
anason kokarken sofralar
yaşlandırıyor seni aynalar
her geçen yıl birer birer
masadan eksiliyor dostlar
aşk bitti elimden sanki minik bir balık kayıp gitti.
son gördüğüm olur musun ayrılırken dünyadan.
"uzak kaldık insanlardan, marmara denizi gibi."

(bkz: kesmeşeker)
(bkz: iyidir iyi)
dualarınla yaşamadım ki bedduanla nasıl öleyim.**
Yalancıyımdır biraz ama bana inan.
Sarhoşken hep çok sahiciyim.
Yine fazla içmiştim bu akşamda.
Coşmuş kalbim, of nal gibiyim.
Sağır, kör, dilsiz görünür kalbim
Ama bil, ben aslında iyi biriyim...
(bkz: Mavi Kuş ile Küçük Kız)
(bkz: Teoman)
Ben nice depremler gördüm, kolay kolay yıkılmam.
Her defasında kaybetsem, yine de hiç üzülmem.
Aslında bu kadar da kırılgan değildim.
Kendi yarattığım düşmanlara yenildim.
Bir kayboldum, sonra tekrar belirdim.
Masallarda ki gibi.
Bir varmışım, bir yokmuşum.
"Dert etme, iyiyim ben Ara sıra mahşer Ara sıra yaşama hırsı..."

(bkz: Yusuf HAYALOĞLU)
(bkz: iyimser Bir Gül)
"yakın durmanın zor olduğu ortada
uzak olmak her zaman en kolay
ama en zoru yalnız olunca."

(bkz: pinhani)
(bkz: yitirmeden)
giderken biraktigim asmalar uzum olmuş,
yerlerde butun kollar,
bütün bağlar bozulmuş.
ben mi geç kaldım yoksa mevsimler mi soğumuş?
görmeyeli buralara olanlar olmuş
olanlar olmuş.

(bkz: ilhan irem)
(bkz: olanlar olmuş)
yüksel doz aşk alıp burada mutlu ölsek ya.

teoman
suyun bile tadı yok..
esme deli rüzgar, başım dönüyor.
--spoiler--
son bir kez gir içeri,
kapat kilitle tüm kapıları,
ki gitme ihtimalin bile olmasın!

son bir kez bırak alev alsın ,
aşkın yongası bedenler,
bu kış yapraklar dalında kalsın!
--spoiler--
*
ben senin o değişmeyen kaderin, ay yanıyor baştan aşağı her yerim, bildiğin o malum günahlara yine girelim girelim.. ben senin o terketmelerini yerimm..
Açılmış sarmaşık gülleri kokularıyla baygın
En görkemli saatinde yıldız alacasının
Gizli bir yılan gibi yuvalanmış içimde keder
Uzak bir telefonda ağlayan yağmurlu kadın

Çünkü ayrılık da sevdaya dahil
Çünkü ayrılanlar hala sevgili

Rüzgar uzak karanlıklara sürmüş yıldızları
Mor kıvılcımlar geçiyor dağınık yalnızlığımdan
Onu çok arıyorum onu çok arıyorum
Her yerinde vücudumun ağır yanık sızıları

Çünkü ayrılık da sevdaya dahil
Çünkü ayrılanlar hala sevgili

Ay ışığına batmış karabiber ağaçları gümüş tozu
Gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar
Yaseminler unutulmuş tedirgin gülümser
Çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var

Çünkü ayrılık da sevdaya dahil
Çünkü ayrılanlar hala sevgili

şiir attila ilhanındır.bu şarkıyı en güzel vedat sakman söyler.*
en sevdiği renk mor olan kadın
en sevdiği kelime asi
en sevdiği oyun incitmek beni
hıncı çocukluktan kalma yara izi

zamanı, yaralarla ölçen kadın
geçmişiyle kavgalı
tanrıya sığınan kız çocuğu geceleri
isyankar gündüzleri

ipleri dolaşmış uçurtmalar misali
ne beraber uçabildik, boşverip şu dünyayı
ne gidebildik kendi yolumuza
rüzgarda savruk, başına buyruk
senle ben.
unutma unutulanlar unutanlari asla unutmazlar. ibrahim erkal.
her birliktelik, kalbinin emzirecegi bir yeni bebektir.
once emeklemeyi, sonra yurumeyi ogretmen gerekir.
kalbindeki sutu tuketmediler mi?
bazen hic baslamamasi, bir gun bitmesinden iyidir.
cunku beraberlik yaslanirken, bir terkediş genclesir.
seni hic terketmediler mi?
(bkz: zakkum- hipokondriyak)
unutulurmu gökyüzü
yitirirmiyim bu gül yüzü
birer birer neyim mi kalır geriye baksam da
solarmıyım gündüz gece
güneşim yoksa bu son hece
birer birer neyim mi kalır geriye baksam da
zehirlendi dudaklarım
çocukken nasıl ağlardım
birer birer neyim mi kalır geriye baksamda

ne kaldı bak ellerimde
biliyorum gülüyorsun
her adımım daha derine
ölüyorum...

törpülenmiş tırnaklarım
güçsüzdüm ben de avlandım
birer birer neyim mi kalır geriye baksam da
herşeyim olmuş bilmece
çözdükçe gördüm işkence
birer birer neyim mi kalır geriye baksam da
bir başıma kaldım şimdi
nerde hata yaptım bilmem ki
birer birer neyim mi kalır geriye baksam da

ne kaldı bak ellerimde
biliyorum gülüyorsun
her adımım daha derine
ölüyorum..

(bkz: hayko cepkin - ölü)yorum