bugün

2014~2015 yılında gram altın 80tl civarındaydı, 2018 yılında 290tl civarı
şu an 1 dolar almak için 4,64110347 türk lirası ödemek zorundasınız.
akp iktidarının kepaze ettiği para birimimiz.

ülkeyi yönetemiyorsunuz, bu halk sandıkta bırakın artık demeli.
görsel
görsel
haya(t) ile haya(l) arasında harcanan yılların kaybettirdiğidir.

(bkz: tl)
Dolar ve Euro karşısında büzüle büzüle küçücük kalan ülkemin para birimi.
AKP iktidara geldiğinden beri dolar karşısında %90 değer kaybetmiş.
Utanacaklarına övünüyorlar bi de.
erimektedir.
dünyanın en değersiz para birimlerinden birisidir. yani dolar artıyor, dış güç diyenlere bakmayın; düşen türk lirasıdır. 2001 krizi döneminden bile daha rezalet bir halde düşmektedir. ama olsun 3.havaalanı falan yapılıyor, o zaman en birinci biz olacak.

bu arada;
tanzanyaşilini karşında son 3 ay içinde yüzde 16
sudanlirası karşısında da 3 ay içinde yine yüzde 16 değer kaybetmiş türk lirası.

0,0018 - 0,0021
0,2275 - 0,2639

ama olsun. yol yaptık lan biz!. yol yol. boru mu.
Beklenen seçim sonuçları geldiği halde halen değer kaybeden para birimi.
bundan sonra tuvalet kağıdı veya peçete olarak kullanılabilecek para birimi.
Dolar ve euro karşısında sürekli şamar oğlanına dönen vasat ülkenin vasat para birimi.
(img:#1721515)
Lira dünyanın neredeyse bütün para birimleri karşısında değer kaybediyor. Ama doları öne çıkarmak ve ABD üzerinden milliyetçi demagojiye, "dış güçler oyunu"na sarılmak, dikkatleri içerden dışarıya çevirmek faşistlerin kitle imha silahı. Tabi doların bol geldiği yıllar boyunca "yaşasın ABD" idi. Şimdi de burjuva milliyetçiliği yoluyla milletin onurunu, gururunu, yarınını para piyasalarında harcama zamanı. Hepsi kapitalistlerin borçlanmaya devam edebilmesi ve bankaların, simsarların, spekülatörlerin vb kasasına daha büyük bir atıl sermayenin akması için. Bizim hesabımıza daha fazla çaldırmamak ve çaldıkları her şeyi, ama her şeyi kimseye sormadan zorla geri almak düşüyor.
Bir tasarımcı olarak sırf eğlence amaçlı, dinlenirken 200 türk lirası’na bir tasarım yaptığım para birimimiz. Tasarım ile ilgilenen yazar kardeşlerime bir örnek olarak burada da dursun. Bu tasarımı ürettikten sonra orijinal 200 tl’mize şöyle bir baktım, sanki tasarımı biraz eskimiş gibi, ne dersiniz?

Bir yenilenme olsa sanırım çok da kötü olmazdı. Bu arada liramızın değeri düştü diyorlar, üzerinde mustafa kemal komutanın olduğu bir para birimi asla değer kaybetmez bunu da unutmayalım.

görsel
türkiye'nin gördüğü en başarısız iktidar olan akp sayesinde rezil rüsva olmuştur.

ustalık eserleri tl'nin anasını ağlatmaktı herhalde.
en başarısız iktidardan sonrasını okumadım. hayatı boyunca gördüğü iktidar sayısı 1 olunca insanın tabi sınıflandırmada zorlanıyor.
(bkz: yok öyle bir şey abi)
türk bankalarının %24 faiz verdiği bu zamanda bile değerini gün geçtikçe kaybetmekte, diğer para birimleri karşısında değeri düşmektedir.

üzüldüğüm para birimlerinden birisi de gürcistan larisi. çok yakın zamana kadar 100 tl ile 200 lari alabiliyorken bugün tersini bile almak mümkün değil.
1 sterlinin aşağı yukarı 10 tl etmesi.
ingilizlerinin yerinde olsam burda yaşardım.
Deutsche Bank stratejisti George Saravelos, en ucuz para olarak TL'yi, en pahalı para birimi olarak da yuanı gösterdi.
https://tr.sputniknews.co...nyanin-en-ucuz-parasi-tl/
en iyi kur hesabı "big mac" fiyatları üzerinden yapılır, çünkü "big mac" her ülkede aynı bileşenleri içerir.
Liranın faizi yüzde 700'ü gördü. Bu liraya olan güvensizliğin göstergesi. Şimdi kapitalistler tahvil gibi devlet varlıklarını satacak, borsa düşecek ve dolar yine artışa geçecek. MB'nin finansal araçları da kapitalistlerce kontrol edildiği için, olan biten sadece burjuvazinin hangi katmanının ne kadar kazanacağı üzerine bir paylaşım. Liberal ekonomi-politikçiler de reformlardan bahsediyor, çünkü dalgalı kur rejimini savunup kurun dalgalanmasından şikayet ediyorlar. Sabit kur rejimi de şeytani totaliterliği, ''kumanda ekonomisi''ni, hatta sosyalizmi andırdığı için işin içinden çıkamıyorlar ve halkı aldatmakla süre dolduruyorlar. Türkiye'nin atması gereken adımlar belli, sabit kura geçiş, dış ticaret tekeli kurulması, vergide sınıf hiyerarşisinin kaldırılması, kredi kaynaklarının kamulaştırılması, bütün bankaların işlemleri devlet tarafından kontrol edilecek tek bir banka halinde birleşmesi veya bankaların ulusallaştırılması, en büyük servetli ve en stratejik sahalardaki tekelci kapitalist grupların ulusallaştırılması ve işçi denetimi vb. Bunlar liberallerin de faşistlerin de, bugün halkın yokluğundan ve bilgisizliğinden faydalanarak siyaset sahnesinde at koşturanlarının hiçbirinin de elinin uzanamayacağı gerçek reformlar. Belediye başkanlıklarının ve meclis üyeliklerinin koltuklarını eskitme mücadelesinden daha kutsal ve zorunlu bir mücadele. Bunun amacı Türkiye'yi kendini savunabilecek ve ileri atılabilecek hale getirmek, eski olan her şeyi devrimcilikle süpürmek, ülkeyi ekonomik bakımdan canlandırmak, yenileştirmektir. Bu da ancak proleter ve emekçi kitlelerinin birleşik ve kitlesel devrimi ile girişimciliği sayesinde olur. Emperyalizmin mengenesindeki ülkeyi ve halkımızı ancak kapitalistlerden kesin bir kopma kurtarabilir. Seçim şu: karnın sırtına yapışarak yerde sürünmek ya da daha üstün bir üretim biçimine ve mülkiyet sistemine geçebilmek için devrimci saflarda gerekli sloganları edinip ayaklanmak.
sabit kura geçiş falan savunulmuş. ooh kafalar pırıl pırıl. üstüne üstlük kamulaştırma savunulmuş.

en son ülkesindeki özel sektörün üretim araçlarını gasp eden kişi chavezdi. venezuelanı burnu boktan kurtulmuyor o yıllardan beri.

sabit kurun bu ülkede denenmediğini mi sanıyorsunuz ? sonuç ? sonuç fiyasko. devalüasyonları, artan faizleri engelleyemezsin. en önemlisi sabit kur rejimine geçmek için merkez bankasının çok güçlü rezervleri olmalı.bizde kur sabitlense de küresel piyasada ülke para birimizin değeri değişir.sabit kalmaz. merkez bankası kuru yeniden değerlendirdiği zaman devalüasyon olma riski vardır. merkez bankasının rezervleri çok güçlü olmazsa, bu yaşanan değer kaybında ciddi bir kriz oluşur.

yanlış bilmiyorsam en son 2000 de denendi bu sabit kur. ve krizin alevini arttırmaktan başka bir şeye yaramadı. hemen vazgeçildi zaten bundan.

edit: çözüm devletçi modellerde değil. devletin ekonomiye müdahalesi sebebiyle bu süreçleri yaşıyoruz zaten.

çözüm liberalleşme. öyle sadece ekonomide de değil. en başta hukukta, sonra toplumsal yaşamda. ekonomide liberalleşme zaten kendiliğinden gelir.

edit 2: çin örneği aklınıza gelsin. çok güçlü bir rezervi var çinin. sabit kurda kalabiliyor. biz iki gün dayanamayız.