bugün

Aynı Turhan, şu duygusallıkta da olabiliyormuş. ilginç
otuz üçüncü gün / günlükler
Bu gün sesini duydum.. Cızırtılar arasında beliren sesin, tufandan sonra ortalığın yatışmasına ve tabiatın yeniden canlanıp renklenmesine benziyordu. Çiçekler can buldu, ekinler çoğaldı, annelerin göğsüne süt yürüdü, kurak topraklara su.. Sevgilim dedin.. Gözlerinde mutluluk gözyaşlarıyla bütün sevenler selamladılar bizi, yetimlerin başı okşandı, öksüzlere huzur dolu sıcacık bir yuva oldu sesin.. Sesin bütün gün benimleydi. Koğuşta, sayıldığımız içtima alanında, yemekhanede, yürüdüğüm yollarda baktığım her yerde. Kütüphane ziyaretimde, dilini bilmediğim yüzlerce kitap arasında.. Dokundum hepsine. Bildiğim ve konuşabildiğim tek dildi bugün sesin..
isimlere bak! Bunu ve yazdığı dergilerdeki Hakan ilhan Kurt, Süleyman Çoban, Alperen Alparslan Gözen, Blade Yaman, Taner Teber, Göktürk Ömer Çakır gibi isimleri bir araya topla ( ki toplanıyorlardır). Saraylar basmak için sayılarının az olduğunu sallamayacakları için bu adamlarla, Misak-ı Milli ve Türk devlet sınırlarını tekrar çizersiniz. Sadece kalem tuttuklarına inanası gelmiyor insanın. Hududlarda da gerçekten dolaşıp baş alıp, baş verdiklerini düşünüyorum.
Gürcistan ve Afrika ülkelerinde belgesel çeken yönetmen kişisi. Afrika’da Zanzibar Adası’nda yanında güzel bir kadınla, bölge çocuklarıyla futbol oynarken görülmüştür. o kadar siyah çocuk arasında kalbi ve yüzüyle elmas gibi parlamış Türktür. Neden yönetmen olmayı seçmiştir acaba dedirtir, kanımca profili jön olmaya da o kadar uygundur. Bu arkadaşın bir de yazar olanı mı var bilemedim.

Şurada rastlanabilir kendisine: https://instagram.com/tmtturhan