bugün

ing. üçüncü.
28 nisan 2008 de çıkması kesinleşmiş portishead albümü. bu kendilerinin üçüncü stüdyo albümü olucak ki 98 den beridir beth gibbons un sesine özlem duyuyorduk.

albüm 7 martta paylaşım programlarına (bearshare falan) düştü. kbps ler çok düşük. bir dummy olabilecek mi merakla bekliyoruz.

edit: olmuş. fazlasıyla olmuş. bunu söylememin sanırım iki sebebi olabilir, birincisi açlık, ikincisi gerçekçilik. ancak sadece albümün ilk şarkısı silence ı defalarca dinlemeniz bile "oha bu portishead lan!" demenize yetiyor.

eğlenmek, dans etmek, gülmek yok artık. biz loş odalarımıza, elimizde sigaramız ile bira şişelerimizle geri dönüyoruz. evet açız. ağlamaya açız. ve gerçekçiyiz. en azından ne yaptığımızın farkındayız..
official release inden once bilimum paylasim sitelerine dusmus bir album. evet koyu bir portishead ozlemi cektigimden ve de icim icimi yediginden albumu indirmis bulunmaktayim, ama bu orjinalini almayacagim anlamina gelmiyor. hele ki portishead.co.uk daki P seklinde flashdisk barindiran ltd edition box set i bulursam hic kacirmam sevgili uludagsozluk okurlari.

albumun track listine gelince :

1. Silence
2. Hunter
3. Nylon Smile
4. The Rip
5. Plastic
6. We Carry On
7. Deep Water
8. Machine Gun
9. Small
10. Magic Doors
11. Threads

plastic, we carry on, small derken yine uykusuz geceler bizleri bekliyor..
hafiften elektronik muzik sosu katılmıs ancak hic abes kacmamıs nefis portishead albumu. grubun yerinde saymadıgına, degisik denemeler yaptıgına sahit olmak daha da hos oldu tabii. plastic, nylon smile ve machine gun hemen one cıkan, beyne kazınan sarkılar olark kayda gecmiştir.
ilk dinleyişte yadırganan bir albüm olmuş (klasikçiler için)... beğeniniz magic doors ve silence'dan ileriye gidemiyor ilk başlarda. ancak zamanla, dinleye dinleye anlıyorsunuz ki bu miyavlayan kadın, büyülü sesiyle size diğer şarkıları da benimsetiyor ve zevkli hale getiriyor her dinleyişte.

velhasılı çoğu 5 - bir kısmı dört - arada biraz 3 yıldız alan (beş üzerinden) güzel bir albüm çıkıyor.

her birinin remixlerini bekliyoruz. sırada onlar var.

bu arada hazır gelmişken buralara kadar size yönlendirmeli bir şarkı listesini sunayım (her biri sözlüğümüzde mevcut)
Silence
Hunter
Nylon Smile
The Rip
Plastic
We Carry On
Deep Water
Machine Gun
Small
Magic Doors
Threads
albümde threads e dikkat...geçmişten gelen bir ses, bir koku gibi..yüzyıllık uykuya daldırır gibi usulca...insanın iliklerine kadar işliyor..kalk diyor..kalk ve geçmişinin güvenilir kuytularına geri dön diyor..
yaratıcı fakat tembel melankoliklerimizin adı üzerinde üçüncü albümü. bir roads, mysterons ya da only you yok bu albümde, giydikçe açılacak bir ayakkabı gibi zamanla sevilecek şarkılar bütünü ama o alışıldık portishead tarzı ruhu kasvetle sarıp sarmalıyor yine de. acı veren mutluluk ilk dinleyişte 11. şarkı Threads ile göstermiş kendini... ben burdayım demiş... beth yine yaptı yapacağını demiş.
albüm kapağı da oldukça basit ve zekice olmuş hani:
görsel
ilk klip the rip'e çekilmiş, süper olmuş. çizik film şeklinde bir klip ve çok ilginç, balık yüzerken kızın dudağına filan dönüşüyor, her şey bir şeye dönüşüyor filan...
serbest çağrışım: (bkz: third reich)
machine gun gibi şarkılarda krautrock etkilerini, small gibi şarkılarda ise drone rock etkilerini gördüğüm portishead albümü.
solistinin gitgide kafa sikmeye başladığının göstergesi olan portishead albümü. nerde o only you'lar sourtimes'lar roads'lar. sesi doğru dürüst, net çıkmıyor bu albümde. mıy mıy mıy, fısıltı gibi. ya ben büyüdüm artık liseli bunalımcı değilim, yada bunların kalite hakkaten düştü, rahatsız ediyor beni. ikisinden biri.
portishead'in korku-gerilim ekseninde şekilenen, daha derin sularda gezinen, gelgelelim beth gibbons'ın depresif tarzından ödün vermediği albümü.
soft machine'in akıllara ziyan albümü. eski olan* ama eskiyemeyen klasiklerdendir. dahi müzik adamı robert wyatt önderliğinde, klavyeci mike ratledge ve elton dean'in üfürükçü arkadaşları dominasyonunda seyreder.
yer yer kafadaki oksijeni alacak kadar insanı kendinden geçiren çılgın klavye/trombon atakları vardır, yer yer uçucu diyarlara tur düzenleyen saksafon temaları. ve tabii ki wyatt'ın baştan sona hemen hemen herşeyini kendi yazıp kendi çaldığı ve söylediği muhteşem moon in june vokalisyonu.
canterbury türünün başat yapıtlarından olan albümü her delinin özümsemesi gerekir.
Portishead'ın 2008 de çıkardığı albümüdür. Özellikle threads Hayatımdır. Varsa bu albümü veyahut direkt portishead ı seven, ömrünü bu gruba biçebilen şu an evlenebilirim o hatunla. Duyrulur: 186 esmer 85 kilo uzun saçlıyım. Hatta mümkünse direkt beth gibbons a iletiyorum bu içten mesajımı.
über karanlık ve zor hazmedilir portishead albümü.