bugün

varlığına dair tutarsız önermeler dışında hiçbir şey olmayan sanrıdır.

deney ve gözlem zaten gitti.(çünkü deney ve gözlem tanrıya yapamazsınız, tanrıyı bir tüpe yerleştiremezsiniz)

geriye akıl kalıyor. ki onunda sistematiği mantık üzerine.

ancak bir sorun daha var.

insan aklı yetersiz ve onu anlayamaz.

peki ne kalıyor bunların dışında?

inanç.

yalnız inanç bir kanıt değildir, bir teslimiyettir.

ayrıca aklımızın alamadığı şeyler onların yüceliğini gösteriyorsa bazı saçmalıkları algılayamamız da onları tanrı yapar.

bu yüzden tanrı gereksizdir ve gerçekten işin özünü araştırırsan önermeler dışında bir şey de yoktur.

tabi şu dağa bak kendi kendine nasıl var olabilir gibi bir algıyı aştıysanız bu geçerli.
Find me.
tanrı yaratıcıdır, kusursuzdur ve insanları yargılayacak olan sonsuz bir guctur.
(bkz: Yehova)
bir zamanlar bende tanrıydım ta ki o karpuzu yiyene kadar. inanmazsanız inanmayın amına koyim.
buradan bakınca çok antipatik duruyorsun. yine de eyvallah moruk. her ne kadar varlığın tezat ve insanlığa çelişkili gözüksede.
benimle arkadaş olmak istiyorsan bu mümkündür. ama sana yalvarmamı önünde eğilmemi falan bekliyrsan ve bunun için beni cezalandıracaksan arkadaş olamayız.
insanlarla birlikte acı çekmeyi bilmeyendir.
ya beni çok basite alıyorsun ya da sen çok basitsin. ben bu oyunun dışındayım görmüyor musun. bir kol da bana ver.
tanrım yine ne halt yiyorsun bilgisayarım yavaşladı.
Olmayan şeydir.
görsel
her türlü noksanlıktan eksiksiz olan ve her şeyin her şeyi olarak tanımlanan başlangıç noktası, yaratıcı, oyun kurucu, sahip.
Kamera icat olduğundan beri kayıp olan.
ilkel aklın kalıntısıdır, bazılarının bünyesinde bu denli yer etmesinin altında uzun yıllar yatıyor. halen daha doyurucu bir yanı var, sonuçta sana istediğini verebilecek sonsuz bir güce inanıyorsun ve bu teselli ediyor seni.

oysa bunu insan aşmalı, böyle bir şey yok, çıkar onu aklından bebeğim, lanet olsun, köşede kendini kaşarlanmış yalanlarla tatmin etmekten vazgeç.

dünya böyle bir yer değil, dışarısı soğuk ve insanlar korkunç.

bunla yüzleşmek lazım.

ayrıca tanrı asla bir açıklama değildir, olmamıştır, olmayacaktır da.

sadece bir tatmin mekanizması ve gerçekle kendimizi tatmin etmeyi tam olarak öğrenip başarılı olduğumuzda ona ihtiyaç kalmayacaktır.
Alev saçıyormuş, kesin bilgi.

Tanrım sen ejderha mısın?
(bkz: sanrı).
Dünyadaki zulumleri, bebek olumlerini ornek gosteren ateistlere bi cevap:

Evet, dünyada zulüm vardır. Allah zaten burayı cennet kilmadi. Herkese irade verdi.

Bizim gorusumuze gore zulumle öldürülen bebekler ölüm acısı çekmez veya cok hafif hisseder, zira ölüm acisı kişinin amellerine gore olacaktir. Ahirette de bunu yapan zalimler azabın en sedidiyle karşılaşacaktir.

Ateiste gore tarih boyunca bebek ve masum katili olmus insanlar eğer kanuna yakalanamadiysa -ki çoğu yakalanamadi- asla ceza cekmeyecekler. Yaptıkları yanına kar kalacak. Adalet falan yok. Ütopya. Hayal. Halbuki ironiktir ki her platformda adalet adalet diye bağırır. Oysa mümkünati olmayan şeyi aramaya aptallik denir.

ilkini vicdanen kabul edemiyor ama ikincisini kabul ediyor, ilkinden daha güzel goruyor.

Durum bundan ibaret.
Üstteki sorunun sahibi arkadaş.

Tanrı neden lut kavmini helak etti bebeği öldürenleri katledenleri etmedi etmiyor demiş..

Tarih boyunca zalim, bebek katili çok kavim helak oldu. Lut kavmi bunlardan sadece biri. Nitekim Kurana gore lut kavmi sadece eşcinsellik yapmıyor, yolda bulduğuna tecavuz ediyor, yol kesiyor, peygambere zulm ediyor, muhaliflerini sindirip insanları katlediyordu.
Neden simdi helak yok?

Toplu helaklar peygamberler zamaninda olur. Ahir zamanda helak bireyin kendi olumu, bazi buyuk musibetleri buyugu ise kıyametle olacaktır.
Bilim, doğru bilginin kaynağının sadece kendisi olduğunu ne zaman ispatlayabilmiştir?

Cevap:

Hiçbir zaman.

Bugün özgürlükçü takilan arkadaşların sevdiği Stalin bir asır bile olmadan önce eşcinselliği ülkesinde yasaklamıştı. Gerekçesi ise bilimdi. O zaman bilimsel çevrede, eşcinsellik bir ruh hastalığı olarak goruluyordu.

Evet, ozgurlugun ilericiligin babasi addedilen Karl Marx bir mektubunda eşcinsel hakkında asagilik ifadesini kullaniyor, buna sapıklık diyordu.

Evet, tıpkı sizin tabiriniz gibi, Lut kavmine gericiler ne deniyorsa bu bilimciler de uzun olmamış bir sure once onlara öyle bakıyordu!

Bütün insanlığın hatası nedir biliyor musunuz?

Kendi günündeki bilgiyi en yüce sanmak. Belki de elli yıl sonra bu yaptığınız tartışmalara guleceksiniz. Belki de yüz yıl sonra insanlık bilginin tek kaynağının bilim olmadığını, felsefe de olabileceğini ispatlayacak. Belki de yüz yıl sonra ağaç yiyeceğiz. Evet, kokuyle beraber.

Bilim doğru bilgiye bir araçtır. Ama asla tek değildir. Tek olsaydı bugünün sorununun da çözümü olması ve savunucularinin caga gore tezatlik içermemesi gerekirdi.

Bilimci takilanlarin hatası kendi günündeki birikimini yeterli görmektir. Sanki onun üstü olamaz gibi. Bu yuzden ispat etmeyi beceremedigini inkar etmektedirler.

Dun evrendeki karanlık madde teorisiyle alay ediliyordu. Bugün ne oldu?

Kim bilir belki de bir tanrı var ama onun varligini olcebilmeye senin bugünkü bilimin yetmiyor?
Müslümanların ve deistlerin inandığı hayali karakter. Onların sığınacak dalları.
varlığı kanıtlanmayan ve kanıtlanamayacak olandır.

kanıtlanmaması da varlığını yok etmez.
eskiden,

mağara adamının korkusuydu.
ulaşması imkansız olan olimpos dağının zirvesiydi.
cevaplanamayan soruların cevaplarıydı.

şimdi ise,

dünya tersine dönse bir araya gelemeyecek kitleleri bir araya getiren politik unsur.
fakirleri uyutma, lazım olunca savaştırma sanatı.
hiç olma korkusu.
var olabilme ihtimaline dair olan inancımı ve ilgimi artık bir apateistten bile öte yitirdiğim. işin kötüsü şu an sığınabileceğim bir liman da kalmadı.
istemezse yaprak düşmeyecek tek kişi.
Dostoyevski'ye göre tanrının yaratabileceği iki şey vardı. Bunlar korku ve acı. Tanrı bunları yarattı.
(bkz: büyük patron)