bugün

Küçücük şeyleri dert ettiğim günleri özledim, büyüdükçe sıkıntılar büyüyor.
Ben en çok tombi'yi özledim. Hem içinden plastik küçük arabalar da çıkıyordu!
(bkz: eski Türkiye)
Çocukluğum, eski anılarım, dünyanın henüz ne olduğunu bilmediğim zamanlar.
90 lar da mahalle bakkallarında ip üzerinde tespih gibi olan tadı ekşimtırak şekerler vardı onları çok özledim.
özlem duygusu.

herkes o kadar ulaşılır ki. sevgilisini jetonlu kulübeden aramış nesle ait olunca bu oluyo. kimseyi gerçekten özlemiyorsun.
Yağmur vardı birzamanlar hayatımda canımı çok ama çok acıtan,
sonra bir yağmur daha girdi kalbime, bana acımı unutturan,
Ama istemeden de olsa suskun bırakan ..
Bilmeden yaşıyorum, daha kaç kere savrulacağımı bilmeden..
Ama sanırım ben de özledim istemeden..
tom waits dinleyip bira içmek.

https://www.youtube.com/watch?v=j-ROB8kI_fw
Çocukluğum.
zifiri karanlık gecenin sadece loş bir ay ışığı ve yansıması bulunan manzaraya karşı sabahları zor getirmek.
geçmişim. küçükken mahalle arkadaşlarımla sokakta ortada sıçan oynadığımız zamanları özledim. çok çok renkli geçtiği zamanlarımı özledim. ve en önemlisi canımdan , ailemden bile daha çok sevdiğim anneannemi özledim. huzur içinde yat anneanneciğim.
Dünyayı gezen ve para derdi olmayan insanlar.
Eski ben.
Huzur çoğunlukla.
Çocukluk arkadaşlarımı ve hayatta olmayan bazı yakınlarımı çok özlüyorum.
(bkz: ayak fantezisi)
kesinlikle çocukluğum.
(bkz: aidiyet hissi)
taso oynamayı özledim be.
demokrasi, adalet, eşitlik, özgür düşüncelerin rahatça görüşülüp konuşulabildiği bir memleket. her şeyden önce hırsız olmayan, ayrıştırmaya mahal vermeyen, kin ve düşmanlık gözetmeyen bir yönetim. hiç görmedik ama özlüyoruz.
(bkz: erik)
Kızıl toprakta oynadığımız maçlardan sonra ben birim ben iki diye bağırarak susuz ve terli kırmızı yüzlerle nefes nefese oluktan su içmeye koşan çocukluğumu özlüyorum. O zamanlarda su içme sırası için bile ilk üçe giremedim. Yıl 96. Kızıl toprak anıları.
heyecanlarımı özlüyordum bir ara.
o kadar gitmişlerdi ki benden korkmaya başlamıştım, geçen yıl bu zamanlar konuşurduk bu konuyu birkaç eş-dostla.

sonra gitmemiş onlar, öyle sevindim ki içimde kütlelerin erimesine..
ama bir gün çok geçmeden bir gün bu kadarı fazla olduğunu farkettim.
melan-manik arası bir ilişkinin "usulca şuraya acayip depresyonlarını bırakıyorum uyanınca alırsın" demesiymiş.

artık hiçbir şeyi özlemiyorum, kendimi bile.
(#20167372)
annem ulan annem. çok özlüyorum.