bugün

ölümden sonra hayat var mı?

orta yaşlardaki insanları bazı şeylerle avutmak mümkün olmuyor. "melekler aldı." bunu diyeni de gördüm. "melekler almış… " diye yüzüme boş boş bakan üzüntüden kendini kaybetmiş bir insanın buna nasıl inanmadığını da. "En azından bulduk, ya hiç bulamasaydık cenazelerini yapamasaydık usulünce… "Bunu diyen de oldu, ben de dedim bazen kısmen içimden. Ama söylendiğinde yine boş bakan bir çift göz gördüm., böyle olmasaydı daha iyi olmaz mıydı acaba diyen. Herkesi kaybetmeseydim. Din ölümle ne kadar özleşleştirilmeye çalışsa da yetersiz ve uzak kalıyor aslında. Belki de bu yüzden bu kadar çok göze sokuluyor, merasimler, dualar, hep bir allah tanrı kelimeleri. çünkü bir insanın en çok dinden uzaklaşacağı an aslında, geriden kalan insanın. ölümden sonra hayat var mı? varsa ben de gidip onlarla olayım yoksa bunca yaşadığımız şeyin manası ne?

pişmanlıklar, mutlu anılar, belki de’ler ve hep kederler kalıyor geriye. varsa da bir sonraki hayat, tüm bunların yükünü sırtlanıp oraya gitmek mantıklı mı peki? ya da bir buluşma ümidi için bunları hiç yaşanmamış saymak. madem böyle bir seçenek var neden daha uzun yaşamak için uğraşıyoruz değil mi? neden doktara gidiyoruz tedavi oluyoruz. bizi hayata bağlayan tek şey sonrasının ümidi değil çünkü, buradakiler sevgisi.

neden biri uykuda öldü ya da hemen anında bir şey hissetmeden öldü diye seviniyoruz? varsa da öteki bir hayat valizine daha büyük bir sıkıntı eklemedi, giderken rahat gitti diye. bazı dinlerde yaşadığı hayat kutlanıyor gidenin bazılarında yaşadığı günahlar affedilsin diye uğraşılıyor. önemi var demek ki, sonrası da olsa burası önemli. içinde olduğumuz her bir an, her yaptığımız, her sevdiğimiz ve her üzdüğümüz. ama kimse kendimize yaptıklarımız için bizi kutlamıyor ya da suçlamıyor yine de. iyi bir eşti, iyi bir anneydi, iyi bir öğretmendi. hayatı dolu dolu geçti herkesi severek, fedakarlık yaparak kutlayalım! iyi bir eşti, iyi bir anneydi, iyi bir öğretmendi. hayatı dolu dolu geçti arada bir günah işlediyse de biz kefiliz iyi bir insandı, affolsun! yaşadı yani o insan, öyle ya da böyle. senin sonrasında ne yaptığın artık önemli değil. ister kutla ister af dile. olan oldu. o yaşadığıyla ya da yaşamadıklarıyla gitti. ölümden sonra hayat olsa ne olur olmasa ne olur artık.
Ben hala bimden simli, cartlı curtlu renkli kalem alırken yaşıtlarım evlenip çoluk çocuğa bile karışmış. Hayat diyoruz.
yeme bozukluğum var. Bu bozukluklarımdan sadece birisi. Teşekkür.
Kedinin mama parasını kumarda kaybettim. Salak salak yüzüme bakıyor, nasıl söyleyecem bilmiyorum.
Takildigin yerden uzulursun, takilma.
görsel
Seneler sonra burda yazdıklarımı okuyorum. Sözlük yazarlarıyla mesajlarım hala duruyor. Evet canlar o adamla evlendim ve iki kızım oldu. Hayaller gerçek olabiliyor. inancınızı yitirmeyin.
“insan bir akşamüstü ansızın yorulur yaşamaktan.”
Her sevinç nöbetinde kusmak sunuldu bana.
Canım sıkılıyor. Canım sıkılınca da saçmalarım ben. Saçmalamak hoşuma gitmiyor bazen.
herkes sana yazmak ister ama; sen birinde takılı kalırsın...

evet.
https://www.youtube.com/shorts/rOtSKdPjwg4

söylenecek o kadar şey var ki...
kime ne anlatacağız? ölülerle konuşulmaz.
Sabah güneşin doğuşunu kimsenin olmadığı ve denizin berrak olduğu bir sahilde izlemek isterdim.
Sanki bunu yaşasam içimdeki tüm karanlıklar aydınlık olacak.
Sözlük te sıkmaya başladı yine , akmıyor.
https://www.youtube.com/shorts/XvMk55kWrkE

bunu okumuştum fakat bu kadar temiz anlamamıştım..
bir kere, videoyu düzenleyene teşekkür ediyorum..
gecenin bir yarısı bu videoyu görüp, aynı konu üzerinde yeniden heyecan duymamı sağlayan kavramlar; öncesizlik ve büyük patlamada tekillikten söz edilemeyeceği...

polemiğe girmek istemediğim için kendi anladığımı yazmıyorum ama umarım, en azından bilimsel bir video olarak ilgi çeker..
Gece rüyamda sevgili buluyordum ve daha herhangi bir yakınlaşmaya başlamadan kızın babasına yakalanıyorduk ve bir sonraki sahnede mahçup bir şekilde odayı toplayıp, ardından aileye münasip bir açıklama yapmaya çalışıyorduk.

Hiçbir şey söylemek istemiyorum…
Kafası halen geçmedi.
Bu ülkenin tuzu Bile kokmuş ve bozulmuş. dolayısıyla, bu ülkenin yaralari dikiş tutmaz.
Başımın sağ tarafını aynı gün içinde iki kez farklı zaman diliminde çarptım. Bugün ağrıyor ölürsem hakkınızı helal edin. Açık büfede makarna yiyen tipler hariç.
Tam yatağa girdim uyuyacağım sırtım ağrıyor. Sırtınızı okşayacak biri yoksa hayat sizi kocaman bir "aman yat zıbar." Diyen huysuz birine çeviriyor..
Bana tavsiye verme, bana huzur ver.
Aklıma girme, yatağıma, kalbime gir.
Bahane üretme, samimi davran.
Egonu aş ve kendine acımasız ol.
insan bi yere bi şeye çok çabuk alışıyo 4 gündür ailemin yanındaydım deli gibi alıştım yarın akşam uçağım var gitmek istemiyorum herkes yattı gözüme uyku girmiyo oje sürdüm yastık izi olmasın bahanesiyle bi saattir boş boş oturuyorum tek başıma. normalde olduğum yerden bi şikayetim yok seviyorım orayı tabii ama aile evinde sevildiğim gibi hiçbir yerde sevildiğimi hissetmiyorum bu çok koyuyor insana.
Yatmadan mı sürülüyor bu oje? Bilenler anlatsın hele.
Bilinç altım bok gibi..

Dün gece rüyamda bir süre önce konuştuğum birini gördüm. Adama karşı bir süre sonra mesafeli olma sebeplerimden biri kuzenlerimden birinin yakın arkadaşı olmasıydı.
Kuzenimle hiç görüşmediğimden ve çocuğu sosyal medyadan sonradan takip ettiğimden bunu da geç öğrendim maalesef. Neyse rüyamda birlikte oturuyoruz sonra kapı çalıyor ve eve baba tarafından ne kadar akrabam varsa giriyordu. Evden çıkıyordum ve bir türlü ayakkabılarımı bulup da gidemiyordum. Çocuk da bana ben kaçmaya çalıştıkça ne olur beni bırakma diyordu.
Allaaam kan ter içinde uyandım.
Akraba terörü yine bir can aldı.
Cebimizde yoktu, kredi kartından verdik.