bugün

Az durumu düzelteyim sizi de kurtaracam arkadaşlar. Yoksa sizden bi sikim olacağı yok anlaşıldı.
Normal hayatta, Arama butonunun sağında kalan geçmişi temizle butonu gibi bir buton olsun isterdim.
Uyku problemi yaşıyorum. Uykum 3- 4 saate tamamlandığı anda uyanıyorum, bir daha uyuyamıyorum. Kendimi uyumaya zorluyorum ama uykum gelmiyor saatlerce... Uykum geldiğinde uyanmam gereken saat yaklaşıyor ve ben uykusuz uykusuz dolaşıyorum bütün gün... Kahrolsun uyku problemleri.
dikkat gerektiren bir iş videosu açmalısın sessiz.(restorasyon) eşya yenileme vs.
nasıl uyuduğunu anlamayacaksın.

ben uyudum bazı problemler gelişti tekrar uyandım. uyumada sorun yok uyanıp durmak kötü.benim problem sürekli uyanmak.
https://vocaroo.com/16zZ9YRcQQTI

En sevdiğim, kendimce saçmalamaca..
Bir başkası sizi sevsin istiyordunuz. Bir başkası sizinle gururlansın, bir başkası sizi tebrik etsin. Bir başkasıyla gülmek, bir başkası tarafından önemsenmek istiyordunuz.
Ancak bu süre zarfında büyük bir ayrıntıyı kaçırıyordunuz:
Kendiniz.
Kendinizi kaçırıyordunuz.

Oysa siz kendinizi sevmeliydiniz. Sizin kendinizle gururlanmanız gerekirdi. Aynaya bakıp kendinizi tebrik etmeliydiniz. Yalnızca fazladan yaşayabildiğiniz bir gün için bile tebrik edebilmeliydiniz. kendinizi önemsemek ilk uğraşınız olmalıydı ve Kendi başınıza gülmeyi de bilmeliydiniz.

insanların öncelikleri hep kendisi olurken siz, bunları bir başkasından beklediniz. Bu yüzden bu kadar acı hissettiniz.
Bu yüzden bu kadar kimsesiz geldiniz kendinize.

Oysa içinizdeki çocuk onun elini tutmanızı bekliyordu. Belki bir şeker almanızı ve belki onu kalbinize bastırmanızı. Siz onun bu küçük isteklerini yerine getirdikçe o da büyüyecek ve zamanı geldiğinde size siper olacaktı. Ancak siz bunu istemediniz, O küçük çocuğu hep susturdunuz. Paramparça ettiniz.

işte bu yüzden içinizdeki o küçük çocuk size hep kırgındı, size küstü. Oysa O çocuk sizdiniz, işte bunu atlamıştınız.

Kendisine bile küs olan birisini sevmek zordu ve kimse bir başkası için zora katlanmazdı. Siz içinizdeki çocukla beraber bunları göz ardı etmiştiniz. Siz, kendinizi arka plana atıp mutluluğu beklemiştiniz.
Oysa mutluluk gelmezdi.
Mutluluğu arayanlar bile bulamazken siz oturduğunuz yerde mutluluk bana neden gelmiyor diye hayat sorguluyordunuz.

O içinizdeki küçük, kırgın çocuk bile sizden daha büyüktü.
Siz bunları hiç önemsememiştiniz.
egzosundan siyah duman çıkan arabanın sürücüsü, hepimizin oksijenini gasp eden bir zorbadır.
Ölüm dışında birçok şey geç de olsa düzeltilebilir geliyor bana.
Bu yüzden bekliyorum. Belki bir şeylerin telafisi olabilir.
Dünya iyiler için çok kötü bir yer.
Sessiz bir gecenin çığlıklarını dinliyorum.
sıkıldım artık bitse de gitsek...
league of legends mi?
fortnite mı?
Selam veren her elden iyilik ummak aptallıktı..
uykum bitiyor ama gece bitmiyor bu günlerde.
Merak ediyorum acaba bokunu çıkarmadığım bir konu var mı.
Bu şehirdeki dolmuş şoförleri niye sabahın şu saatinde arabesk dinliyor anlayamıyorum ki. Abi şurada işe gidiyoruz, eski sevgilimizin düğününe değil...
Onlar bencillerdi. O kadar çok bencillerdi ki bir kediyi sevmenin bile bencillik olduğunu düşündürtmüşlerdi. Bu hep zoruma gitmişti. Bana dokunan şey de buydu.

Ama Artık zoruma gitmiyor.
Sevmeyi öğrendim.
Kelimeler yetmezdi anlatmaya, içimdeki ateşi.
Düşündüğüm yollar, anlattığım masallar..

Hepsi bir yangında kül olmuş kalbimin eseri hatta esiriydi.

nereye kadar yürürüm derken yalnızlığımda kaldığım çaresiz güncelerdi.

Ve hep öyle olmaya da devam edecek ,yalnızlığımla.
Ve hep böyle devam edecek,
Sevilmeyen kalbimin anlamsız atışlarında, dünya gayesi içinde ilerlemek tırnaklarımız kaza kaza bir şeyler başarmak adına..
Yaklaşık bir yıldır date e çıkmıyorum bu kadar huzurlu olduğum bir dönem hatırlamıyorum ama sanki bu yolun sonu uçurummuş gibi de geliyor. Yalnızlığa aşık olacakmışım gibi.
Akıl danışmak istiyorum pek muhterem saygıdeğer yazar arkadaşlarım.
Ankara'ya kar yağdı malum. Bilen bilir katlanılmaz bir soğuk var. Kalın montum eski erkek arkadaşımda kaldı. Şu an kullandığım mont da kötü oldu. Fiyatlar da malum yenisini almam sıkıntı. Her yerden engelli, engelini açsam pisleşecek biliyorum canımı sıkacak.
Ne yapayım? Lütfen fikrinizi beyan edin.
Sarışınlara zaafım vardır, beni tanısanız bilirdiniz ama tanımıyorsunuz tabi... işte bu sarışınlardan biriyle bugün dolmuş beklerken konuştum, hoşuma gitti. Bir araştırayım sosyal medyadan dedim, adam çıktı nişanlı... Ühühüğ... Sarışın görünce üstüne mi atlıyorlar hemen anlamıyorum ki...
https://youtube.com/shorts/wNaH4vQd7co?feature=share

ölüm gibiyim anlıyor musun ölüm gibi.
assaadafs.
Dünyaya düştüm düşeli ellerimde kırıldı tüm umutlar.

Bır yolunu arayıp atıldım hep yollara, anlam ararcasına gündüzü geceme kata kata..
bu ülkede doktorundan mühendisine, mimarından esnafına her meslek grubunun din hakkında konuşma, dini konularda atıp tutma, asıp kesme, yazıp çizme hak ve özgürlüklerinin olması ancak din adamlarının böyle bir hak ve özgürlüklerinin olmaması, diyanet mensuplarının, imamların, hocaların, cami görevlilerinin dini konularla ilgili konuştuklarında, görüş bildirdiklerinde, sosyal medya hesaplarından paylaşımda bulunduklarında küfür yemeleri, hakarete uğramaları, sosyal medyada linç edilmeleri beni oldukça şaşırtıyordu: “yahu bu adamlar insanlara dinin kurallarını bildirmeyecekler de kim bildirecek” ya da “bu adamlar kürsüye, minbere çıktıkları zaman islam’ın emir ve yasaklarını, kur’an hükümlerini, dinin inceliklerini anlatmayacaklar da, yemek tarifi mi verecekler, at yarışı tüyoları mı verecekler, tatil beldelerinin doluluk oranları ve fiyatları ile ilgili rapor mu verecekler. senenin her haftası da orman haftası, trafik haftası, yerli malları haftası değil ki onlardan bahsetsinler ” gibi şeyler söylüyordum.

ancak, itiraf ediyorum ki, bu duruma artık ben de alıştım. hatta o kadar alıştım ki artık ne zaman bir din görevlisi kürsüde, minberde dinin hükümlerinden bahsetse ya da sosyal medya hesabında dini konularla ilgili bir paylaşımda bulunsa: “hocam senin başka işin yok mu? otur oturduğun yerde. ülkede bu kadar doktor, mühendis, mimar, veteriner, esnaf, insan kaynakları uzmanı, siyasetçi, gazeteci, kaynakçı, bobinajcı, sıhhi tesisatçı varken dini konularda konuşmak, yazmak, paylaşımda bulunmak sana mı kaldı?” demek geliyor içimden.