bugün

zula yapmak için markete girdim; ikisi bir arada kahve ve çubuk kraker dışında aldıklarımın tamamı şekerli ürün. neden ki acaba?
bırakıyorum
yoruldum.
sıkıldım.
Şu sıralar birdenbire kendimi yeni ortamlarda, yeni insanların içinde buluyorum. Yorucu geliyor.
uykum var.
kapattık kardeşim eskisi gibi değiliz artık.
Çok seviyorum sevilmedikçe daha çok seviyorum.
:dddddddddd
Uzun süredir kendim olmaktan mutsuzken bu hafta ilk defa iyi hissettim. Bu hissi yaşamayalı o kadar zaman olmuş ki...

Bi kere iyi hissettin mi enerjinde geliyor. Ders çalıştım, gezdim tozdum, yeni şeyler öğrendim, spora başladım, hatta çok az da olsa kilo verdim. Evet aylar sonra ilk kez kilo verdim. Bu benim için dönüm noktasıydı. Kendimden vazgeçmişken yeniden başlamak...
Amk. Instagramdan 50 yasindaki amca mesaj atti. Bu ne amk. En az 50. 60 da olabilir. Hay aq sevgilim olsa ne instagram ne twitter ne sozluk yuzune bile bakmam ya. Les ortamlar les.
bir çok şey söylemek istediğini hissedip ağzını açtığında bir kelime bile çıkmaması, suçluluktan değil,çözümsüzlükten,çözüme inanmayıştan.Seni hayatımdan çıkarmak benim için de kolay olmadı elbette,ama şunu gördüğüme de sevindim damarına basılınca ağzının ardındaki baklayı çıkarıyorsun,gerçek düşüncelerin- o altın kaplama bakır kalbinin içerisindekiler yani- su yüzüne kavuşuyor.bazen seni çok arıyorum,çoğu zaman aslında.bu aşk değil evet ama daha tehlikeli bir sevgi.çünkü artarsa senden vazgeçmek için daha çok zorlanacağımı biliyorum.Neden bir şans vermedim ikimize,bilmem,daha önce hiç kimseye şans vermediğimden bu işlerin altından kalkabilir miyim bilemedim.kaldı ki sen yalnızlığını paylaşacak birini arıyordun sadece gidene kadar,arkanda bıraktığının kalbi sana kayar mı sen gidince ne halt yer bence çok da umrunda değildi.o zaman düşünürdün,daha güzelini bulamazsan-ki bulurdun ülke müsait- o da gelsindi.ama sana uysundu canım o zaman.Neyse kısaca sana güvenmedim.bana kendimi bu kadar değerli hissettiren ilk adam olmana rağmen hem de.iyi olana hep böyle yapıyorlar deme,ağladığını sıkça dile getiren erkekleri güvenilmez bulmak benim hatam değil.Sana güvenmiyorum.Çünkü geçmişindeki insanları daha yeni tanışmış olmamıza rağmen bana dökmüştün.beni de şimdi kim bilir kimlere ne şekilde anlatıyorsun.Neyse ki artık umrumda değil.
Senin gözünde kendini beğenmiş,karşısındakilerin ona aşık olmasını dileyen bir kezban olabilirim ama hayatı tanıyorum,bir kadınla bir erkeğin arkadaşlıkları neleri doğurabilir ölçüyorum ve kendimi korumak için senden önlem alıyorum varsay.Sana uzaklarda rahatça arkadaş olacağın güzel kızlar dilerim,belki evlenirsiniz bile.Ama umarım onlara net olursun.
Bu geceyi de ölmeden atlattık.
Bu tivitimle söylemek istediğimdir.

(img:#1586498)
Her yer mal dolu.
Tükendim, yoruldum.
Demogoji değil. Biraz canı sıkılan bunları söyler ya, benimkisi tamamen gerçek.
Aynı anda 20 tane işin peşinden koşmak bedenimi ve Zihnimi yoruyor artık.
Keşke kendimi parçalara ayırabilsem.
Kendimi mutsuz hissediyorum.Ama önemli olan bu değil asıl sorun neden mutsuz olduğumu bilmiyorum, ve nasıl geçireceğimi bilmiyorum.
Korkaksaniz sevmeyin, sevmiyorsanız da sizi seven kimsenin hayatında oyalanmayin. Çünkü hakkınız yok.
Hayatimda bi sey eksik ama ne bilmiyorum. Her sey tam gibi ama bi o kadar yarim gibi anlamsiz. Anlami yok gibi hayatin. Uyanacak bi sebep yok gibi sabahlari. Bombos ya. Amina koyayim boyle anlamsizligin.
sanırım herşey güzel olacak,benim hala umutla beklediğim yarınlar var.
yolu sevgiden geçen herkesin anasını siktiler selamun aleykum.
Bak bu böyle gitmez, burası ihtimaller üzerine kurulacak bir dünya değil.
Güneşi yakalacaksın diye yağmura tutuluyorsun, ona gideceksin diye uçurumdan düşüyorsun.
Bu, bu kaçıncı? bu kaçıncı varsayımın? bu kaçıncı yerinde sayışın?
Her sabaha umutla uyanıp, her gece ağlayarak uyumaktan sıkılmadın mı?
Sığınmak istediklerin, kaçtıkların olurken, kaçtıklarına sığınmadın mı?
Bir kelimeye onlarca anlam yükleyip, binlerce hayalin ölümüne tanık edişin hafızana ağır gelmedi mi?
Yatağında ölü bulunmayı, mezarının başında ceketilerini ilikli, gözleri yaşları, pişman dolu bakışlarla sana bakmalarını istemedin mi?
Biraz acı çekmelerini, sana ulaşmayı, uzlaşmayı, anlamayı, ulan anlamasalarda anlamaya çalışmalarını istemedin mi?
Sen söyle dostum.
sen söyle, seni bu hale getirenlerden intikam almak istemedin mi?
almak isteyipte alamadığını, sadece olup bitenlere bakmayı tercih ettiğini söyle.
lan söyle! kırıldığını, her gece kırıklarını toplarken daha çok parçalandığını söyle.
savaşmayı deneyip, daha büyük yenilgiler aldığını, düştüğün yerden kalkmaya çalışıp daha kötü düştüğünü,
ne yapsan da kaybedişini söyle.
kaybettiğini söyle.
herkesten, her şeyden, kendinden bile yorulduğunu söyle.
her gün, her saat, her dakika, her saniye ölümün kapını çalmasını; beklediğini söyle.
söyle onlara dostum..
Sana çok güzel bir fikir sundum. Sarjim yok pazartesi konuşsak olur mu dedi. Tamam dedim pazartesi günü yoldan geldim onun için. Hatta derse girdim belki okulda bekliyordur diye. Gelin görün ki bugün salı ne msj attı ne haber verdi. Içimdeki bütün iyilikleri alıp gitti. Ama gelin görün ki hala sinir olamıyorum çünkü onu seviyorum.
Sevgili dekanım, dekan yardımcılarım, bölüm başkanım ve öğretim görevlilerim,
Bilgisayarda yazı yazmayı seviyorum derken bana toplu eziyet edin demek istememiştim. Hepinizin verdiği ödevleri tıkır tıkır yaptım ancak staj raporumun 'en az * 3000 kelime' olması yaşam kalitemi gerçekten sömürdü. Gelip bütün kanımı sol kolumdan çekseniz daha iyiydi. (ki bilirsiniz kan aldırmak benim için felakettir.) Rica ediyorum, tekrar 2000 kelimeye düşürün şu meredi. Yoksa okumadığım makaleleri okumuş göstermeye, istemeden de olsa sizi kandırmaya devam edeceğim. Saygılarımla. -Munia
Biliyorum ki Hiç bir faydası olmayacak bu yazacaklarımın. Aman olmasın, çokta mühim değil.

Karşı görüşlü bir çok insanı barındıran bu ortamı daha yaşanabilir, daha eğlenceli yapabilmek için yazarları biraz daha hoşgörüye davet ediyorum. Ne o şaşırdınız mı?! Hayır aslında ben çok eminim; burada vakit geçiren herkes aslında bu kadar agresif değil. Karşındaki insana küfür etmek için yanıp tutuşmuyor hiç birimiz. Gerçekten böyle düşünüyorum. Hele ki donuz gibi bir nimet varken, neyi / kimi okuyacağımıza biz karar verirken nasıl bu kadar seviyeyi düşürebiliyoruz anlmak çok zor.

Kullanın şu donuz'u, kimseye vr hiç bir trole pirim vermeyin a dostlar. Trolleri inadına artılayın. Gerçekten.

Muhakkak ki karşıt görüşlerin türlü türlü polemikleri, kritikleri olacak. Yoksa çekilmez bir hâl olur. Fakat birinin inancına (veya inançsızlığına ), siyasi tercihine, cinsel tercihine, hayat akışına, anasına bacısına, yurduna, mukaddes kabul ettiği kişilere vs. vs. Sövmek nedir yahu?

Küfür de edilecekte yerli yerinde.

Birazda gençlik ateşinin izdüşümü olarak görüyorum bu kaosu. sanki yaşlar biraz ilerledikçe daha bir insancıl ve daha esnek oluyor insan. Yine de demem o ki kendi göz zevkiniz için burayı biraz daha yaşanabilir hale getirmek için herkes birşeyler yapabilir ve yapmalıda. Saygılar, selamlar.