bugün

Bazen insanın elinden hiçbirşey gelmediği bir an oluyor. Kendimi kilitlenmiş hissediyorum.

Beni bu kadar seven insan var, ama çektiğim acı azalmıyor, aksine artıyor.

Kızgın değilim sana. Ama kafam karışık. Benden ayrılmak istediğini söyleyeli tam 1 ay oldu. 1 ay boyunca öfke ile kabul edemedim. Şimdi ise kabul ettim bir daha olmayacağını, ama sadece bana daha fazla acı vermeye başladı.

Seninle geçirdiğim 2 yılda çok yol katettim. Hırsımı sorumluluk bilincine çevirdim, sabrımı kuvvetlendirdim, konuşmaktan çok dinledim. Ama ne yaparsam yapayım bu sondan kurtaramadım. Sen de saldın kendi tarafından, ip inceldiği yerden değil en sağlam yerinden koptu.

Acı çekiyorum.

Keşke daha gamsız biri olabilseydim.

Şu anda tatilden fotoğraf atıyorsun.
Ben ise kafamdan geçenleri boşaltmak için blog açtım kendime. Haftaya da ben tatile çıkıyorum. Belki iyi gelir amacıyla.

Sana kızgın, öfkeli değilim. Yığınla anım oldu seninle harika geçen. Ama kendime kızıyorum. Neden bu kadar güzel sevdim diye. Sevince gönülden bağlanıyorum. iliklerime kadar sevdim seni. Ama yine de yapamadım. Bazen olmuyor.

Ama kırgınım. Kendime kızgınım. Toparlanamıyorum.
Send nudes.
Satanizmi bitirdiler.
Kulağımda kulaklık, bir yandan sözlükte gezerken bir yandan da müzik dinliyorum. Her neyse, kalktım bir bardak su alayım dedim. O sıra kulaklığın teki kulağımdan çıktı. Çıkmaz olaydı. Neden mi?
Anlatayım.

Yüksek sesle müzik dinleyince, bir süre dışarıdaki sesler insana çok kısık geliyor. Bir nevi Duyma yetisi azalıyor. işte şarkından şarkıya geçerken fark etmemişim, son ses dinlemişim. Neyse, dedim ya kulaklık çıktı diye. O an bir ses duydum. Kedi mi doğurdu, köpek mi uluyor diye tam anlamadım. Gittim suyumu içtim geldim hâlâ o ses devam ediyor. Dur dedim, bir sokağa bakayım. Artık serin hava mı çarptı, yoksa aniden ayağa fırlayınca tansiyonum mu düştü, kulaklarım açıldı. Ve sesin nereden, daha doğrusu kimden geldiğini anladım.
Az ötedeki binada bir çift muhtemelen çılgınlar gibi cima eyliyor. Bu nereden mi çıktı? Meğer benim kedi doğuruyor sandığım ses kadından geliyormuş. Affedersiniz de pencereleri açık, ah-uh bağırtısını tüm mahalle dinliyor. Hayır, kaldığım semtte yaş ortalaması +70. Yani çıt yok. Düşünün yankılanan sesin boyutunu. Şimdi sevismeyin demiyorum, herkes sevişsin. Lakin biraz usturuplu olmak lazım yahu. Gelip milletin yatak odasına da mı karışıyorsunuz demeyin. Asil onlar benim yatak odama karışıyor. Dinlemek zorunda mıyım efendim?
Neyse, Az önce de durdular. Es verdiler herhalde.
(bkz: arkadaşlar bu bir virüs olabilir mi)
bu düzen biraz daha böyle devam ederse ben komple sıyıracağım.
Keşke......
cok mutsuzum la ve onune hic bir sekilde gecemiyorum mani olamiyorum bu ruh halime...
söz veremem... hayat bozar, bizi belki bir gün ayrı yazar...
görsel
seviyorum ama kiz 1 yas buyuk ulan nasi acilacam ben buna.
Söylediğin her cümlenin içimi nasıl dağıttığını bilmedin. Bu, bir insanın kendi kafasına sıkıp dağıtmak isteyeceği kadar kötüydü. Anlamadın.
Ne var senin oyuncağın kırıldıysa, benim kalbim paramparça...
kakam geldi. sıçınca sizi bilgilendireceğim ama merak etmeyin.
bazı kokuların allah belasını versin.

"koku hafızası" denilen şeye, bunu hatırlamanızı sağlayan beyne de kafam girsin.

ama dik duracaksın.

racon böyle ya hani, o bakımdan.***
birilerini yakasından tutup "aleyna tilki kim lan siz mal mısınız?" diye sarsmak istiyorum. iyice şey oldunuz.
ince uzun şeylerle oynamayı seviyorum. bilgisayar başında otururken daima elimde bir baget, ekmek bıçağı, efendime söyleyeyim büyükçe bir kalem falan oluyor. çeviriyorum, döndürüyorum, tutuyorum atıyorum.

şu anda elimdeki kontrol kalemine dikkat edince farkettim.

https://i.hizliresim.com/gWDP6N.jpg

"acaba gizli ibne miyim lan? Acaba yarağı filan mı temsil ediyor?" diye sordum kendime ama yok.

bildiğin (kadın) fakbadileri sevgilileri filan olmuş/olan adamım.

seksli meksli bir şey değil heralde.

sikko bir alışkanlık olsa gerek.
ilk defa el üstünde tutulduğun an, tabutta olduğunu farketmek.
Sevgi öylesine basitti ki..
içinden geleni söyleyebildiğin bir rüyaydı..
Yalana yer olmayan gerçeklerle örülü bir rüya..

Acı anları da vardı tabi,
Üzülmesin diye üzülmek,
Kırılmasın diye kırılmak ..

En çok da suskun kalmak gibi..
görsel
Sıkılmadık mı artık albayım?
hepimiz kardeşiz nedir bu nefret birbirimize karşı allah aşkına? mutlu mutlu yaşasak olmaz mı ?
görsel
Güzel şeylerin sonu olmamalı.
Bizi tanıyan herkes bilir Senle ben eskiden beri Hiç derdimiz olmadan büyümüştük yan yana.
Bir yıldız gibi kayarım hayatından. Yapacağın tek şey dilek tutmak olur.
cehennem boşuna dert çektiğimiz günler, cennet gün ettiğimiz günler.