bugün

inandığımız şeylerin kırılganlığı...bir düşüncenin, bir duygunun doğru veya yanlış iyi veya kötü oluşuna bakmadan arkasından gidiyosun. yol yokuş yol uzun. yokuşları çıkmak zor inişler hep ani.
aslında söylenmesi gereken çok şey var, tabi söyleceğiniz kişinin de buna değiyor olması lazım gelir. daha iki kelimeyi bir araya getiremeyen insanların ahkam kesmek istemeleri.. sevmenin ne olduğunu bilmeden insanlara sevgi satmaya çalışanlar.. ve tabiki de kendini dünyanın en değerlisi sananlar. her şeyin en iyisine layık olduğunu düşünenler, kısaca egolarıyla yaşayıp, kendi yaptıkları hataları görmezden gelenler.. ha birde yaptıkları hataları sanki çok iyi bir şey yapmış gibi görenleri unutmamak lazım. dinlemeyi öğrenmeden konuşanlar, sadece kendi söylediklerinin, düşündüklerinin değerli olduğunu düşünenleri es geçmeyelim. okuyan cahiller bunlar. sağa sola caka satarlar iş kendilerine dönünce sanki hiç haberi yokmuş gibi yaparlar, bir nevi danışıklı dövüş misali. susanı ezdiklerini düşünürler, galip olduklarını cevabını verdiklerini düşünürler, bilmezler ki karşı taraf için değerin bitmiş. anca konuşuyorsun.. namus bekçiliği yapıp, onunla bununla yatanları da unutmayalım. çünkü onlar her şeyin en iyisini bilirler. en iyi onlar yaşamayı hakediyorlar. kendi her boku yiyip, kıskançlık krizlerine girerler sonrada umrumda değilsin derler. derler, derler. sonra susarlar. zaten susmuş birine karşı yaparlar bunları.

biz, bizim gibiler, sessiz kalırlar.
değer verdikleri zaman konuşurlar,
değeri bitince susarlar.
ezildiğimizi düşünürler,
ezdiklerini...
bilmezler,
konuştukça ezildiklerini.
oturup, karşılıklı edebiyat konuşamadıktan sonra,
ne yapayım birini sevmeyi, o büyük aşkı.
boş insanlar,
donanımsızlar.

ama...

tabi, en çok onları sevmeli.
Kız içine korse giyip sonra da karsima geçip zayıflamış mıyım epey zayifladim fln diyo.ve farkedince de utaniyo.
Ya allah askina başkalarına nasıl gozuktugun niye bu kadar önemli ki.kendine mi saygın yok beğenmiyorsan git zayıfla dimi.böyle insanları hiç anlamicam sanırım.
çalışmak çok zor.
egoist patron çok zor.
zor!
Vicdanım bana insanların anlattıklarından fazlasını söylüyor.merhametin de öfkenin de en iyi yönlendiricisi o.
göçebe ruhluyum.

son 6 senede şehir şehir dolaştım. Bir çok şehirde çalıştım, 2 ay yaşadığım şehirler bile oldu. bavulumu yapıp yürüyüp gitmekte hiçbir zaman bu kadar zorlanmadım.

bu şehirde kalmamın bir nedeni olduğunu düşünüyorum.

kendime bile itiraf edemesem de.

beklentim yok kimseden. Hiçbir şey istemiyorum.

ama omzumuzdan da düşmüyor geçmişin yükü.

https://www.youtube.com/watch?v=7XU_NIUOUrg
Ün çok kötü bir şey emin olun, hayattaki en büyük hastalık bir abi tavsiyesi.
anız yakmayın la. eko-sistemi mahvediyorusnuz.

zkecem yapacağınız işi, barbar herifler.
Bir gün bende sevinçten uyuyamayacağım.

Buna hala inanıyorum.
Tanrim senden istedigim gonlume gore birini hayatima sokmani istiyorum tek dilegim bu...
arkadaşlar,
sürekli görsel, gif paylaşıyorsunuz.
ben bu internete para veriyorum. bir ayın ilk 10 gününde GB bitiyor. rica ederim gereksiz görseller paylaşıp durmayın. sevgilimle yazışamıyorum sizin yüzünüzden. bu ricamı kırmayacağınıza eminim.
teşekkürler. iyi geceler.
herşeyinizi kaybedebilirsiniz. ama neşenizi asla.

gülmek ve eğlenmek insana kendisi tarafından verilen en doğal ilaçtır.
Gülüm. Bana karşı samimi ol. Geçiştirme. Üzülüyorum.
Hiç öpmiyim canım ya yılan sevmiyorum.
Söylenecek soracak çok şey var ama yorgunum. Sanırım sessizce gideceğim buralardan...
zaman algım da mı bir problem var. bir türlü geçmek bilmiyor zaman.
Dun bir entry girmistim bu basliga. Allahim o talebimi tekrardan guncelleyebilir miyim.
ile için Kayseri'ye giden aklımı sikeyim.
kalbimi dinleseydim, kaybederdim. Aklımı dinledim. Kazandım. Eğer kalbimi dinleseydim, yolun sonunda bir uçurum vardı. Biliyorsun.
çok naif, sakin bir bitiklikle uyanmak.

öfke yok (ki son zamanlarda hemen hemen hiç yok), kendini paralamak, parçalamak yok.

kalktım evimin karşısındaki parka çıktım bu sabahın köründe.

çekinerek.

az bulunan serin hava iyi geldi.

telefondan gelen roger waters'ın sesi diyordu ki ; "there is no pain, you are receding"

yerdeki yapraklara baktım.

geçen kediyi çağırdım ama gelmedi.

işte yorgun bir gün bu şekilde başladı.

sessiz, sakin, uyuşmuş.

https://www.youtube.com/watch?v=_FrOQC-zEog
Uzun zamandır etrafıma bakıyorum da sevinmeye yönelik hiçbir şey yok. Mutluluk bize çok uzak kaldı.
madem gönlün yoktu neden yoldan şaşırttın beni
istanbul yağmuru ile ilgili yapılan ' hıaa zina yaptınız dimi yine ' falan şakaları hiç komik değil, hiç hem de. bir de böyle acayip etkileşim alıyorlar ya deliriyorum.

+ o son zinayı yapmayacaktınız.

- ahahahahahha ulan ne diyo ya zina yaptık ya allah bize kızdı o yüzden oldu bu ahahahah komik ya baya.

bu ne aq ?
bu geceyi yağmurla geçiriyorum. çok mesudum. ama yarın sabah yine beni terk edecek olmasının hüznü sardı bile kalbimi çoktan.
Yalnızım, yalnızlığım beni dinlemekte.