bugün

Yolum inat etsin çıkmasın düze Ne çıkar karışsa gecem gündüze, Razıyım ben yalnız o güler yüze Vazgeçtim kirpikten kaştan arkadaş....
tortugaya yerleşmiş kaplumbağa gibi.
düşman çatlatırcasına mutluluk..
hatta dost bile çatlatırcasına..
babam bile çatladı o kadar mutluyum..
(bkz: tezat)
Kaçsam gitsem saklansam.
açlık bir beden hali, umutsuz bir ruh hali..
zira 10 kere buzdolabını açtım kapattım yemek yok..
yemelik yok..
mok gibi.
I want you to hit me as hard as you can.
Karışık çerez tabağındaki beyaz leblebi hali. Fındığın fıstığın yanında itilen kakılan, kajunun yanında küfür edilen, bademe ulaşmak için iteklenen beyaz leblebi gibi.
zaman zaman parçalı bulutlu, yer yer mutedil dalgalı.
yazarların bulundukları ruh halleridir. son günler de çok ikilem içindeyim. devam edip sonuna kadar savaşsam mı? yoksa yeter bu kadar kendimi küçük düşürdüğüm deyip, pes mi etsem?*
yazarların içinde bulunduğu ruh halleridir. misal ben şu an ne düşüneceğimi bilmez bir haldeyim. bir arkadaşımın yardıma ihtiyacı olduğunu düşünmüştüm. düşünmekle de kalmamıştım emindim bundan. yanında olmak istedim. bir şekilde yüzünü güldürmek istedim. onu düşündüğümü bilsin istedim. ne kadar istesemde yapamadım. elimden bir şey gelmedi. sonra baktım başkaları vardı yanında. onu mutlu eden, iyi hissettiren. kıskandım ben bu durumu. kendimi kötü biri gibi hissettim. tek istediğim onun iyi olmasıydı. iyiydi ama buna neden olan ben değildim ve ben bunu kıskandım. şimdi bu beni kötü biri mi yapar bilmiyorum ya da çok bencil biri. bilmiyorum keşke benimle paylaşsaydı derdini. ben iyileştirseydim yarasını.
az önce ev arkadaşım çikolata almak istedi.. bozuk yok dedim.. bozarız dedi.. olmaz dedim.. n'olur dedi.. yapma dedim.. etme dedi.. what dedim.. fuck dedi.. suck dedim. puff dedi.. muhabbet uzun süre böyle sürdükten sonra aldı parayı.. gelmedi..
kazıklanmış hissediyorum..
mutlu, olabildiğince.*
"bazı geceler, zaman duracak kadar yavaşlar. böyle anlarda insan kendine anımsayıp kederleneceği bir anı seçer istemeden. binlerce kötü anı içinden en çok canını yakanı bulup çıkartır bilinç ve öncesinin arafındaki çöplükten. bazı geceler, zaman akmayı unutur. canını ısırmak ister insan geçemeyen saatler boyunca. belleği, yıllarca şımartıldıktan sonra terk edilen, artık sokak köpeği olmayı beceremeyen ama gidecek bir evi de olmayan zavallı bir kaniş acınasılığıyla oradan oraya atlayıp durur. bazı geceler, zaman bir yerlerde takılıp kalır. bazı şarkılar sadece böyle zamanda dinleyelim diye vardır. bazı şiirler ancak böyle zamanlarda anlaşılabilir. bazı hikayelere sadece ve sadece böyle zamanlarda katlanılabilir. bazı geceler, zaman buzdan bir bıçak kadar sert, soğuk ve şeffaftır. görünmez bir el onu ruhumuzun en hassas noktasına batırır.. "
parçalı bulutlu yer yer mutedil dalgalı. yarı kızgın, yarı baygın, biraz da yorgun.
Paketteki son sigara kadar yalnız ve hüzünlü.
Ruh halim: ilkokulda sevdiği kızı espirisine gülmek isterken burnundan baloncuk gelen adamın ruh hali.
sabah sabah "canım sen sen ol açık renk tayt giyme,kalçalarını geniş gösteriyor" diyen saçları yağlı temizlikçi ablaya "yok ablacım ben özellikle giyiyorum,seviyorum alt kısım geniş görününce" cevabıma karşılık ısrarla ve ard arda "kendinle barışık olman güzel,kendinle barışıksın bu çok güzel canım" demesi ruh halimin içine etmiştir..Orospu seyhan..
Önünden sufle alınmış gibi...
Otobüste camı açamayan kıza, 'bırak ben hallederim' diyerek, camı açamadığım günden beri bir tuhafım...
belirsizlik, bitkin, isteksiz, bıkkın, yorgun, kaçıp gitmek isteyen...gibi hallerdir.

edit: hatta bir de uygun şarkı verelim, https://www.youtube.com/watch?v=LuCqi-JLo1Q.
Caner'in kafasında kırdığı bardak gibi hissediyorum sanırım.
Ruhsuz.
her daim mutlu.
Batsın bu dünya.