bugün

Hem deli gibi cesurum hem çocuk gibi korkak. Umarım cesaret doğru yoldur çünkü dönmeye hiç niyetim yok. Korkmaktan geldi ne geldiyse.
Sözlükten birçok arkadaşım oldu. Hala da takipleşiriz instagram falan. Buranın jargonunu bilen kişinin paylaşımları da güzel oluyor.
An itibariyle emektar, Aile yadigari, ahşap sandalyem kırıldı. Aslında her 3-4 haftada bir dağılıyordu ama tutkallayıp bir şekilde Hayata dönderiyordum. Bu sefer çat deyip iki yerden çatlayıp, bir yerden kırılmış. 4 yerden de eklem yerleri dağıldı. Bir de kalkıp yatağa girdiğimde gecenin bir vakti gacır gucur sesler çıkarıyorDu. Çok rahat bir şey de değildi. Belimi ağrıtıyordu. Antikayı zevkim nedeniyle buna 5 sene tahammül ettim. Yarın gidip adam akıllı bir sandalye Alayım bari. işte romantizmi bir kenara bırakıp ModernizmE yenildiğim andır. Beni taşıyabilecek sandalye arıyorum. inş çok pahalı değildir. Evd.
Canım acıyor la, böyle içim acıyor. Ne garip duygu, acaba gerçekten bir organım hissediyor mu bu duyguyu.

Kendim olarak yaşayamıyorum, maske takmak klişesini yapmak istemiyorum ama, cidden öyleyim. Kötü tarafı da bunun sürekli farkında olmam sanırım, ya da sürekli kendimi bastırmaya çalışmak. Aslına bakarsak, iki türlü de yaşayamıyorum. Gerçekten kendimi öldürecek kadar ne delirdim, ne de cesaretim var buna. Fakat bu günlerde, hani eceliyle öldü derler ya. Öyle bir ölüm istiyorum. Uzun süredir var aslında kafamda.

Öldükten sonraki o boşluğu düşünüyorum, o karanlığı. Orada da bilincimizin açık olduğunu düşünsenize. Her yer sonsuz bir karanlıkta, uzay boşluğunda sürüklenmek gibi, sonsuza kadar. Ne var acaba ölümden sonra, ya da gerçekten kim acı hisseder ben öldükten sonra. Zaten öldün bunlarin ne önemi var ki diyebilirsiniz belki, sanırım espirisi de burada. Yaşarken hala geride ne bıraktım, ya da hala kim beni seviyor diye düşünmek, über bir acizlik seviyesi sanırım bu insanoğlunun sahip olduğu. Garip. Düşünmek garip, insanlar garip, buna kafa yormak yorucu, bir zaman sonra ise sıkıcı. Hiçbir yaşama isteği bulundurmuyorum nedense. Öylece silinip gitmek istiyorum.
içimde bilmedigim bir sıkıntı var. Belki de bilip kendime itiraf etmekten korktuğum şeyler. Kendimi yatıştırmak için de gece gece oyalaniyorum. Kendimi yeterince yormaliyim ki rahat uyuyabileyim. Bu stres gerçekten insan vücudunu mahvediyor.
Yarın yaşasın çok mutluyum diye göbek atılan bir gifle entry girmeyi planlıyorum. Umarım girerim.
Burada tanıştığım bir yazara hiç kanlı canlı görüşmeden çok yoğun duygular beslemiştim. Benim yaptığımın çok saçma olduğunu, kendisinin sadece benim sohbetimden keyif aldığını düşünmüştüm ve duygularımı elimden geldiğince hiç açık etmemeye çalışmıştım. Daha sonra kendisi bir gün bana karşı hissettiklerini apaçık söyledi benim görmezden geldiğimi düşünerek kızgın bir halde ve artık iş işten geçmişti başka bir takım sebeplerden de ötürü. Yıllardır hiç konuşmuyoruz. Evlenmiş. Ara ara hala aklıma geliyor ve daha cesur olmuş olsaydım ne olurdu acaba diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Bak bunlardan öğrenin hep, benden geçti artık size faydası olsun.
Yeni bir kitaba basladığımda icinden kendine ait ayraç cıkıyorsa, sanki birisi benim icin bir hediye bırakmış gibi seviniyorum.
görsel
Babamı çok özledim be sözlük. Uzun zamandır böylesine bir özlemi hissetmemiştim içimde. Nasıl başa çıkacağımı da bilmiyorum. Sanki yalnız kalmışım gibi bir boşluk, yokluk.. Aklıma hala gelen tek şey balkondaki soğuk, paslı Demir korkuluk ve onun burnuma değen kokusu.
Yine baştan başlamak zorundayım.

Kendime bir yıl veriyorum. Seneye bu zamanlar her şey düzelmiş olacak.

Sen nerede olacaksın bilmiyorum. Belki beraber oluruz belki ayrı. Ama kendime söz bu son söz: değişeceğim.
biraz sevgi istiyorum. birazcık, sevilmek. sanki bunu hissedebilsem her şey yoluna girecek gibi, ya da yolunda olmayan her şeyi siktir edebilecek gibi.

hee, yine dertli entry girdim. napayım tabiatım böyle.
meyve kokulu kadin kremlerini severim.

tropik meyve en sevdigim manngo.
sanirim bacaklara suruluyor.
Saçma sapan komik olduğunu düşündüğüm entry girince, kendi kendime gülüyorum. Evet biraz salağım ama olsun gizli bir mutluluk anım oluyor işte. Gülmeye bir bahane aramak. Aslında bu bir dram olabiler.
Zamanında 1k civarı borç para verdiğim arkadaşım bana gelip şey dedi.

Bir keresinde yemek söylediniz ben istememiştim, biriniz de neden diye sormadı, paran mı yok diye merak etmedi.

dedi. Ben cidden insanlarını ya tanıyamaz oldum, ya da ben aşırı anormalim. Harbiden ananızı sikeyim ama artık, bıktım mk salın ulan beni dişisi ayrı erkeği ayrı normali denk gelmez mi ulan bize.

Evet, sıkıldım hepinizden.
kardeşimle annemi otogarda uğurladım. Bu seneyle birlikte 2. Gidişleri. Geçen sene yanlarında yoktum. Bu defa yanlarındayken bir tuhaf oldum. Sık sık işim düşmez otobüslere. Daha evvel en son niçin orada olduğumu hatırladım. iyi halt ettim.
Hayatımda ilk defa alkol metreyi Amerika’da üfledim. Limitin biraz üstüne ama iyi hissediyorsan kullanabilirsin dedi sağolsun Officer.
Şuan Sivas'tayım ve yarın istanbul'a dönüyorum.
Ben duygu özarslan değilim.
biraz göbeğim olmasa hala manken gibiyim.
Ciddi ciddi intihara meyilliyim.
Hayatımdaki mutluluğu puanlayacak olursam 10 üzerinden 6 veririm ve şükrederim. Çünkü bu ülkede 10 da 6 yı görmek bile başarıdır. Lakin bir şeyin farkına daha vardım. 10 üzerinden 9 u görmek için profesyonel bir yalancı olmalıyız. Ya da bu ülkeden gitmeliyiz. Çünkü dürüstlüğün hakkı 10 da 6 dan ötede değil.
Geçmişe ve geçmişimde paylaştığım duygulara, dostluklara çok büyük bir özlem duyuyorum. Hele de biri var ki sürekli aklımda. Kendimi ondan sonra yaptığım fedakarlıkları onunla yapsaydım neler olurdu ve bugünkü ben ile o zaman nasıl bir geleceğimiz olurdu diye düşünmekten alıkoyamıyorum. Bir de merak ediyorum. Acaba o da bunları düşünüyor mu hiç? Benim gibi gün aşırı olmasa da ayda yılda bir aklına geliyor mu acaba? Ne dersin sözlük?
Ciddi ciddi intihara meyilliyim.itiraf ediyorum çok yakında intihar edeceğim. Mehmet pişkin gibi. Kalıcı ve ses getiren bir eylem olmalı. Ancak annem dayanamaz diye bekledim şimdiye dek. Artık oda dayanmalı.
samimi bir yazar arkadaş bana bir şeyler söylemeseydi, iki hafta falan için sözlükten gidecektim muhtemelen. şimdilik erteledim. aynı saçma olayları yaşarsam tekrardan düşünebilirim.

doğru bilgi yazıyorum, eksi yiyorum
espri yapıyorum, eksi yiyorum
tanım yapıyorum, eksi yiyorum
anket açıyorum (ve emir kipi olmamasına rağmen bolca emir kipi diye iftiraya maruz kalıp) eksinin babasını yiyorum
hem bilgi gem esprili entry giriyorum, eksi yiyorum*
gündeme katılıyorum, eksi yiyorum...

ee neden kalayım ki ?
umarım aynı şeylerin devamı gelmez, yoksa sözlük beni kaybeder. kaybeden sözlük olur ben değil, başka sözlüklerde de entry girerim.

girdiğim entrylerin neredeyse yarısı eksili. kimseye küfür etmedim, saygısız davranmadım, objektif oldum, anket açtım, tanım girdim. ama yarısı eksili...
Sözlükte hele ki burada çok fazla pedofili diye nitelendirilebilecek insanlar var. Yazik be! Utanmazlar.