bugün

kendimi hiçbir yere ait hissetmiyorum. benim göçebe bir hayatım olmalı. dünyaya fırlatılmış gibiyim.
yine youtube da bir şarkının yorumlarını okurken bir yorum gördüm;

"15 senelik evliyim 2 tane de çocuğum var ama yine de unutamadım seni be"
çok kötü hissettim kendimi.. unutamıyor demek ki insan.. şair demiş ya oğlun kızın olsun unutursun mihriban diye..ama o işler öyle olmuyor demek ki.. kendimi gördüm resmen o yorumda.. ama o evlendiği kadına da acıdım.. kesinlikle çok da iyi bir kadındır çok seviyordur 2 çocuğunun babasını.. zaten insanlar kendilerine zarar veren insanlara değer veriyorlar..
oysa ben o gece yüreğim elimde sana bir sırrımı söyleyecektim..
şu mermi içini delmeseydi eğer, seni alıp götürecektim..
beni vur.. beni onlara verme..
Çok mutsuzum lan.
Sahte sahte gülmekten sıkıldım.
telefonun bilgisayarın ve diğer teknolojik aletlerin ,eş dost akrabaların uzağında bir dağda hippi hayatı yaşamak istiyorum bol oksijen kafa rahatlığı ve alabildiğince doğa.
her şey güzel gidiyor anasını satayım .
Ailemin mutluluguna sicildi senelerdir. cektiren herkesin tek tek mutsuzlugunu gordum. tabiki bizim de hatamiz vardi. ama en buyuk sanssizlik tum seylerin yanlis oldugu bu 3.sinif ulkede dogmamiz.
Çok hoşlandığım kızla en son konuştuğumda, bir ara buluşalım demiştim. Kabul etmişti. O gün son kez konuşmuşuz. Hiç aramadım, hiç aramadı. Bir şey olmasını bekliyorum, ne bilmiyorum.
O günün geldiğini hissettiğimde söyleyeceğim.
"Bir gün"
Tukendim.
Artik kimseye tahammulum sabrim hicbir seyim kalmadi .
Hayatta bir amacim kalmadi .
Sabaha kadar anlatsam bitmeyecek dertlerim var. Hangisinden bahsedeyim ki. 1.5 yil once babami kaybettim. O gunden bu yana ailemin yanindayim. Maddi manevi hep yardimci olmaya guclu olmaya calistim. Maddiyat olarak cok sukur iyi bir yerdryim ama. Baskalarina guclu gorunmekten kendim bitmek uzereyim. Ne yapayim ne edeyim inanin bilmiyorum.
ve alemlerin rabbi dedi ki; Düşmanını sev !
O gun bugündür Emre itaat edip Kendimi Sever OLdum.
Galiba dünyanın en aptal insanı ödülünü ben aldım.
sanırım şizofrenim.
Bugün ilk defa yeni biriyle buluşucam. Böylece senin cenaze namazını da kılmış oluyorum. Birkez daha , gözümde iki damla yaşla.
çok mutusuzm be sözlük.
itiraf etmek gerekirse; benim de hiç gücüm yok, yüzüm yok, umudum yok. Ama bil ki; farklı bir hayaldi...
Insanlarin mutlu insanlara tahammülü yok. Yukarıda biri mutluyum yazmış bunu eksilemisler, ilginç.
neyse konu bu değil, aynı düşünceye sahip olmadığım ama iyi niyetlerinden şüphe duymadığım arkadaşlarım var, muhabbet etmekten keyif aldığım. Geçen gün bunlardan biriyle tartıştık çünkü eyvallah farklı olda sırf marjinal olmak adına saçmalama. Yani komik oluyor. Doğru bir sey olduğunda doğru de hala ama ama... deme. Terörü destekliyorsun farkında değilsin, nasıl bir nefret, nasıl bir idraksizlik.

Günün sarkisi; kardes turkuler bahçede yeşil çınar.
ikimizde lisedeydik arkadaştık sonra aşık olduk. Yalan söyleyemem ilk aylarda bulutların üzerindeydim beni el üstünde tutuyordu. Sonra biz tartışmaya başladık küçük şeyler tabi ilk başlarda gözüm dolsa içi yanardı görürdüm. Sonra aylar geçti. Biz tartışmaya devam ettik sonra baktı ben kızıyorum ağlıyorum sonra geçiyor. Bunun güvenini vermiş olmalıyım ki ağlamaktan gözlerim kan çanağına dönse de yanmadı bir daha içi. Sonra aylar geçti mezuniyetim doğum günüm yılbaşı hepsinde ağladım en kötü hatırladığım günler oldu en özel olması gereken günler. Sonra kendisi ilk yıl üniversiteye gitti ben bir yıl daha hazırlanmaya karar verdim. Neyse hazırlandım işte tercih dönemi geldi onun istediği şehri yazmazsam ayrılacağını söyledi izmire Ankara'ya istanbul'a puanım yetiyordu tamam dedim senin istediğin olsun sonra bir baktım kendisi ülkenin öbür ucuna tercih yapmış haberim bile yok. Sonra ne oldu sözlük çekti gitti bende istemediğim bir şehirde kalakaldım. Sonra ne mi yaptım nasıl yaptı bilmiyorum ama bi anda gitmesinin çok normal olduğunu düşündürdü bana bir anda ben ağlamaya başladım o yine umursamamaya. Neyse sözlük gitti oraya aylarca bir kez bile konuşmadık aramadı sormadı sonra ben yine ona ulaşmaya çalıştım ulaştım da işte yılbaşına sesini duyarak gireyim dedim aradım açmadı engelledi hatta. Sonra özgüvenim öldü sözlük ondan önce özgüvenim tavandı sonra insan içine çıkmaya utanan biri oldum. Daha sonra biri mesaj attı bana hiç görmediğim bilmediğim çok kötüydüm 1-2 kelime konuştum yalan yok okulumu falan sordu cevap verdim yanlış bir konuşma yok gayet normal bi konuşma. Neyse sonra geldi işte sonunda tatil için bu konuşmayı öğrendi sonra en kötüsü ben oldum aldatan da ben oldum ne küfürlerde yedim. Kendisi instagram kullanır ben açtım daha yeni düşün sözlük bir fotoğraf attım hiç anormal bir şeyi yok ama yine görmüş ne küfürler etti neler neler dedi bilmiyorum sözlük ne yapsam bilmiyorum.
ben korkağın tekiyim sözlük. o kadar korkağım ki gözlerine bakıp "seni seviyorum" diyemeden ölecem. yanlış anlamayın ölmekten korkmuyorum sözlük. neden bilmiyorum ama ona duygularımı söylemekten ölesiye korkuyorum.
genelde aşk, sevgi, aldatma konulu olan itiraflardır.
Buralara geldigine gore iyi hisetmiyorsun.
Hep boyle oluyor
sakin bana sacmalama diyerek gozlerini devirme.
Buralarda kimse seni tanimiyor ve sen icindekileri kusuyorsun gecen sene bugunlerde gene birseyler zirvalamisin . Ne oldu peki . Seni bu hale getiren ayni adamdi . Agzina sican da ayni adamdi . Aman sen onu birakma sakin . Bok var cunku Hayalerindn , onceliklerinden vazgec onu birakma .
Ne gecicek eline
hic
adam resmen emin degilim dedi sen mal gbi yok ya o kucuk daha o yuzden de
Kizim gunaydin
yok oyle bi dunya
silkelen artik
vazgec
Biri daha cikar karsina
daha iyisi
seni yipratmaz seni yormaz
en onemlisi seni sever .
asik bile degilsin neyin inadi bu
Vazgecmeyi ogren
vazgec ki yeni yollar acilsin onunde.
Bir cikmaz sokakta
bos bir duvara bakiyorsun suan
yapma bunu bize
Itiraf et artik
Ben ediyorum
ben bu adami istemiyorum.
Bu başlığın altına çok şey yazdım.
Yazmaktan öte kendime ait parçalar bıraktım.
Geriye dönüp bakıyorumda ben çok değişmişim. Bunca zamandır sanki nefes almıyormuşum,yokmuşum ben.
insan gerçekten sevince, sevilince var oluyormuş bunu anladım.
Büyüdüm diyorum kendime ama kim bilir belkide en büyük çocukluğumu büyümekle yapmışımdır.
Yorgun.
Uykusuz.
Bitkin.
Boş...
Çok dolu ama boş.

Katkıda bulunanların amk.
saçma ve zor bir dönemi geride bıraktım sanırım. aslında herkese olur. bazen değişiklikler, bazen başınıza gelen saçma şeyler, bazen de şanssızlıklar silsilesi siz bir şeyler denemeye çalışırken üzerinize üzerine gelir. tutunduğunuz yerden kopuverir, uçurtma gibi savrulursunuz. bazen savrulan başka uçurtmalara çarparsınız, bazen çakılırsınız, bazen de tutunacak bir şey bulur kendi kendinizi durdurursunuz. işte öyle bir dönem.

hayatım boyunca hiçbir şey istemedim ben. öyle yetiştirildim. ille de bu olacak deme şansım olmadı. elde ne varsa onu maksimum kapasiteyle kullanmam gerekti. ama ben bu durumda varlığımı korudukça hayattan hayal bile edemeyeceğim şeyler aldım. hem de o aldıklarıma asıl değerlerini vererek. insanlar vardır aldıkları plaketleri başarı belgelerini duvarlarına asarlar ki herkes görsün. ama kağıt parçasıdır o astığı, bunu fark etmezler. takdir edindikleri şeyin duvarda değil kendi duruşlarında var olduğunu kavrayamazlar.

insanlar değişmeye çalışıyorlar. pahalı kıyafetler giyiyorlar, pahalı arabalar alıyorlar, marka güneş gözlükleri takıp güzel/yakışıklı buluyorlar kendilerini, kadın erkek neredeyse herkes makyaj yapıyor ve sonunda aynada kendi yüzlerini beğenmiyorlar. sorun şu ki arabadan indiğinde, kıyafetlerini çıkarıp yastığına başını koyduğunda duyduğun düşüncelerinin sesine o pahalı kıyafetleri giydiremezsin, üzerini boyayamazsın. o ses sensin!

değişime inanmıyorum artık. değişmeye çalışmak, bunu bilinçli olarak yapmak boş çaba. sadece hayat değiştirir insanları. ben aynıyım.