bugün

Her seferind her firsatta kan kustugum eski sevgilim iki sene sonra mesaj attı. Aslinda iki senedir okudugum yere her geldiginde mesaj atiyordu ama ben hicbirine cevap vermemistim. En sonunda bende icimde kalan herseyi soleyim dedim ve cevap verdim. Yuzyuze geldik. Bana birkac bise soledi ama bunlarin hicbiri barismaya yonelik degildi. Zaten bende barisma umidiyle gitmemistim. Tek istegim icimdeki herseyi bagira cagira soleyip hafiflemekti. Hic bagiramadim. Hatta gulme tuttu. Bende anlam veremedim. Hep bu kadar beddua nereye gidiyor derdim. Yasadigi seleri anlatinca tam yerine gittigini anladim. Beddua icin sukur edilir mi bilmiyorum ama allahim sen buyuksun dedim. Ertesi gun birdaha mesaj atti. Yanindan ayrilirken senden nefret ettigimi saniyordum ama suan sana icimde nefret duygum bile yok onu bile hissetmiyorum dedim.

Karsimda konustugunda ne kadar igrenc bir hayati oldugunu ve ne kadar boka battigini gordum. Yaptigim hicbiseyi haketmedigini birkere daha anladim.

Artik ne kin kusuyorum ne de onu yolda gordugumde elim ayagim birbirine dolasir. Hayat ona hic bir guzellik getirmesin daha demek istemiyorum. Zaten o bu kadar batagin icinden biraz zor cikar. Benim iki senedir hissettiklerimi o sanirim bir omur hissetmeye mahkum. Pesinden tonlarca pismanlik getiriyor farkinda degil.
6 yaşında anaokulunda ümmü gülsüm adındaki kız tarafından taciz edildim, lanet olası sınıf lanet olası kızlar.
Sigaranın öldürücü olduğundan, aslında o kadar da kötü olmadığına karar vermem arasındaki zamanda neler çektim.
çok zaman oldu sözlük.
yaşım ve canım sıkılıyor aynı anda.
çok zaman oldu demiş miydim?
oldu işte, gittik geldik,bitti.
arıyorum arıyorum da, ehh işte, bulamadık daha.
sen nasılsın sahi? cevap verme gene sen sözlük! peki.
bir akşamüstüydü, bıraktım ne var ne yoksa ıssız bir kaldırım kenarında.
egosuzum artık ulenn!
hayalleri intihar edince insanın bir süre sürecek olan rahatlık başlıyor nedense.
papucumun hayalleri.
işler pek iyi gitmiyor buralarda, bilesin sözlük.
gecen sene sigara icenlere kizardim ve aptalsiniz derdim. isbu entryi girerken pofur pofur tutturuyorum. evet ben de bir aptalim.
gelecekte bir gün, bugün sorun ettiğin bir çok şey seni gülümsetecek...
aşırı duygusal bir o kadar da romantiğim, bu yüzden aşk acısı çekme bağımlısıyım. aşk acısı çekemeyince birini kendime aşık edip uzun müddet onunla takılıp kendimi alıştırdıktan sonra onu terk ediyorum. böylece hayatımda yeni aşk acılarına yelken açıyorum. terk ettiğim kişileri sayamayınca da her terk ettiğim kişi için kendime bir çentik atmaya başladım.

murat göğebakan yürekyakan/ lich/ 32
Mükemmeliyetçi, götü kalkık, narsist... Ne isim koyarsanız o benim işte.
gerginliğe tahammül edemiyorum. herkesin kafasını duvara sürtüp kıvılcım çıkarasım var.
arada sırada kendimi kendimle konuşurken yakalıyorum. fazla zekadan şizofreni mi oldum acaba diye kendime sorarken fark ettim ki sebebi sadece eq'mun aşırı gelişkin olmasıymış. sinirli ve temkinli, çılgın ve sosyal, uyumlu ve eğlenceli, üzgün ve karamsar gibi birçok kişiliği barındırıyorum kendimde. örneğin, eğlenceli yanımla kendimi mutlu etmek adına duşta kendi kendime şarkı söylerken aynı zamanda dışardan gelen seslerle ürperiyorum ve temkinli kişiliğim devreye giriyor, onca giyinmeme ve makyajıma rağmen güzel yüzüm ve seksi vücudum hedefteki insanın dikkatini çekemeyince sinirli kişiliğim beni eğlendirmeye çalışan enayi erkek arkadaşımı da kaybetmemem gerektiğini hatırlatıyor ve uyumlu kişiliğime geçiyorum, ezik insanların yanında takındığım mutsuz kişiliğim onlardan kurtulup hak ettiğim zenginlikteki arkadaşlarımın yanına gelince yerini mutlu kişiliğime bırakıyor. ben çok farklıyım.

american delight/ Çubuklu'daki 12 milyon dolarlık villa/ 23
Yaşadığım bu sehri hiç sevmezdim ama onu taniyinca sevdim. Yalniz o beni sevmiyor kalbimi ona verdim neyse yaa.
görsel
Şirketin orta yerinde toplantı çıkışında gömleğe sığmadım.
Bildiğin parçalandı üstümde.
Şirket şok ben şok.
Pençe yemiş gibiyim.
Ergenler gibi Kiralık Aşkı izliyorum.
herkesin yapabildiği bir şeyi bile sonrasında yasayabılecegı duygusal hasar yuzunden yapmama, çekinme huyum var. örneğin sinemaya yiyecek sokulmaz veya dısarıdan içecek mısır getirilemez. ben bunu yapmaktan çekinirim, çünkü yaptıktan sonra eğer birisi beni durdurup "bunlarla içeri giremezsin" derse basarısız ve mutsuz hissederim, üstüne üstlük bunu kafasıma takarim. işte ben de böyleyim, bir şeyi yaparken hep, "ya boyle olursa", "ya bizi içeri almazlarsa" vb. şeyler düşünürüm. üstelik yapmak istedigimi yapıp basarılı olamayınca yasayacagım özgüvensizlik beni duygusal bir çöküntüye bile götürebilir. bazılarınız bunu çok garip buluyordur ama ben her insan gibi digerlerinin benim hakkımda ne dusundugunu onemsemeden duramıyorum.

baska bir örnek olarak hayata atılmak verilebilir. hayatta yalnız olacağımız zamanlar olur ve ben yalnızlıgı zaten sindiremeyen birisi olarak bunları tek basıma goguslemekten cekınırım. ornegin bir işte calısmak veya part-time işte çalısmak ilgimi çekse bile gidip gorusmeye gidemem. belki gitsem ve işi alsam sonrasında çalısmayı alısarak severim fakat o asamaya gelemıyorum. keşke hicbir şeyi, hickimseyi takmayan birisi olabilseydim. dünyada benim gibi tam olgunlaşamamış veya kendini toplumdan bu şekilde ötekileştiren insanlar var mı merak ediyorum.
keşke rus olsaydım.

putin atatürk'ten daha iyi lider.

rus kızları türk kızlarını katlar rafa koyar. türk kızları onların yanında kız gibi bile durmuyor.

rus erkekleri de çok güçlü. -20 derecede yüzebiliyor adamlar.

ve son olarak, rusya ile israil ordu olarak türkiye'den çok daha güçlü devletler.
genellikle mutsuz biri olmama rağmen insanları mutlu etmeyi severim.
Bugun doğum gunu olan yaZara eksi verdim. Umarim en kötu gunu boyle olur.
hatırlayanlar?

görsel
Bugün otobüste birinin üstüne düştüm, bayan sanıp sonra özür dilerim diyerekten kendimi yere atmayıp yaslanmıştım ama erkek olduğunu farkedince rezil olmamak için artık çok geçti.
aşırı takıntılı olabiliyorum.
Kendime itiraf etmek istemediğim şeyler var.
Sözlerinin soğuğu iliklerime kadar işlediği sessiz gecelerce ,hayatın getirdiklerinden çok getireceklerini merak ederek tıpkı bir çocuk gibi masum bir şekilde seni düşlemiştim ..
Benim hakkımda ne düşündüğünü bilmediğim şahısı sadece 4 gün göremiyecegim için saatlerdir uyuyamıyorum.
Henüz notadan habersiz olduğum ya da işlevini kavrayamadığım çocukluk dönemimde, sevdiğim şarkıyı, melodisine uygun" la lalala" suretiyle kağıda yazıp, sabah kağıda ebleh ebleh bakmışlığım vardır...
Salya sümük ağlayıp, yazdığım şarkıyı söyleyemiyorum diye, ana kucağında hönkürerek, teselli aramam da cabası...
Çocuk olmak çok aptalca ama çoook sempatik bir dönem..
Yerim ben " lalalala" diye yazan ellerimi...Gülücük...
Stajda hastamla kendi çapımda can dostumu çekmek istiyorum. Yolda gördüğüm köpekle bağ kurup hachikoyu yaşamak istiyorum.Ne biliyim esenlerde zenci saatçilere fuck the nigger diyip esenler history x çekmek istiyorum. Yolda gördüğüm serseri pezolara aşık olup duvara karşı cahitle sibel olmak istiyorum. Film gibi bi hayat yaşayıp kendi kafamda şekillensin istiyorum ama hayatlar hep çağan ırmak be biz fatih akın beklerken.