bugün

Gece yarısından beri ' meyhaneler sen' dinleyip temizlik yapıyorum. Bütün sene totişi yayıp keyif yapan ben, zaten boş olan benim de iki gün içinde terk edeceğim sikintirik yurt odasını beş milyon kere süpürdüm Depresyonda mıyım lan ben?
Cok onemli birinin butun mail archivine ne var ne yok kaybettim. Recoveryden de bi cacik cikmaz.

Kovulur muyum ?
Kovulmaz miyim ?

Bence kovarlar. Bugun arkadas "belki de bu seni son gorusumuz" demisti dun. Belki oyle bilemem. Ama bok gibiyim. insanlara donem donem kotu de davraniyorum. O kisilerden cok ozur diliyorum, ozellikle burdan kotu ayrildigim insanlardan..
(bkz: oruçlu iken sabaha karşı kamyonu devirmek)

hatırlarsanız ("hatırlamak zorunda mıyız lan sikik" diyenleri duyar gibiyim) neyse hatırlamasanızda olur, dün sabah kamyonu devirmiştim akşam teraviden geldim yatıp uyudum bu sabah yine kamyonu devirdim. kamyon pert!

şeytan bu kadar uğraşıyorsa oruç tutan birinin ne kadar yol kattettiğini siz düşünün.

iş bu entari 93 lüyüm sekste güçlüyüm modunda yazılmadı, amaç; maneviyatın önemini vurgulamaktı.
niye beni bu saatte aradın kanka. uyku bırakmadın insanda yahu.
şubattan sonra olacakları merak ediyorum...
seninle tartışmak bile çok güzel....****
yoruldum artık çok yoruldum. bunalıma soktun psikolojimi bozdun peşimi bırak artık bak beni yapmak istemeyeceğim şeylere zorluyorsun ses etmedikçe üstüme geliyorsun. arkadaş senin kadar namussuz şerefsiz haysiyetsiz bi orospu görmedim. samimi söylüyorum kerhanedeki orospular bile senden çok daha şerefli. sırf kendi imajımdan dolayı bunları yüzüne söylemiyorum ama birgün beni son hadde getirirsen bundan çok çok daha fazla zehirli cümlelerime maruz kalacaksın. benim hayatımı yakmaya çalışma andım olsunki seni değil çevreni değil o şehri yakarım başına yıkarım. seninle beraber gözünün gördüğü herşeyi tarumar ederim. beni, ne olacaksa olsun durumuna getirtme yoksa yapabileceklerim hayaline bile sığmaz.bunlar tehdit değil bunlar benim yapabileceklerim. düzgün bi hayat yaşamaya çalışıyorum siktir git hangi pezevenkle ne bok yiyceksen ye ama beni rahat bırak.
Meksikadayız, yanımda ablamla annem var, etrafımız silahlı adamlarla dolu ama aynı zamanda etrafımız rengarenk çiçeklerle de dolu. Annemle ablam beni sınav sonrası kafamı dağıtırım diye buraya getirmiş. kamelyaya geçiyoruz, börekleri pastaları havluları masanın üzerine koyuyoruz. Deniz kenarına gidiyorum, çıkarıyorum tişörtü tam atlıycam, yüzen insanlar arasında birisini farkediyorum, dalıp çıkıyor, yüzünü kenardan görüyorum ve dizlerimin bağı çözülüp yere düşüyorum. Babam..tam karşımda. " baba ! " diye bağırıyorum başını bana çeviriyor ve gülümsüyor, hiç konuşmuyor. Hiç düşünmeden atlıyorum denize gidiyorum yanına, dokunmak istiyorum ama uzandıkça babam daha çok uzağa gidiyor. " baba sen ölmedin mi nasıl burdasın ?" Diyorum, yine sadece gülümsüyor. O kadar güzel gülüyor ki, ve ben her şeyin rüya olduğu anlıyorum, rüyamı yönetmeye çalışıyorum, bunu defalarca yapmıştım zaten, ve bu rüyaya denk gelmesi bana büyük armağan oldu..
Hemen çıktım denizden annemlerin yanına gittim, yaptığım ne varsa ne günahlar işlediysem onların kızacağı sevineceği ne varsa hepsini anlatıp af diledim, müzik açtım dans ettik, meyveler yedik, gülümseyip durduk birbirimize. " anne, abla bakın babam da burda hemen onu denizden getiricem" dedim ve ayrıldım yanlarından, denize doğru koştum koştum koştum.. Denize geldim.. Deniz'in üzerinde yüzen kanlar içinde babam.. bana hala gülümsüyordu. " korkma oğlum" dedi ve denizin en derinlerine doğru battı. Ağlamak istedim, ağlayamadım. Annemlerin yanına koşturdum hemen. Ablam gitmişti, sadece annem vardı kamelyada. Beni çağırıyordu kucağına. Gittim. Başımı kucağına koydum, küçükken en sevdiğim şeyi yapmaya başladı, saçlarıma dokunuyordu. Saçlarıma dokunuyordu ve ben annemin elini hissediyordum. Annemi hissediyordum. Daha küçük yaşta annesini kaybeden bi çocuğun ne kadar şefkate sevgiye ilgisi varsa ben anne sevgisine bin kat daha muhtaçtım. Gözyaşlarımı hissettim rüyamda, annemin o narin elinin saçlarımda gezinişini. Uyanmak istemedim, hiç istemedim ama bitti, uyandım. Bir gün yine rüyama gelirlerse o zaman gerçekten Allah'tan hiç uyanmamayı dileyeceğim. Mekanları cennet olsun.
içerik bulunamadı.
Akp li olmayı düşünüyorum.
Bizim evde bir klima var ayin sadece on bes gunu falan calisir neymis efendim elektrik faturasi cok geliyormus lan bir bucuk milyara klima aldik yuz lira elektrik faturasi mi vermeyecez bak ne kadar geldigini bile bilmuyorum belki daha cok belki daha az geliyordur simdi klimayi acalim dersem tartisma cikar ama abim acmak isteyince aciliyordu resmen uvey evlat muamelesi goruyorum.
Kapalı olduğum için varlığımdan rahatsız olan izmirli teyzeyle, oruç tutmadığı için birini döven/öldüren Erzurumlu amca evlensin.

Onlar birbirini yerken biz rahat edelim. Adalet böyle sağlanır ancak.
Gunun yorgunlugunu atmak adina ayaciklarimi uzattim iftari bekliyorum, gozlerim kapali..
ilk defa birini kaybetmekten korkarcasına seviyorum.
itiraf ediyorum bugün ilk kahkahamı az önce bu başlık altında attım. Vurun beni.
Bazen şu herkesin nickaltına entry girdiği uğruna saçma sapan aşk başlıkları açılan kızları kıskanıyormuş gibi hissediyorum. Hayır biliyorum çoğu ilgi manyağı olmuş gerizekalılar ama yani ne bileyim sıkıntıdan herhalde benimki. Sonra böyle olmak için yok ifşa olmakmış, ona buna laf atmakmış bana yakışmaz diye düşünüyorum aman neyse ne.
bedava dakikalarım var ama harcayabileceğim insan yok ya ne kötü.
çok sıkıcı bir hayatım var.

bu durumdan bazen ben bile sıkılıyorum.
Yavaş yavaş gidiyormusun benden ?
Nedir seni böyle soğutan , nedir umursamayışların sebebi..
Çok seviyordun ya beni, bu muydu sevgin sahi...
hiç mi sevilmeyeceğiz biz? hiç mi sevdiğimiz zaman karşılık bulamayacağız? hiç mi merak edip bir mesaj atanımız olmayacak? Mesela, bir gece yarısı arayıp; 'sesini duymak' istedim diyenimiz olmayacak mı bizim? Bir kere olsun, tutunduğumuz dal kırılmayıp, hiç mi çiçek açmayacak bu hayatta? Güldürmek için türlü türlü saçmalıklar yaptıklarımız, bizi ağlatıp; başkalarını mı güldürecek hep?
Ya bekledikerimiz? Onlar hiç mi gelmeyecek? Ama olur mu, güzel şeyler de olur elbet. Bu kadar tutarsızlığın, bu kadar kırılganlığın içinde umutlarımız hep yok mu zaten? He bu zamana kadar oldu mu güzel şeyler olmadı. Ha oldu, ha olacak derken; olan hep bize oldu ama olsun. Umutlar hep var.
iç mimarların 2015 asgari ücretleri 3000tl olarak belirlenmiş. hiç güleceğim yoktu.
(ve gülemedi)
elimdeki vakit bana yetmiyor. hayatı kaçırıyorum.
Hala yersiz, yurtsuz ve işsizim.

Neyseki tek tesellim türk olmam.
Cevap gelmeyince ayar oluyorum.
Sinekler s*kti belamı.