bugün

seviyorum*.
bir arkadaşım "parasını ver tuvalat suyu içerim" dedi. iddialik bi olay yani. bi bardak içecekti 20 liraya. bardağı tuvalet deliğine daldırıp full bir su bardağı tuvalet suyu yaa... ürperdim cümle kuramadım şimdi.

neyse ben diyorum "lan 150.000 çeşit hastalık kaparsın ölürsün" diyorum "yok lan nolcak, içtiğim şey benden çıkmıyor mu oohh miss" diyor. asıl nokta şu "senin götün yiyosa ver 20 lirayı gör nası içiyorum" dedi. "abi öğrenciyiz* indirim yapsan?" dedik. "iyi bakalım 10 liraya bi çay bardağı." dedi.

lan adam öyle emin konuştu ki içeceğinden emin oldum ve götüm yemedi parayı vermeye. bir de şu var şimdi parayı veririz, hasta olur ölür mölür başımıza kalır. evlerden ırak...

daha geçen sene lan, üniversite 4'teyiz...

edit: ha bir de bir arkadaş bi çay bardağı elma sirkesini 110 liralık creative mp3 player ödüllü iddia'da afiyetle içti. adam 10 saniyede creativi aldı gitti lan elimizden. sonradan çok koydu.
itiraf ediyorum suan yatağının icinden cep telefonumdan entry leri giriyorum
Hem sınıf arkadasım hem kapı komşum selverden nefret ediyorum
Otobüste çikolatayı yedikten sonra Copluk olmadıgı için ambalajını çantama atıyorum sonra unutuyorum
Diş macununu ortasından sıkıyorum
Eve gelir gelmez bilgisayarı açma düğmesine basıp wc ye gidiyorum
Memlekete gelirken yan komşum şifreyi bütün arkadaşlarına vermesin diye kablosuz bağlantı şifresini değiştirdim yola öyle çıktım
Arkadasıma sınır olunca çorba tabağına tükürdüm
Kolayı hızlı içmeyi seviyorum
Çay icmekten nefret ediyorum ve okadar dile getiriyorum bile bile çay içermisin diye soranlara alıp cayı üstlerine dökesim geliyor
Bulaşık yıkamak çok zor geliyor
cepten entry girmek zor oluyo yoruldum bu kadar yetsin
Lisedeyken günlüğüme yazdığım bir parçayı itiraf ediyorum.

Burada (lisede) hatırlanmaya değecek bir kişi bile yok.Buradaki herkes sahte.Bunu gizlemek için arkadaş gruplarının arkasına saklanıyorlar.Keşler ve ayyaşlar malsız dolaşmaz.iftihara geçmiş şu öğrenciler korkar ve şu sporcu bozuntuları burunları bir karış havada..Zavallılar!

Buradaki herkes zavallı.Gerçek şu ki bu okula geldiğim her gün gelmek zorunda olduğum günlerden bir tanesinin eksileceği anlamına geliyor.
hava o kadar sıcak ki; patron izin verse, üstü başı bir kenara fırlatıp boxerla çalışacağım.
hayattımın bundan sonraki kısmında, hayattan nefret edeceğim sözlük. şimdi gelip hadi gidelim dese, ben, ben olan ben, onunla sibirya da bile yaşarım... çok özledim, çok aşığım, çok seviyorum ama o benimle değil... uzaktan platonik gibi görünse de, o da beni çok seviyor. *
şirkette muhasebeciden tut güvenlik görevlisine kadar, herkes benim takıntılı bir insan olduğumu düşünüyor. bir şey oluyor, ben "hmm öyle mi.." diyorum. "evet öyle. ama boşver,sorun etme. " diyolar. yahu çok mu takıntılıyım acaba?

bir de, işten çıkarılırsam sırf sözlükte fazla vakit geçirdiğim için olur. gerçi işlerimi aksatmıyorum lan.
çaylak olmayı hakettim .
bir bakkala hem girerken hem çıkarken iyi akşamlar diyor olmamdan rahatsızlık duydum dün. ama planladım artık, ilk girdiğimde merhaba diyorum, çıkarken iyi akşamlar diyorum. örnek bir vatandaş olduğumu hissettiriyor bu bana. hayırlı işler de pek hoşuma gitmez.
evet evet yaz okuluna kaldım. bu sayede hazırlığı eylülde bitirebileceğim. ama bu kadar yorucu bir tempoya gireceğimi bilseydim bir kez daha düşünürdüm. günde 7 saat dersle anamızı ağlatmakla beraber hergün verilen onca ödev de üstüne tuz ve biber ekiyor. zaten herkes "bodruma da gittik beraberr" nidalarıyla o tatil köyünden bu tatil köyüne dolaşırken ankara'da bu sıcakta okulda olmak canımı çok sıkıyor sözlük. dua ediyorum ki eylüldeki sınavı verip bir an önce bölümüme başlayayım yoksa tam intiharlık bir moda gireceğim ona göre!
itiraf ediyorum...
artık eskisi gibi üzücü olaylara tepki veremiyorum.
canı sıkılan bir insana, kötü haber almış birinin ağlamasına, sevgilisinden ayrılan bir dosta, vs...
galiba merhamet duygumu yitiriyorum sözlük.
hiç sevmediğimi fark ettim sözlük, meğer ben hiç sevmemişim... fark ettikten sonra on dakika kadar kendime küfretmekle uğraştım, sonraki on dakikayı da kırıcı olmayan bir mesaj yazmaya harcadım... üzgün müyüm peki? evet, hem de çok üzgünüm be sözlük çok üzgünüm... ama en iyisi buydu galiba. daha fazla uzamadan bitirmek. öyle oldu, ne diyelim. herkes için hayırlısı... *
her şeyi itiraf diye yazmak oluyor mu bilmiyorum ama sözlük.cayır cayır yanmak neyse o haldeyim.ne ileri gidebiliyorum ne geri.salak gibi kaldım.ne onunla diyorum,ne onsuz.görmesem de gözlerinin içine bakıp,bir yerler de yüzü var, dokunuyorum.benden bi halt olmaz sözlük.küçüklükte yaşadığım en güzel sevinç gibiymiş sanki.ışıl ışıl bir hal bıraktı.geldi bir anda gitti bir anda.sebepli sebepsiz tanıyamadan,tanımlayamadan özlüyorum...ve malesef, bazen sana lanet ediyorum sözlük.
aklımı kaçırdım artık sözlük, dayanamıyorum onsuzluğa...
sözlük. başlık içindeki arama fasilitesini kullandığım zaman çıkan "1 tümünü göster" butonunu hiç anlamıyorum.

önce 1 tane var sanıyordum. sonra ikili üçlü sonuçlar alınca da aynı butonun belirdiğini gördüm. zaten finallerden yeni çıktım kafam iyice karıştı.

hadi haberleşiriz.
nilüfer turizme küsen bir annem var.
genel cerraha gittim, doktor herife kıçımı parmaklattım, üstüne bi de para verdim. her şey çok ani oldu.
omuz bölgemde kıllar var, nefret ediyorum onlardan. allah'tan azlar ama hiç olmasınlar.
sessiz filmde "durun şimdi size titaniği anlatcam" diyen de bi babam var.
depresyondayım.
hafıza kaybıyım.
HUZURLUYUM BE SÖZLÜK. ÇOK HUZURLUYUM.
26 yaşında bir insanın 50 yaşında bir insandan öğrenmek istemediği kavramlardan bir tanesi terbiyeziliktir. zaten o insan şu yaşına kadar öğrenmiştir öğreneceğini. halen ne bokuna kalkıp büyük insanlar birşeyleri öğretmeye çalışırlar bizlere anlamıyorum. tecrübe yaşlı olanda değil birşeyi çok defa yaşayanda olur. kavramları kabul ediş şeklimden dolayı kusura bakmasın ama kimse bana ders vermeye çalışmasın bu saatten sonra.
bugün tıp fakültesinin 3. sınıfında sınıfta kaldım be sözlük... herkes sağlığından önemli mi boşver diyor... hepsine haklısın demekten ve ağlamamak için kendimi sıkmaktan boğazım şişti... yanlış bölümmüş sözlük... yanlış...
korkma ben varım kitabındaki şebnem şibumi olmak ve müntekim'in mektuplarının bana yazılmış olmasını isterdim.
hoş sürprizlere hasretim.bu durum çok yalnız hissettiriyor.
bugün son anda dc ler artıya döndü . ben bile geçebileceğimi beklemiyordum.
peralense gitmiyorum artık
(bkz: işten kovuldum)