bugün

çocuklar çok tatlı.
kız kardeşim evlendiğim gün doğuracağımı sanıyor.

abla evlenme yaşı 25, değil mi?
evlenme yaşı diye bir şey yok meleğim.
peki ne zaman evleniceksin?
bilmiyorum tatlım, belki iki(burada sevinme ifadesi), belki on yıl sonra.
yani iki sene sonra bebeğin olabilir mi? hem oynarım onunla ben.
ona küçük annelik yapıcaksan evet.(burada şansımı zorluyorum)
hayır ben teyze olucam. (yaş 7)
Ah sözlük.. Hava çok serin. Üzerime polarımı sıkı sıkı sarindim. Giyecek tek uzun eşofmanim yok biliyor musun. Yengem bi pijamalik almış bana bugün, babaannen diksin de giy ddi. O derece yokluktayim.
az önce gözümün içindeki lensi kaybettim lan.
parasızlığın düşüncelerimi işgal ettiği gecelerde inşaat belgeselleri izliyorum. gerçeğinin tadını vermese de o rahatlama hissi yetiyor bana. ah bir de "kardeş şuraya nolacak?", "kardeş yağmur yağarsa nolacak?", "ustam temel çökerse nolacak?" sorularıma "ananın amı olacak" cevabını alsaydım her şey mükemmel olacaktı. ama yetinmeyi biliyorum, müzik-tütün-çay üçlüsü kadar şaşaalı olmasa da, yeterli oluyor.
feysbuk'a "tatil bittiiii :(" yazmamak için kafama defalarca karamazov kardeşler kitabıynan vurdum!
Bugün ümraniyeye bir eve menkul haczine gittim. Borçlu orada yaşıyor biliyoruz ama. O esnada evde annesi bacısı ve yeğeni vardı sadece. Hayatımda hiçbir haciz mahallinde bu kadar kibar ve çaresiz insanlar görmedim. Bizi buyur ettiler durumlarını açıkladılar yaşlı kadın hasta ve tedavi oluyor muhit zaten varoş adamın bacısı o kadar çaresiz baktı ki meslek hayatımda ilk kez bu durumdaki birine gerçek anlamda üzüldüm. Allahtan hacze kabil mal yoktu ve o insanları üzmeden komşularına ev sahiplerine rezil etmeden oradan ayrıldım.
iyi değilim.
Turşu bidonu gibi eski sevgililerim var.

Hava biraz serinlesin, yaz kendini sonbahara bırakmaya başlasın, kışın geliş etkileri ortaya çıksın hemen iletişim yollarını deniyorlar.

Anlamıyorum ki neden bana sarı renk, yüzde yüz yün içlik muamelesi yapıyorlar.
..ve ben şimdi sadece seni sevmeyi seviyorum..Senin can acıtıcı sözlerin yok bu sevginin içinde. Sonsuz inanç sonsuz güven ve bırakılış var.
kedileri sevdiğimi bugün anladım.
Fen lisesi mezunu olsamda üniversiteyi kazanamamaktan it gibi korkuyorum sözlük.
her şeyi itiraf etmeye başladım.. hayatımda yaşadığım her utanç bir itiraf oldu.
bazen radyoda bir sarkiya rastlarsin ve donup kalirsin...hayat cok garip be...
Günlerdir sabah akşam, yemek çay sürekli misafirliğe gidiyorum. Çok seviyorum gezmeyi. Az evvel amcamlara indik. Allahım bir insan ancak bu kadar moloz olabilir. Hiç konuşmuyorkar. Şaka espri yapıyorum gülmüyorkar falan. Kızları desen medcezir diye bi dizi izliyolardi. Geri çıktım. Sıkıcı insanlar en kısa sürede kendinizi imha ediniz lütfen.
Nazara inanıyorum ama kimseye nazar değiremiyorum.
7 güzel adam'ı izlerken sürekli ağlayan bi tek benim bence.
Her eylül ayı bir ayrılık, bir flörtlerin bitişi demek.
güneş fırtınası yüzünden tüm haberleşme(iletişim) sistemleri çökse gram umrumda olmaz. kimsenin pek umrunda değil zaten saatlik haber veren site aradım o bile yok.
Az evvel anneme dedim ki 'süt yoğurt bol bol tüketirsem bu yaştan sonra boyum uzar mi ' dedi ki 'daha ne uzucan hayvan tepeme cik gel' dedi. Çok alındim. Halbuki uzun boylu değilimdir. Boyun gayet iyi dedi ardından.
çok yalnızım amına koyım çok yalnızım ulan yalnızım dibine kadar yalnızım siktir olup gidesim var yerden her şeyi yıkıp atasım var. Yalnızlık isteyen ben şimdi bombok bir haledeyim yanımda istediğim bile yanımda yok böyle hayatın içine sıçayım ben lanet olsnu ulan her şeye.
Kızım dizimde uyudu yine telefonun şarjı bitene kadar beşiğine götürmeyeceğim en azından 1 saat deliksiz uyusun.

(img:#685673)
şu üç ay içerisinde kötü günler geçirdim. psikolojik açıdan son zamanlarda pek sağlıklı değilim, farkındayım.

ama kendimi iyileştirmeyi öğrendim. bu güzel bir şey, değil mi?

kötü hissettiğimde, tabiri caizse "geldiğinde", danza kuduro dinliyorum.
su içiyorum, litrelerce.
mario oynuyorum ve çocukluğuma dönüyorum.

yani demem o ki, her insan kötü zamanlardan geçebiliyor. ama sağlıklı düşünebildiğiniz o kısa anlarda kendinize iyi gelen şeyleri keşfedin. ve en az zararla atlatmaya çalışın.

salmak, takıntılı olmak kendinize olan saygınızı zedeler.
en önemli şeylerden biridir öz saygı.
kendinize saygı duyun ki güçlü olabilesiniz.
merkezinde bireyin yer aldığı çevrimmiş hayat.

EUR/USD Paritesi sebebiyle anlaşmalı çalıştığım banka faizi %9,45 değerine çekti, bunu dün bilseydim güzel çağrışımlar yapardım bugüne dair.

17 dakika içinde uyumak zorundayım.

yarın odama gelecek, yüzüme gülecek olan o budala kızı sevmiyorum, sebebini bilmiyorum lakin ısınamadım, söz hokkabazlarına tahammül edemiyor, görmek dahi istemiyorum.

nietzsche'yi kırk yıllık kadim dostum gibi severim.

sözlük adresimi paylaşım sitelerinden silmemin akabinde daha samimi paylaşımlarda bulunuyorum sanırım.

george orwell, 1984'ü günümüze göre yazmış bence.

yahu çok uykum var ulu, bitkinim.

en hurda, muaşeret bir tavır benimkisi.

eskilerin, nahiye müdürleri, mektep müdürleri ne hoşmuş.

meşin cildli kitapları seviyorum.

bayrama dek, hiçbirşey için vaktim yok.

sahi, uzun süredir kendime egemen olamıyorum.

telefonuma mesaj geldi, bayram'a kaç gün kaldığını hesaplamaya, mesajı okumaya üşeniyorum.

unutmadan, bu pazarda çalışıyorum.

allah'ın izniyle doğacak olan minik kızım,

ben bugün, sırf seninle daha çok vakit geçirebileyim diye, erken uyuyup, çok çalışıyorum,

seni seviyorum, minik,

yıldızları örttüm üzerine,

sevgiyle.
yerli veya yabancı bir dille kurduğum her cümlenin her bir kelimesini söyledikten sonra tekrar tekrar kontrol ediyor, hatta karşıdaki kişi veya kişiler yanlış anlamasın diye bazen kendimi düzeltiyorum. söyleyeceğimiz her bir kelimenin öteki tarafta bizden sorulacağını öğrendiğimden beri bir tarafıma girecek şeyler konusunda az da olsa temkinli olmaya çalışıyorum. mayın tarlasında yürümek ne de zormuş arkadaş.
00:00 bekleyip itiraf girenlere uyuz oluyorum.