bugün

çok kötü bir dayıyım ben, az önce mutfağa girdim bizi ziyarete gelen yeğenlerimin bebe bisküvilerini meyve uyu ile afiyetle yedim.
bir deneyin ortasında bıraktığım tüm yazarlardan özür dilerim.
nerede olduğum önemli mi. bence değil. yağmurları içime yağdırıyorum. ilgilenmem gereken sadece bu. salonda yatmak icin acilmis iki koltugun disinda salonun ortasinda beyaz yuvarlak masa duruyor. yemegi burada yedik. camin tam kenarindayim. onumde dar ama uzun bir balkon var. balkona cik diyeceksin. fazla islak. cami acip bir sandalye cektim kenarina. karsida yatan kizin muhtemelen gotu donuyor suan. umrumda degil. kahve yaptim okkalisindan soyle. camin dis kaşına koydum. esmiyor. yagıyor. senin gordugun disarda, benim gordugum icimde. o nehirse bendeki şelale. sandigin gibi gokyuzunu seyretmiyorum. isli kirmizi kiremitler, bacalar var tam karsimda. ardinda biraz griye ebe gokyuzu. seyretmek hissetmeye yetmez. orada hissedebilirsin ama gokyuzu olamazsin. iste ben oldum bu gece. icimin yagmurlarini yagdiriyorum. usudum sanirim. fazla esiyor namussuz. olmaz boyle. bu mutlulukla yasanmaz. hissettiklerim bu dunyadan degil.
Daha ilk günden kız arkadaşımla sevişme hayalleri kurduğumuzu söylemiştim ne olduysa bir hafta konuşmadı.Şimdi mi?Üniversitede hazırlık aynı kampüsde kalıcaz.
attığı tweetlere baktım. sonra onları tek tek google da arattım. itü de yazar çıktı. girdim bütün girilerini okudum. yazar oldum sonra. aradan zaman geçmiş ben çok değişmiştim. sonra muhabbeti kurdum. anlamadı...
hergün facebook ya da twitter adresimi istiyor. her sabah günaydın, her gece iyi geceler mesajları falan. dünyası sikilecek haberi yok. 4 sene geçti diye vazgeçtim sanıyor ama yeni başlıyoruz.

acaba kafasında nasıl bir adam hayal ediyor?
tam işime odaklanıyorum sözlük, yine kafamı karıştırabilecek nitelikte bir firmadan iş teklifi alıyorum. odaklanamıyorum bir türlü işime, kafam karışıyor sürekli.
Bizim evde hiç kapanmayan bir bilgisayar var. Her zaman bir şeye bakmam lazım deyip açık bırakıyorlar. Sonra da elektrik faturası gelincede şaşırıyorlar. Bu mantığı hiç anlamadım.
sevgili sözlüğüm inan bana 2 gündür mışıl uyuyorum...
Ohh bee...
saçma sapan öğrenci evinden kurtuluyorum artık!
bu evdeyken 1 aylık yemek artı sigara için cebimde 200 lira para kalıyordu. Bu da eşittir sefalet demekti.
ancak şimdi ise bu lanet evden ayrılıyorum .Yemek artı sigara için 550 liram kalıyor.
Ayrıca
yok fatura derdiydi.
yok ev arkadaşının dertleriydi.
yok eve hangi eşya alınacak derdiydi.
yok şimdi kim evden çıkacak da eve kim gelicek derdiydi.
hiiçç çekemeyecem.
miss gibi kafam rahat olacak.
atlayacam deniz otobüsüne 1 saatte beşiktaştayım.
hafta sonları yüzmeye gidecem.
ayrıca yabancı dil kursları veya sertifika programlarına katılacam.
paramı özgürce harcayacam.
vay anasını bee...
Para her şeymiş....
3 4 gündür müge anlı izliyorum sözlük. ama hemen önyargılı yaklaşma bak çok aşırılı olaylar oluyo. izlesen seni de sarar kesin.

lütfen artık başlasın okul.
ofisin camlarını kapatıp, eski 45 lik şarkılara eşlik etmek ne güzelmiş..

bi de sigara..

cumartesi çalışılacaksa işte böyle çalışılmalı.
motorsiklet sürücülerine saygılı olmaktan araba kullanamaz olduk.
ileride torunlarıma; "eskiden beyoğluna maskesiz çıkmazdık." mı diyeceğiz biz şimdi? öyle galiba.
samimi söylüyorum.
o barikatları ateşe verip, aynı anda koşup, aynı anda durup, aynı anda sloganlar atıyoruz ya, gözlerim doluyor.
oturup ağlamak istiyorum.
kanıma işlediğini hissediyorum mücadelenin, biteceğini düşünüyorum zulumlerin.
sonra bir bakıyorum eve gelmişim, annemden babamdan azar işitiyorum.
hayat garip.
devrim olsa da annem ve babam değişmez.
bir kızla konuşuyorum. yanında arkadaşı var. üçümüzüz. bana aşk hayatını anlatıyor, sevgililerini. benim ondan hoşlandığımı bilerek. gözümün içine bakıyor, gözlerini kırpmadan. verdiği hasarı görmek istiyor belki de. anlattıkça anlatıyor. dinlemek istemiyorum artık, kafama başka bir şeyler sokmaya çalışıyorum. bakıyor ama duymuyor gibiyim. ardından "30 yaşında" demesi ile kendime geliyorum. kız 20 yaşında... devam ediyor; "fındık yemen lazım sürekli" dedim diyor. gülerek. ve hala yüzüme bakıyor. bense inanamıyorum bir türlü. "30 yaşında olsam 20 yaşındaki biri ile amacım farklı olur." diyorum. gülüyor. "o kadar arabasında yalnız kaldık hiçbir şey yapmadı henüz." diyor. utanmadan, yüzüme bakarak. bense kahroluyorum. "hem genç olacakta ne olacak?" diye devam ediyor. "evi var, arabası var, işi var. beni de seviyor. daha ne olsun?" diyor. "senin için bu kadar basit mi bu olay?" diye soruyorum. "evet, mantık" diyor. "mantık dediğin ağaoğlu ile evlenmektir" demek geçiyor içimden. ama sessiz kalıyorum. adeta dilimi yutmuş gibi.. ardından "her zaman sınırlarını düşük tutan birisin yanlış anlama. ama bu kadarı sence de fazla değil mi?" diye soruyorum. ardından açıyor ağzını. o kadar şey söylüyor ki, duymak istemiyorum. "senin haddine değil, sen kim oluyorsun da bunu belirleyebileceğini düşünüyorsun. sen benim sınırlarımı hayatımı bilemezsin." gibi laflar ediyor. dinleyemiyorum. dinlediysem de anlayamıyorum. adeta kala kalıyorum. ardından telefonu çalıyor. önce o masadan kalıyor, ardından arkadaşı. hesabı ödeyip yanlarına gidiyorum. "yaşlıyı arasak da bizi alsa" diyor arkadaşına. yaşlıdan kastı bahsettiği adam. hala daha şok olmaya devam ediyorum. taksiye biniyoruz. önce arkadaşını bırakıyoruz. ardından onun ineceği sokağa gelip taksiden iniyoruz. elini uzatıyor. hoşçakal demek için... yarın gidiyorum çünkü. sadece elini uzatıyor. gülerek, teşekkür ederek. bense elini tutuyorum ve kendime çekip sarılıyorum. gözlerimden yaş gelerek... içime çekiyorum kokusunu. derin derin. "bizim sokakdayız yapma" diyor. yüzüne bakamıyorum. elimle gözlerimi silerek arkamı dönüp hızlıca uzaklaşıyorum... belki de bir daha görüşemeyeceğimizi bilerek...

işte sözlükcüm hayatın gerçekleri tam olarak böyle. sen sen ol sevme...
Vodafone 7070 servislerine aldanıp tl yokken borçlanan yazar itiraflarıdır.

Numara taşımasıyla bu borçtan kurtulabiliyor muyuz?
Faturalı hat mı lan bu!! Borç ne?
canım o kadar yanıyo ki sözlük anlatsam kelimeler yetersiz kalır. canımdan çok sevdiğim adamı kaybettim.ellerimin arasında kayıp gitti.kendimi parçaladım intihar ettim onun için.lanet olsun ki ölemedim işte bin kere lanet olsun ki yaşıyorum şuan buna yaşamak denirse. geçmişte yapmış olduğum bir hata yüzünden onu kaybettim. ama o herşeyi yanlış biliyor. anlatamadım ona herşeyi doğru düzgün bir şekilde utandığım için yapamadım bunu. zaten kendimi hiç bir zaman doğru düzgün ifade edemedim. aradım anlatmak için açmadı telefonunu kapattı ulaşamıyorum. belkide hattını değiştirecek. ve ben haftaya onun yaşadığı şehire gideceğim. onsuz yaşayacağım orda. acıların en büyüğü en ağırını yaşıyorum şuan. tekrardan öldürmek istiyorum kendimi. yaşamaya gücüm kalmadı artık. allah benim belamı versin.
kendi kendimi bunalıma sokmakta üzerime yok.
üst komşumuz kpss den 96 puan almış insan olmadığından şüpheleniyorum. annem bak komşunun kızına 96 puan almış diyo zoruma gitmedi 96 puan nasılsa alamazdım 20 puan aşağısı bana yetiyor.
dünyanın en salak insanlarından biri olduğumu bugün bir kez daha anladım.
bazen tek çocuk olsaydim keşke diyorum kendi kendime..
hem gavurum hem çapulcuyum bağzıları bunlar bizi kızdırıyor sanıyor da. aslında gurur duyuyorum.
KAYBETMEDiM; VAZGEÇTiM !
Hiç öyle beylik, klişe laflara girmeyeceğim… Vazgeçersen kaybedersin, vazgeçmek savaşmadan yenilgiyi kabul etmektir falan… Yooo, adam gibi savaştım da, vazgeçmemek için elinden geleni de yaptım. Ama bir sabah kalktım, '' Hadi ya dedim, benden kıymetli mi? Benden daha mı önemli? '' Kaç gün yaşayacağım ben daha yahu! Yarına çıkmaya hangimizin garantisi var? Hayatımın en güzel geçmesi gereken günlerini onun bunun stresini çekmek, egosunu şişirmek için mi harcayayım hala… Canımdan daha değerli can var mı? bi de içim rahat ki; zerre kadar pişmanlık yok içimde. Şunu da yapsaydım, bunu da deneseydim diyebileceğim hiçbir şey yok çünkü… Yapılması gereken her şeyi yapmışım… Fazla ilgi, nasıl da küstahlaştırıyor insanları. Sanıyorlar ki, bizim onlara tüm verdiklerimiz onların hak ettikleri… Düşünemiyorlar mı ne, hatalarını görmezden geldiğimizi… Yüzlerine vurmadığımız, her seferinde affettiğimiz için aptal mı sanıyorlar ne? Ohh! ne rahatladım… Yapın valla arada böyle temizlikler… Şiddetle tavsiye olunur… Üstadın dediği gibi : '' Oysa ben hiç insan kaybetmedim... Sadece zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim o kadar... '' işte bu ... Ben yine bir göz atacağım, başka vazgeçilmeyi hak edenler var mı? Yormasınlar bundan sonra beni…
4 senedir sevdiğim reddedildigim ve hiç bir zaman bir arada olmadığım kızdan başkasını dusunemiyorum lan. o kadar şans geldi karşıma ne duygusal ne cinsellik anlamda bi tık olmadı. onu seviyorum onunla evlenip çoluk çocuğa karışmak istiyorum la.
şirinceye gidip şamanistleri bulup bu konuda bilgi edinmek yaşamak gözlemlemek falan istiyorum da.
nerden bulucam nerden bilicem.
ormanda yaşayasım var.
lüksten paradan uzaklaşasım var.
çamurla oynayasım var ağaçlara tırmanasım var.
hay bu yüzyıl hiç olmamış.
insanların tek derdinin açlık ve hastalık olduğu teknoloji kelimesini daha sözlüklerin içermediği bir hayat istiyorum.
hatta taş devri evet öyle.
mesela ben içimden geldiği gibi davransam bana deli diyorlar.
beni önemsemiyorlar.
hoppa olduğumu düşünüyorlar.
beni sevmiyorlar. kıskançlıktan mı acaba.
neden içlerinden geldiği gibi yaşamayı unutuyor insanlar.