bugün

bazen o kadar güzel nickler görüyorum ki neden sanki ilk aklıma gelen şeyi nickm yaptım diye üzülüyorum.
Ilk kez nefes aldim gibi oldu,
bunca zaman sularin altina gomuldukten sonra.
tekrar girmiycem bu denize.
cikicam burdan.
Diyalize bağlı yaşam
sürdürmek de dert, böbrek
nakli olup kurtulmak da dert.
Nakilden sonra 15 kutu ilaç
kullanıyorum. Kullanmazsam
böbrek mahfolacak.
istemli olarak uğraşarak zar zor internete girdiğim telefonum cebimde bir şekilde internete bağlanıp kontörümü yiyor.
adam mısın diye bir tabir kullanıldı bana bugün şefim tarafından. sadece kapıyı açıp, gittim. insanoğlundaki bu hırs, şehvet; sizin adam olmadığınızı söyletir onlara.
başlıktaki entry numarasının ilk hanesi görünmüyor. itirafım budur.

edit: ha bi de hayat çok güzel be, gerçekten; çok mutluyum uzun süredir; allah bozmasın hayatımda büyük değişiklikler olacak onlara hazırlanıyorum.
yalnızlık bazen iyi falan olmuyormuş sözlük. deliriyorum sandım bugün. çıkış yolu bulamadım, çıksam yürüsem olmuyor, evde duramıyorum, duvarlar üzerime geliyor, arasam birilerini hiç huyum değil, çok kötüydü be sözlük. tam biraz toparlandım derken telefon çalıyor, buyur bir de burdan yak. Yok efendim öylesine aramış, da yok sesimi özlüyormuş da. insanlar neden anlamaz ki sözlük, neden bu kadar bencil insanlar söyler misin? Sanki yanımdayken çok mutlu etmiş gibi sanki benim için çaba harcamış gibi,'özlüyormuş!'. dilin kemiği yok sözlük sende haklısın.
porno beğennmiyorum, yarım saat kadar bildiğim bütün sitelere (10-15 site kadar) bakıyorum bir tane güzel video yok zaten ayda yılda bir geliyor aklıma yazıktır günahtır. porno sektörünün bu kadar sansürlenmediği zamanlarda izlediğim pornolar gibisini bulamadım hatta 3 yıl önce bile bugünden çok daha iyiydi.
Sevgilim iki kere hayat kadını ile yatmış. biri amsterdam da red light district te biri de burada abisinin bekar evinde. bunlardan pişmanlık ve vicdan azabı duyduğu için de gelip bana anlattı ben artık sana dokunamam, sen çok saf ve temizsin, ben seni haketmiyorum, kendimi sana karşı çok suçlu hissediyorum, bakamıyorum bile sana, eziliyorum resmen karşında diyerek beni terketti. Yani telefonda ayrılalım falan dedi ama yüz yüze görüştüğümüzde benden biraz zaman istedi. Ayrılmak istemedi. Sorunları var fazlasıyla biliyorum hem ailevi hem de iş ile alakalı. Hiç iyi değil, psikolojisi de iyi değil kendisi de kabul ediyor bunu. Söylediğine göre yaptığından çok pişman. Amsterdam dakine dayısı zorlamış (beraber gitmişlerdi iş için), erkek adamsın oğlum nerden bilecek sevgilin birşey olmaz bir kereden tarzında saçma sapan şeyler söylemiş ki kendisi de evli barklı çoluklu çocukludur. Buradakinde de abisi zorlamış. Bu abisi tam bir pisliğin teki, benimki hep bunun sorunlarıyla uğraşıyor aslında, annesigile de belli etmemek için göbeği çatlıyor. Adam defalarca karısını aldattı, tüm parasını escortlarla yiyip sonra da bizimkinden borç alıyor. (geri vermiyor tabiki) Karısının da haberi yok bir bekar evi olduğundan. Neyse olayımıza geleyim. Bunlar önce bir sürü içki içmişler, karışmış tabi tekila viski falan. Bizim ki de sarhoş olmuş biraz tabi, kötü olmuş gitmiş lavaboya kusmuş falan. Sonra bi dönmüş ki salonda iki tane escort kadın. (birisi abisinin hep takıldığı kadınmış) abisi sana bi güzellik yapıyım hep benimle uğraştın derdimi dinledin demiş. Bu da yok abi olmaz istemiyorum ben falan demiş abisi de ne var lan erkek adamsın korkma bu kadar sevgilinden birşey olmaz nereden öğrenecek demiş. Kadını da tembihlemiş biraz işte baştan çıkart bilmem ne diye. Neyse üzülüyorum anlattıkça ikinci olay da böyle vuku bulmuş yani.

Aslında böyle anlatınca keklenmiş durumda oluyorum dimi, beni kandırmak için söylenmiş yalanlar olarak anlaşılıyor tüm bu cümleler. Ama bunları anlatırken karşımda ağladı, bana yalvaran gözlerle bakıyordu. Bu zamana kadar (3 senedir yani) bana hiç yalan söylemedi. O yüzden inanmak istiyorum hepsine. offf yada bilmiyorum ya :s

Neyse elemanımız kabul ediyor ama ben suçluyum hiçbir şekilde suçumu kapatmak için anlatmıyorum bunları sana sadece vicdan azabı çekiyorum ve bil istiyorum dedi.

Ve benden biraz süre istedi, bütün sorunlarını halledip hayatını düzeltmek için. Bu süre içinde de kimseyle olmayacağına söz verdi. 21 eylül e kadar birbirimize hiç msj atmayacağız aramayacağız. 21 eylül de saat 14:00 da kadıköy de buluşacağız ve devam edip etmeyeceğimize karar vereceğiz.

Ne yapacağımı hiç bilmiyorum...
hayatımda hiç günlük tutmadım.
beyler yalan yok, zaman zaman düşünüyorum "niye böyle olmuş ya" diye. o kadar da değil lütfen.
hayatimi duzeltecegim diye dusunup, en basindan yarin sabah kosusuna cikacagim dedim...ne oldu? 1de uyandim ve sigara ile basladim gune...
The god father serisini ve titanici izlemedim.
hiçbir şeyin fanatiği olamadım sözlük. olmuyor, bir süre sonra sıkıyor. zaten tadında bırakmak en güzeli. aslında asla şu fanatikleri anlayamayacağım gibi.
Elveda güzel insan.
sıkılıyorum,rutin olan her şeyden sıkılıyorum. aşktan,işten,kendimi yükümlü hissettiğim,özgürlüğüme ters düşen her şeyden.
nefes aldıkça sol göğsümün alt kısmına hançer batıyor sanki, sol koluma vuruyor ağrısı. umarım kalp krizi geçirmem,çok fena.
gecenin onbir buçuğunda kek çırpıp, fırına vermek zor değil de , gözlerim kapanarak kekin pişmesini beklemek çok zor.
yıl boyunca beklediğim izini gündüzleri 70 yaş musuki kıvamında, geceleri 13 yaş yonca evcimik kıvamında yaşıyorum. işimi özledim.
hayat bazen çok güzel, bazen ama.
ice tea seven kızla birlikte olurum. ice tea sevmeyen kızla da birlikte olurum.
ice tea ne alaka amk?
(bkz: nefes alsın yeter)
kaybettiğim zamana küfretmediğim bir günüm bile yok..
kafamı sikiyim..
pkk'dan ve pkk'lı itlerden nefret ediyorum.
Her seferinde bu başlığı "sözlük yazarlarının iltifatları"olarak okuyorum.
azıcık megalomanlık mı var ne.
asosyalliği seviyorum.