bugün

(bkz: sözlük yazarlarının boyları) adlı başlığa ciddi ciddi boylarını yazan var lan..
keşke irade sahibi birisi olabilseydim keşke daha çok okuyabilseydim öğrenebilseydim zekamı hiç bir zaman tam kapasite kullanamadım sözlük boş işlerle uğraşacağıma bir kitap fazla okusaydım daha iyi günler yaşayabilirdim.
Bu ara insanların hepsine içimden 'ya bi s*ktirin gidin' diyip dışımdan söyleyemiyorum ya.
bu başlığı hiçbir zaman aramamak zorunda olmak güzel lan. ne zaman ihtiyacın olsa üstlerde ortalarda bi yerdedir mutlaka neyse.
lisede sırf farklılık olsun diye yabancı müzik dinleyen yaşıtlarımın soğutmasından olsa gerek, hiçbir zaman iyi bir yabancı müzik dinleyicisi olamadım. lise yabancı dil ağırlıklı, üniversite ingiliz dili ve edebiyatı olduğu halde tık yok. sevemedim.
Halı saha maÇlarından önce sürekli iÇiyor sonrada maÇa gidiyorum. Ama bugün iÇmedim ve yenildik. Totem bu olsa gerek. iÇerek maÇa Çıkmaya devam.
Alışverişimizi yaptık ve kasaya yanaştık. Kasiyer çocuk önce bana baktı sonra telefonuna sarıldı. Sonra birini arayıp artık nasıl bir heyecana kapıldıysa; "Dediğim kız burada oğluum!" dedi ben şaşkın şaşkın babama baktım babamınsa ağzından şu sözler döküldü: "Babası da burada de!"
birkaç yıldır psikolog ya da psikiyatriste gitmeme konusunda kararlıydım.

Kendi kendimin doktoru olabileceğime inanıyordum.

Ben güçlüydüm, kimseye ihtiyacım yoktu bunun için.

ama yok arkadaş, yok...

Şu son bir ay geçer geçmez ciddi anlamda tedavi olmam gerek benim. Daha fazla güçlü rolünü oynayamayacağım, çok yoruldum.

Ben artık o eski ben değilim, çok net...
itiraf ediyorum internet kafede ki oyunları silip kaçıyorduk ama bilgisayarlarda Deepfreeze vardı çocuktuk bilmiyorduk..
yalnız yaşıyorum.evimdeki tuvaletim alafranga,zaman zaman temizlik yapmak ihtiyacı duyduğum anlar aynı reklamlardaki gibi domestos umu alıp (beyaz domestos) elimle, kutuyu sıkarak klozet oturağının altında kalan kısım içerisinde bir daire çiziyorum.bir müddet bekliyorum. klozetin su seviyesi bulanık hale geldiği an, hayatımın en güzel anı başlıyor. sadece bunun için gidip sıvı sabunluk, tuvalet fırçası, kalıp sabun seti aldım. tuvalet fırçasını elime alarak dibi gözükmeyen ve bulanık o su birikintisinin içerisinde fırçayı yavaşça ama ovarak, dairesel ve dikine hareketlerle gezdiriyorum. fazla hızlı yapmamaya özen gösteriyorum aksi halde o sular üzerinize sıçrar. yavaş ve etkili yaklaşık 3 dakika süren seanstan sonra, kendimi temizlenmiş, arınmış, karmamı eşitlemiş, kutsal suya batırıp çıkartılmış, günah çıkartmış, 5 vakit namaz kılıp uzun tesbihat ve tövbe istiğfar yapmış birisi gibi hissediyorum.domestosu bol kullanıyorum. hayatımdaki ciddi ve bana birşey kazandıracak işlere başlamadan önce herzaman böyle işler çıkartıyorum kendime. bu nedenle o ciddi işlere başlıycak zamanı hiç bir zaman bulamıyorum. ama ev temizlenip, huzur dolduğum o anda, kendimi nirvanaya ulşmış, masonlukta 33. basamağı tırmanmış, kalp atışlarımı neredeyse durdurma seviyesine getirebilmiş bir insan kadar mutlu olabiliyorum.
bir sürü hayalim var. hepsi de gerçekleşebilecek şeyler. yatım katım olsun, havuzlu villam olsun değil. adam gibi mütevazi hayaller.

anlatmaya nereden başlasam bilmiyorum. aslında anlatamıyorum. kendime bile itiraf edemediğim hayaller aynı zamanda bunlar. sanki düşününce işin büyüsü bozulacak gibi, gerçekleşmeyecekler gibi.

öyle işte.
Sabah kocaelinden buyaka ya gidecek şahsım, 6 da uyanacak. Hala uyumamış. Kafamda filler, tilkilere karışmış. Midem bulanıyor, hbs baş gösterdi. Çarpıntım var. Daha neyim olsun, kendime de yalan söyledim.
hala konuştuğumuz,kurduğumuz dünya beynimde dolanıyor en iyi arkadaşım. ve bir deli düşünceler.
film 1 saat 30 dakka ama 1 dakikalık mutaasıp bi sahnesi var. Anne ya da baba ne zaman odaya girer?
Her gün ritüelleşmiş tramvay yolculuğu sırasında taciz ediliyormuşum duygusu içime yer edinmiş durumda kocaman adamım saçım sakalım var at kafası ne diye beni tedirgin ediyorsun velhasıl benim klavyenin enter tuşu içeri basık yalama falan yaptı sanırım otomatik enter a basar oldu facebookta millete baştan yazıp sonradan düzeltmeye çalıstığım konulara mütevellit çok sıkıntı çekiyorum. insan kız arkadaşına am*na koyayim der mi ?
anlamıyorum sözlük. bir bakıyorum sanki beni seviyor benimle çok ilgili bir bakıyorum siklemiyor bile. üzülüyorum içime kapanıyorum sonra bir hareketiyle eski samimiyetimize dönüyoruz. sonra yine siklemiyor. bir çeşit oyun mu oynuyor anlamıyorum. mal gibi kalıyorum ortada her seferinde. dengesiz bende de denge bırakmıyor.
bugün dexter izlemedim. bir yanım boşlukta sanki.
uykum yok.
Kendimi uzaktan seyreder gibiyim şu son iki ay.

Öyle bir nefret ki, kendime kendimi yakıştırmaya cesaretim yok.
Sanki karanlık bir yerde benliğimi kaybetmiş gibiyim, ne zaman buldum sansam ışık vurunca başka biri çıkıyor. Sonra devam ediyorum, aramaya.
Ama ne kadar cabalasam da bulamiyorum.

Rüyalarımda da olurdu küçükken, en gerekli yerde görme yeteneğimi kaybederdim, en tehlikeli yerde bacaklarıma ağırlık bağlanmış gibi hissedip koşamazdım hani, eziyet çekerdim. Aynen öyleyim şimdi.

Belki de en büyük sorunum budur. iştahımı kesecek kadar büyük olan...
Aslına bakarsan hepimiz saçma insanlarız.
Açık söyleyeceğim. Ama bakın mesaj kutuma abanmak yok .s
Du yu andrısdan me?
Okey devam ediyorum öyleyse.

Çok aşırı seksiyim. Vahşi bakışlı, dolgun dudaklı vs. Seks yapacağım. Ama choq qorkyrm hayrullah' lar yhaaa .s

ya acıtırsa .s

not: travestiyim.
Ne diyebilirim ki,kim hakli kim haksiz , hayat bazen olmasi gerektigi gibidir. Ne ben durdurabilirim ne bir baskasi.
Balkondayım.
telefonu içeride bıraktım.
hava soğuk sayılır.
omuzlarımda büyük turuncu tv şalı.
ayağımda kışlık panduflarım.
üzerimde en sevdiğim pijamam.
koy götüneciliğim bir de.
hayatımda mutlu olmak adına yaptığım en güzel ve işe yarar şey.

kahvemi bitireli yaklaşık 7 dk oluyor.
bana uçtuğumu hissettiren bir kaç şarkıdan birini açtım.
sigara yaktım.
ayağa kalkıp, trapzanların tam yanına balkonun orta yerine durdum.
karşıda güzel bi yeşillik var.
ana cadde olmasına rağmen bence bu güzel.
çimenler ve ağaçları selamladım sanırım.
sağa sola salınarak şarkı söyledim dumanı içime çekerken.

sandelyeme geri oturup bacaklarımı uzatalı 3 dk oluyor.
o kusursuz anlarda yaşadığım mutluluk, huzur, güven adı ne bilmiyorum.
sadece saatlere ve zamanlara sığdırmayı deneyemeyeceğim kadar büyük ve sonsuz.

https://www.youtube.com/watch?v=78oSuSMmFsE
bu saatte selami şahin dinlemekteyim. ondan önce de zeki müren dinliyordum gerçi.
bu zamana kadar hiç kafama eseni yapmadım. anı yaşamadım. hep plan yaptım. delicesine pişmanım.
itiraf ediyorum bu başlığı görmekten bıkkınlık geldi artık. bu başlık sağ üst köşeye filan konulmalı bence. sol frame de harcanmasın.