bugün

ben daha önce başbakandım.
israille ter düşünce beni işten attılar buraya takılmaya başladım.
işsizlik işte.
dün sacımı kestirdim. çok begenmedım. tekrar girdim içeri, 'ya şurası halı gibi gözüküyor, biraz daha kesin!' dedim. istediğimi illa ki yaptırırım. yoksa takıntı yaparım. dün geri dönüp istediğim yeri kestirmeseydim, eminim bugün üzgün olacaktım. şimdiyse mutluyum.
gecen aksam metrobusle gidiyorum eve, en arkadan önceki ters giden koltuktayım. cok havasız. cok sıkıcı. cok rahatsız. en arka koltuktaki uzun saçlı tombiş, ela gözlü cocuk da bana bakıp duruyor. belli ki o da sıkılmış. arada uyukladı durdu. neyse. ertesi gün sabah yine aynı metrobusteydik. yine cam kenarını kapmış eşek. yine uyuyor. duraga geldik, aynı durakta iniyoruz, bu demektir ki aynı semtte çalışıyoruz. inerken beni farketti, yine baktı, baktı. tabii ben yine dayanamadım. yolda dedim 'dün sizinle aynı metrobuse binmiştik di miii?'. cocuk ne desin? 'Olabilir!' öküz ya! resmen okuz. ben de bozulduğumdan olsa gerek,'birine benzettim, başkası sandım da...' dedim, kaçtım. göt olmuştum. madem okuzluk yapacaksın ne diye öküz öküz bakıyorsun? diğ mi ama? kaçtım ama kaçamadım. o sırada kırmızı ışık yandı, sonra kamyon gecti. bir süre aramızda 3 metre mesafeyle bekledik durduk yolda. iş yerindekiler 'bir daha görürsen, bakma, göt olsun' dediler. ben onların yalancısıyım.
yarınki kalkulus finalinde volume sorusunu yapıp improper integrali yapamazsam matematiğe küsücem sözlük.
bazı yazarlar iki nietzsche kitabı okuyup, iki klişe sözü ezberleyip ateist falan takılmaya çalışıyorlar ya, hani böyle gerçekten ateist olanların görünce güleceği tipten, onlar da insan be sözlük. acıyorum, şefkat gösteriyorum, yapabildiğim kadar. kedi besler gibi. seviyorum da onları. çünkü her şeyin moda olarak görüldüğü zamanımızda, böyle faklı hissetmeye ihtiyaçları var, hak veriyorum.

bir de güldürüyorlar beni. ayaklarının yere basmamasıyla. herhangi bir dinle alakalı bir başlık açıyolar, sonuna ''olmaması'', ''gerçeği'', ''oluşu'' falan koyuyrlar, bunu biraz olsun gerçekçi görünmek için yapıyorlar, burası komik ama daha komik olanı, inanmama olarak değil de kabullenmeme olarak yaşamaları, bunu kendileri hariç kimsenin görmezden gelememesi.

herşey yalan yalan yalan saymış geliyor eleman, sonra bir peygamber ismi veya bir kutsal kitap ismi koyuyor sözde sonuç kısmına. demek ki diyor, şöyle şöyle. bunu yaparken de o insanın peygamber olduğuna, o kitabın tanrı tarafından gönderildiğine inanıp, sadece ben kabul etmiyorum (edesim gelmiyor) (etmemek daha kolay) şeklinde bağlıyor.

işte bu yaman çelişkileriyle seviyorum ben bu yavruları, yumurcakları.
ağlamak istiyorum sözlük ağlamak...
twitter sayfam var ve ben.. yoo yoo, ikinci bi itirafı yapamıycam...
itiraf ediyorum
israilli yahudi erkek arkadaşım eli'yle, msnde sohbet ederken kendisine ülkemdeki terörist kürtleri anlatmaya çalıştığımda 'what is kurd? bomb them, kill them' diyerek tepkisini dile getirmişti. itiraf ediyorum işte o günden sonra israilin savaş politikasına hayranım.
itiraf ediyorum ben aslında yokum yokum olum süper egonum bensenin.
o degilde sozluk ben ders calisamiyorum ya.gercekten, calismak istiyorum oturuyorum ama calisacak bir sey bulamiyorum.hangisine baksam neye calissam daha faydali falan diye kitabi boyle bastan sona inceliyip kapatiyorum....
en iyi arkadaşlarımdan birine 1.5 senedir aşığım be sözlük, acı bana.
sözlük bu akşam bir tuhaf hissediyorum kendimi.Az önce girdiğim bir entry de, bir ba$ka yazar kelime hatamı düzeltmek için bana özel msg gönderdi.Meğer ne kadar özlemişim düzeltilmeyi.
dün gece yatmadan önce midem bulanmaya başladı sanırım kolayı fazla kaçırdığımdandı. asidi hissediyorum kaynıyor midem. kafamı dağıtmak için interneti açtım bi de yanında coldplay. chris martin'in sesi bile ilk defa iğrenç geliyordu. neyse facebook myspace twitter sözlük derken, sol frame'e bakınca cinselliğin en iğrenç boyutunda dört başlığı arka arkaya okuyunca 5 saniye durdum, lavaboya gidip istifra ettim.

iki seçeneğim vardı,

buna sebep olan ya chris martin'in kötü gelen sesiydi, ya da sol framedeki o başlıklar.
yurtta tek fişle kaç çay götürdüğümü ben bile unuttum. iyiki de yaptım. içim rahat huzur dolu.
bir zamanlar bir arkadaş harddisk dolduğunda ağırlığının arttığını söyledi ben de inandım.**
20 yıl sonra ismimde fazladan olan bi a harfini farkettim...
sanırım osurdum.
hala maymından geldiğimi iddia ediyorum. evrim açısından değil. şekil olaraktan. oha hatta evrim de olabilir. evrimin ilk kanıtıyım sanırım.
evet ititraf ediyorum:
duygu seni aldattım çok mutluyum nasıl olsa sen de beni siktirettin...
oysa siktirettiğin ben değildim dürtülerindi...
yaklaşık 15 dakika kadar önce ben yanlışlıkla çay bardağını devirdim, ev arkadaşım gülerken altına sıçtı.*
sözlükte götün kokabilen bir organ olduğunu benimsemek istemeyen kendiyle barışık olmayan yazarlar var.
kendime çok kızıyorum sözlük.
çok..ya ben neden inanma ihtiyacındayım!
bugun kendime ceaz olarak; sakızlı muhallebi yaptım.5 porsiyonluk. atlına bir paket bisküvi kırdım. muhallebiyi döktüm. üstüne iki kase çikolata sosu döküp tekrar bisküviledim. koca servis tabağındaki yaklaşık 10 porsiyonluk tatlıyı tek başıma yedim. *
itiraf ediyorum sözlük;
nickimden nefret ediyorum.
Zaten yazmak için değil, bi sayfaya 100 entry gelsin de okuma kolaylığı olsun diye üye olmuştum.
Ben sanıyordum ki burası ekşi gibi, kolay kolay almaz yeni yazar.
Yeni nick alsam, şimdi 500 küsür entry var (bi skm dikkat çekemedik ama!), karma da 95 ayıptır söylemesi, ne yapsam bilemiyorum.
beni terk edip yerime malın birini bulan sevgilimi hala unutamıyorum. üzerinden feci derecede uzun bir zaman geçmiş olduğu halde hemde. ortak arkadaşlarımızla görüşmekten, onunla eskiden gezdiğimiz yerlere gitmekten hala korkuyorum. hatta mümkün olduğu sürece gitmiyorum. onu görürüm falan diye o an olabileceği yerlerden geçmemeye gayret ediyorum. onu düşünmekten koskoca bir yaz boyunca tatil falan yapamadım, yazım zehir oldu. 12-13 senelik arkadaşlarımla kavga ettim yine onun için.

itirafım bu değildi aslında, bu itirafımın gerekçesiydi. itirafım şu;

malım ben. malın önde koşanı.
itiraf ediyorum, küçükken keçi boynuzu bitkisini keçinin boynuzunu kesip bize yedirdiklerini zannederdim.
bugünkü programımda sahte gülücükler atıyorum. hiç keyfim yok, hiç yayın yapasım da yok. istek anonsu geçiyorum paso.