bugün

ititraf ediyorum neredeyse her sosyal paylaşım sitesinde üyeliğim var.
gitar teliyle ip atlamaya çalışırken ölüyordum.
amına koyayım yaşıtlarım evlendi çoluk çocuğa karıştı ben hâlâ aşk acısı çekiyorum.
antalya ya döndüğüme bu kadar sevineceğime inanmazdım ancak şu an çıkıp toprağı öpmek istiyorum desem yalan olmaz. abartı olabilir ama yalan asla.
hayatta istediğiniz şeyin olmadığından yakınmayın, hayatta olan şeyleri istemediğinizden yakının.
marilyn manson'dan korkuyorum sözlük.
her gün prodigy ve rammstein dinlerim. abartı gibi gelebilir fakat gerçektende her gün düzenli olarak prodigy ve rammstein dinliyorum. diğer şarkılar beni onların şarkıları kadar rahatlatmıyor ve tam istediğim duyguyu veremiyorlar. gün boyu aklımda onların şarkıları olur ve sürekli mırıldanırım. evet biraz ilginç ve şaka gibi ama gerçek.
merak ediyorum. merak etmeyi sevmiyorum. ama insanoğlu merak etmeden duramıyor işte.
kusura bakmasın ama bir sözlük kızının fotosuna bakarak 31 çektim.

edit: siki işemekten başka işe yaramayanlar rahatsız.
lisedeyken hoşlandığım onun da benden hoşlandığını bildiğim halde açılmadığım tatlıcağı yaklaşık 15 yıl sonra google görsellerde arattım ve çalıştığı okulun internet sitesinde resmini buldum. öğretmen olmuş.

ne kadar şişmanlamış hayal kırıklığına uğradım. keşke hiç görsel işine girmeseydim hep o küçük tatlıcağım olarak kalsaydı hayalimde.

işin garibi böyle konuşuyorum ama içim bi tuhaf oldu onu görünce.
bir boş an bulmaya göreyim düşüncelere dalıyorum. bazen 1 saat boyunca kesintisiz düşündüğümü farkettiğimde kendi kendime kızıyorum.

insanın sürkeli kafasındaki kişiyi konuşturması, hayaller üretmesi, romanlar yazması cidden kötü bir şey.

varsa kafanda senaryolar, saatlerini bu senaryoları tek kişilik oynatmaya çalışmak yerine, gidip gerçeğine sunmalısın yazıp çizdiklerini.

cesaret ister tabi bunu yapmak. belki senaryoyu beğenmeyecek? belki oynamak istemeyecek belki senaryoyu sevse de rolün üstesinden gelemeyeceğini düşünecek...

her ne olursa olsun cevabı bulmanın tek yolu kendi kafanın içinde düşünmek, düşünmek ve düşünmek değil. gidip ona söylemek, yüzleşmek ve karşı karşıya gelmektir.
kurumuş ağaç parçasını çiçek olarak besliyorum ,yazık bana.
yakın zamanda şırbörek yicem galiba sözlük. şırbörek ne diye sormayın söylemem. banane.
çok gereksiz, salak, saçma şeyleri kafama takıyorum. bu huyumu hiç sevmiyorum.
geceyarısından sonra ağlak tweet ya da durum güncellemesi görmekten bıktım usandım, tibet'e gidip keşiş olacağım sonunda mk.
alkollü içkiyi ilk bulan kişiye her gün minnetlerimi sunuyorum.
"terliklerimle gelsem sana, sonunda aşkı bulmuş gibi" ne güzel sözdür lan..
uykum geldi yatıyorum.
yalnız olmak ne kötü şey.. hayır hayır kalabalıkların arasında yalnız olmak benim kastettiğim.
itiraf bile edememek en zoru.
hem bateri çalmayı istedim, hemde şarkı söliyebilmeyi. ama iksinide yapamadım, olmadı.. uzun zamandır ney üflüyorum, kendimce neyzen oldum. *
açtığım başlık silinecek diye korktuğum söylentisi doğrudur.
ne zaman ki yeter artık lan uzun uzun yazıp, içimi boşaltıp rahatlayayım, diyip bu başlığa girsem hevesim kaçıyor. ahanda böyle 2 satırlık, sikindirik şeyler yazıyorum.
burnum büyük.
onu görmemiş gibi yapmak bile dokunuyor artık sözlük...ben onu görmek istemiyorum! görmemiş gibi yapmak değil!