sözlük yazarlarının itirafları

bu gece alkolün dibine dibine vurup deli gibi sevişmek istiyorum.

salih abiiiiii bana bi vodka sar.

"yoksuluz gecelerimiz çok kısa
dört nala sevişmek lazım."

Orospu çocuğunun teki olsaydın seni unuturdum. Ama güzel sevdin beni. Kalbini hissettim, geçmiyor.

insan dalgın olur, aklı başka yerde olur da, sıcak su dolu fincana çay koymayı unutup yarısına kadar içtikten sonra mı farkına varır?

evet bu kişi benim.

hiç
bir
şey
yapamıyorum.

yarın yapacağın şeyi düşlemekte, 50 yıl sonra dünya turunu tamamladığını gözlerinin önüne getirmekte hayaldir. hayal, insanın hayatında gerçekleştiremeyeceğini düşündüğü şey midir ? benim için hep öyleydi sözlük. çocukluğumda parasız okula gidende bendim, çocukluğunu yaşayamayanda, hayatının hiç bir kesitinde istediği şeyi yapmaya fırsat bulamayan, millet gezer tozarken, asosyal ayağına yatıp yokları oynayan bendim. sevdiğim bir kız için tüm ay aç kalıp, ona doğum günü hediyesi alıp para denilen sikko şeyin olmamasından terk edilende bendim... yoksulluk, kazanılır mı ? yoksa genlerden mi gelir ? neden yoksuluz ? neden yoksulum ? babam neden yoksul ? bıktım artık sözlük, bıktım. geceleri uykumun ortasında uyanıp cebimin boşluğuna ağlamaya bıktım, asosyalliğe muhtaçlığıma, insanın bu ülkede parası kadar değer görmesine, para denen şeyin insanı sömürmesine bıktım. tanrı benim hiç mutlu olmama izin vermedi. eğer son bir kez istediğimi yapmama fırsat tanırsa tek bir kurşun beni bu bıkkınlıklarımdan, yoksulluktan kurtaracak. umarım öbür tarafta fazla azap çekmem, umarım azabın sonundaki cennet, hayallerimdeki kadar yeşildir. kendinize iyi bakın...

yaşamak istediklerim bunlar değil.

biri gelse elimi tutsa gidiyoruz dese nereye demem o kadar savruğum. saçlarım gibi ruhum bi orda bi burda.

http://www.youtube.com/watch?v=RvU8Nc-xBk0

facebook umu kapattım boşluktayım ama açmayacağım sözlük. çok vakit harcıyor meret.

iki yıldır ailem Gaziantep'te uni okuduğumu zannedip para yoluyor bense iki yıldır izmir'de gezip tozuyorum.

babam ağladığında yutkunmak zor oluyor. baba o ağlayamaz. ağlamamalı.

Aykut kocamanı sevmeye çalıştım ama olmuyor. Biz adamı sevelim dedikçe adam beni sevmeyin diyor adeta hareketleriyle. Aykut kocaman ı sevmiyorum itirafım budur.

öyle bir durum ki sözlük, söylesen bir dert söylemesen bir dert. bir yarım söyle diyor, diğer yarım biraz daha bekle. bilemedim gitti...

Ben eskisi gibi iyi bir insan olmaya cabalarken karsima hep götlekleri cikaran hayata dört elle sarilmam, bogarim ben onu.

2935 sayfa boyunca insanların neleri itiraf ettiklerini çok merak ediyorum. *

itiraf ediyorum;
sadece entry girmiş olmak adına yazıyorum.
daha akıllıca yazacabileceğim çok başlık var ama kafamı toparlayıp doğru cümleleri kuramıyorum.

bir nasılsın? demesini bekliyorum şu anda.

Çok heyecanlanınca bişey anlatamıyorum. Meseleden öyle uzaklaşıyorum ki bi bakmışın limon ağaçlarından bahsediyorum bi bakmışın yokmuşum.

yazarlığı yeni onaylanmış biri olarak itiraf ediyorum: 1. sınıfta türk dilinden kaldım

bu gün istanbula giriş yaptım 3 saat yolculuktan sonra deli gibi enerji doluydum amk ne olduysa gece gece durduk yere canım sıkkın moralim bozuk neye takıldığımı bulamıyorum.

bir ev var ki; her türlü oyun salonu, internet cafe, kumarhane, merkezi üs, yemekhane, yatakhane gibi bir sürü özelliği var. bir öğrenci evinden çok daha fazlası ama şikayetçi değiliz. mutluyuz böyle ama bazen ipin ucu kacmasa ne güzel olur.

sözlerini hatırlayamadığım eski bir şarkı gibisin, ne zaman dinledim seni yada nerede ilk kez dinledim seni artık hatırlayamıyorum. eskiden çok sevilen bilindik şarkıların nakaratı gibi kaldın beynimde, zaman zaman aklıma geliyor ah ne güzel şarkıydı diyip geçiyor ve beğenmediğim sözlerin beğenmediğim huylarını düşünüp kendime geliyorum.
2 yıl beraber o güzel ev hayatı sonrası ayrı düşen yolların sonu böyle olmamalıydı. her şeyi göze alıp gelmiştim oysa ben sana yakın şehirlere ama tek bir mesajla bitirdiğimiz şarkının sonu bu olmamalıydı, devamı belki daha mutlu olurdu, belki daha da nefret ederdik kendimizden. hep bu bilinmeyen küçük sorular kalacak beynimizin derinliklerinde.
sen farklı şarkılar sevip dinledin, ben ,se en güzel sözleri ve belki de senden güzel bir şarkı içinde yaşıyorum şuan kendi hayatımda, ama ne kadar zamandır dinlemesemde seni insanın aklına geliyor bazen ilk sevdiği şarkı... kendine iyi bak doğum günün kutlu olsun ilk sevdiğim şarkım...

http://www.youtube.com/watch?v=D7ElGm_RlFc

ne zaman duygularımı çözümleyebileceğim cidden bilmiyorum. ama sanırım bu sefer yine aşk olmasa da ilk kez birinden bu denli etkilendim ve kendimi rezil ettim onu önemsedim. her neyse sözlük işte iyi ya da kötü hatalarımla odunluklarımı ilk kez insan gibi sever gibi olacağım sanki.

sana her itirafta bulunuşumda korkuyorum ya sözlük yanarım yanarım ona yanarım.
yine korkuyorum sözlük. insanların uzun mesafeden yürümez demelerine sinir oluyorum. neden olmasın değil mi ? sen seviyosan o seviyosa nasıl sorun olabilir yani km'ler.
sinir oluyorum ya. seviyorum ben sözlük 5 saatte olsa 7 saatte olsa 3 günde olsa aramızda, seviyorum sözlük.

türkülerle konuşuyorum evet.

bugün çocukluğumun geçtiği, büyüdüğüm apartmana gittiğimde, ilk baktığım yer giriş katının duvarına 45 santimlik harflerle yazılmış ismimin bulunduğu yerdi. kapatması o kadar zorlamıştı ki 10 yıldan fazlası geçti üstünden kaç boya gördü kimbilir, alttaki ton farkı hala ortada. bir de o kadar ziyaretine geldim sevgili çocukluk aşkım, lan niye itiraf etmiyorsun yazdığını?! şu hayatta en çok neyi sesli duymak istedin diyen olursa fatih'in "evet o yazıyı ben yazdım" demesi diyeceğim.