bugün

çok sevebiliyorum. bir şarkıyı, bir rengi, bir adamı, bir dostu.. sevince de öyle ne ilgiye ve sevgiye boğuyorum ne de sevgi bekliyorum kimseden. o yüzden tüm tükenişlerim de kendimce ve sessizce olur. en belirgin özelliğim sanırım bu sevgili sözlük. hayat bana bazı konularda keskin sınırlar çizse de duygular noktasında cömert davranmış. bir yandan daha fazla üzülmemek için bununla yaşamayı öğrenmeye çalışırken bir yandan da gurur duyuyorum bu yanımla. garip bir durum.
yıldızım düşükmüş. daha ne kadar kişiden duyucam acaba.
sanırım diksiyonumun çok berrak olması. arkadaş ortamında istanbul türkçesinin en net örneği diye adım çıktı.
penisimden tanınmam. evet arkadaşlar daha önce birlikte olduğum ya da penisimi gören biriyle gizli şekilde konuşamıyorum. iş sanal sexe gelince açtığım zaman hemen "aaa x tanıdım seni" diyorlar.
sözlük yazarı olmak.

başka bir özelliğim yok, teşekkürler.
sert mizacım.
inatçı olmak evet. Savunduğum şeyi değiştirmek zaman alıyor.
Hattâ bir kişi " Allah'tan müslümansin seni döndürmek, müslüman yapmak zor olurdu" demişti.
inatçılık dediğim dedimlik gibi özelliklerim olsa da en ön plana çıkan Konuşma yeteneğim. insanlarla kolayca sohbet kurabiliyorum istediğim insanla çekinmeden istediğim yerde gidip konuşma başlatabiliyorum. insanlarla tanışmak hobi gibi oldu. Yeni bir ortama okula arkadaş çevresine yada tanımadığım insanlarla dolu bir masaya oturduğumda hiç bir şekilde problem yaşamıyorum.
en belirgin özelliğim sinirim. çok asabi bi kişiliğim var ama elimde değil.
Yakışıklı ve karizmatik. Psikolojisi alınmış birisiyim ben. Evet.
inatlaşmak.
teselli etmem...
arkadaşlarımın terapistiyim efem.
Herkese iyi davranmam, bundan dolayı kaybettim hep.
Sportif.
pipim var.
pasif agresif olmam.
Eşofman giyince mi gitmeyince mi dedirten başlık.
Açık konusun sayın yazar.
Değişik bir insan olmam. Arkadaşlarım da beni değişik buluyor. Cidden verdiğim tepkiler güldüğüm ve ağladığım ve mutlu olduğum şeyler farklıdır. Yaşlı bir insanı gördüğümde ağlarım, tanımadığım bir insana bile gülümserim, birini görünce direkt el sallarım, birine bir şey olunca derdini dert edinirim, detaylara takılırım unutmamam gereken şeyleri unuturken lüzumsuz şeyleri hep hatırlarım, saçma sapan espri yapıp gülüp dururum filan şu an aklıma gelmese de bir sürü şey var. Bir de çok çabuk utanırım ve kıpkırmızı kesilirim anında. Utanmasam bile ilginç bir şekilde birileriyle bir şeyler konuşurken de kızarıyorum.
(bkz: riekerink onu biçerink) tarzı soğuk esprilerim.
ben bence gayet sevimliyim.
yazmalarıdır. bazısı on parmak bile yazabilir fakat yaz geliyor göç edecekler kumsallara akacaklar.
Tembelliktir. Hepimiz tembeliz aq sen neden bahsediyorsun demeyin hemen. Bendeki öyle böyle bir tembellik değildi. Çocukken baktın yeni gelen kardeş kucakta taşınıyor. Yürümeyi bıraktım beni de kucaklasınlar diye. Doktora götürdüler bu niye yürümüyor, sorunlu mu diye. Bir kaç test yaptılar, sonra bu tembel ondan yürümüyor dedi doktor o derece yani.

Ha buna rağmen hep de çalışkan adam diye bilindim girdiğim derslerde. O mesele ayrı ama sevince bir değişik olup dört elle sarılıyorum konuya.

O dört elle sarılma da sanki sherlock gibi uzun yatış dönemlerinin ardından gelen bir kaç haftalık çalışmalar.
bir öğrenci olarak 'tembel' diye nitelendirilebilirim. Ama aslında öyle değilimdir.
sadece sisteme karşı çıkıp bana uygun olduğunu düşündüğüm ilgimi çeken derslere çalıştığımdan böyle oluyor.
gereksiz olduğunu düşündüğüm bir şeyi öğrenmenin ne anlamı var.
Önyargıları yıkarım. Onyargiya cok musait bi gorunume sahibim.
Asosyallik.