bugün

geçmiyor corona günleri sensiz
bırakma mesaj kutumu habersiz
aklıma gelir uykum kaçar yersiz
ne güzelmişsiniz meğer siz

adriana lima gibidir pek azı
bakıp elimle öttürürüm sazı
böyle geçmesin kimsenin yazı
At fotoyu coşalım sözlük kızı.
Hayal mi ediyorum seni
Ufacık tefecik ellerini?
prenses sanarak yoksa seni
Kandırıyor muyum kendimi?

Biliyorum, bilmediğim için seni böyle cazipsin
Böyle akla aykırı sevgilerle dolu diye gönlüm seni özlemekteyim.
Belki Ufacık tefeciksin,
Sen bir taze çiçeksin
Bende bir hayal, gönül ferahlığı
çocukluk günleri neşesisin.

Acele yazdım. Sevabiyla günahiyla artık.
Ey içimde büyüttüğüm inançların uzaklardan beliren gölgesi,
Ey en karanlık gecelerde içime dolan serinliğin tatlı nefesi
Sen kaldığın yerlerde kal
Belki Böyle daha anlamlıyızdır seninle,
Sevgi böyle içimizi döverken, sen ve ben bu kadar uzakken de yaşayamaz mıyız?

Naçizane.
Nerede sizin saçınız suratınız
Entry diye mal mal fotoğraflar attınız
Az veren Candan çok veren maldan
Kendinizi her yönüyle garantiye aldınız.

Diye başlar. Nereden uydurdum lan ben bunu?
ertelenmeden yaşanılan bir hayalin donukluğu
kelimelerin sonundaki mimiklerin savrukluğu
şeytan ve meleğin çıkarsız rekabeti gibi...
imgelerin ardındaki gerçekler gibiydi soğukluğu..

yapraksız ağaçlardaki meyveyi taşlayan çocuklar
elimin tersiyle savurduğum tüm hayaller
şimdilerde bir rüzgarın izinde
irkilerek uyandırılmayı bekleyen kaçak rüyalar

leyla'yı görmden aşık olan bir mecnun
silahını kardeşine doğrultan bir karun
ulviyatı yüreğinde gizli olan bir kadın
leylak bahçesinde dolaşır adım adım

umutsuz bir haykırışın sessiz yankısı
eski zamanlardan bir hatıra yazısı
lale bahçesindeki bir güldür sevdiğimin kokusu
mehtabın yansımasıdır gözbebeklerin
Âma olsam da düşerim bahçene bir gece yarısı
Sevgilim

bütün yazlar aynıdır sevgilim,
güneş seni özler, tenine dokunmak ister
seni görebileceğim yerlerde ol.
bütün yazlar aynıdır sevgilim,
çiçekler binbir renkle güler,
kuşlar türkülerini sevinçle söyler
sesimi duyabileceğin yerlerde ol
bütün yazlar aynıdır sevgilim,
sevgim bir sevenin kalbinde doğar
varliğım ruh bulur seni kollarıyla sarar
seni sevebileceğim kalplerde ol..

Naçizane.
Aşkımın ilk baharı ilk heyecanım benim
Sevgilim iki gözüm biricik cânım benim
Eşi yok, menendi yok gönül sultanım benim
Sevgilim iki gözüm biricik cânım benim..
Bu da sevip kavusamayanlara gelsin,,

Benden kaçarak bir yaz günü erken
Tenhada gören var seni ellerle gezerken
Ben dağ gibi hicrânımı ellerle ezerken!
tenhada gören var seni ellerle gezerken
Ellerle gezerken...

Azıcık türk sanat müziği dinleyin arkadaşlar...
adına sen denir soğuk kış gecelerinin
rengi senin kadar net sesi senin kadar serin
bir tanrı ki yoktur, şekillendirip isim verilir ona
boşluğu neredeyse orada bulur insan özlemini
ellerini avuçlarıma alıp su gibi kanmak istediğim
bir sözlük kızı ki olmayan
bir sözlük kızı ki özlediğim
benim de...
Pınar başı pıtırak
Gelin kızlar oturak
Bir demlik çayım var
içine püskevit batırak.
fazlasıyla duygusal buldum sizi
duydukça üzüldüm ihmal edilmişliğinizi
çırpınışlarınızı, ümitsizliğinizi
daha çok bilmemek için unutmalıyım şimdi sizi.
Sana diyeceğim var eylen yolcu
Kurduğun yuvayı yık da öyle git
Zamanede ilk görevdir insana
Baştan, dinden, haktan çık da öyle git

Bir sudan geçince köprüyü devir
Sel basmış tarlaya ırmağı çevir
Birlik dümenini tersine kıvır
Sağa sola sövüp dök de öyle git

Allah bir deseler sen söyle haşa
Nadan ehli ile çıkılmaz başa
Komşunun açlığı tatlı tamaşa
Bir tekme de sen vur yık da öyle git

Ortak isen hesap etme ölçmeyi
ihmal etme dost ırzına geçmeyi
Bir dövüşte çok ayıp gör kaçmayı
Beş on yumruk yiyip sek de öyle git

Elinden tut çamurlara at körü
Beriye öte de öteye beri
Kapıya gelirse döv misafiri
Bir de ana avrat çek de öyle git

Kızına bakanın oğlunu öldür
Meclise girersen büyüğe saldır
Kefeni soy mezarlara kül doldur
Ölünün dişini sök de öyle git

Ciğerin yarası sivri cam ister
Kötülük meydanında kendini göster
Adamın cömerti yavuz it besler
Meteliği başa kak da öyle git

Küfür eksik etme aziz dilinden
Gaddarlık kılıncını koyma belinden
Hiçbir şey gelmezse bile elinden
Fesat tohumunu ek de öyle git

Asılı sözümün tersine yürü
Görmesin gözlerin topalı körü
Kısa yerden eksik etme ömürü
Mahzuni Şerif'ten bık da öyle git

Aaa mahzuni serif denen kiside mi aynılarını yazmış.
ister yaz ister oku
Düğünümüze bir kilim doku
Hem yoksulum hem aşık
Sana hediye getirmişem bu boku.
sıra sıra karpuzlar,
karpuz memeli kızlar.
memesinden ısırdım ,
altın dişlerim sızlar.
Hepiniz çirkinsiniz, güzelin burada işi ne,
Sorsak dersiniz ki erkekler hep ibine.

Üzerinde çalışıyorum.
gittin de bıraktın beni sözlükte
mesaj atan kızlara yüz vermiyorum
sen varsın sadece aklımda ve fikrimde
mesaj atan kızlara cevap bile yazmıyorum
seviyorum seni bin kere, yüz bin kere
her gece battaniyenin altına yalnız giriyorum
öpüyorum hayalini, saçlarını dalgalandıran rüzgarları öpüyorum
sarılamadığım için sana arzularımdan bir boşluğa doğru yuvarlanıyorum...

bu uyduruk şiirim için sevdiğim sözlük kızı beni affeylesin.
LakxjbenjazhhasizinhxhahzbeyninizihahhzhazhhahzhaskymhahxhahzhhaxhahzhhahzhszhhazhhahzhahAiajbkajxjwjzjajahahzhahzhahshah.
Bir kadını ortadan ikiye böl.
Yarısı annedir,
Yarısı çocuk,
Yarısı sevgili,
Yarısı aşk...
Duyanlar bunu bilmez,
Görenler anlamaz bunu...
Yarısı rivayettir,
Yarısı gece.

Cemal süreya.
kadını böyle anlatmak, belki de hiç bu kadar güzel olmamıştı.
Ne atom bombası
Ne Londra Konferansı
Bir elinde cımbız bir elinde ayna
Umurunda mı dünya?
Eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır?
Lale ile sümbülü kahkülüne nevcivan

Diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
Bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan...

Salınarak giderken arkandan ben sokam
Ard eteğin beline, olmasın çamur aman..

Kulaklarından tutam, dibine kadar sokam,
Sahtiyandan çizmeyi, olasın yola revan..

Öyle bir sokayım ki, kalmasın hiç,
Düşmanın bağrına, hançerimi nagehan..

Eğer arzu edersen ben ağzına vereyim
Yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman...

Herkese vermektesin, bir de bana versene,
Avuç avuç altını, olsun kulun şaduman..

Sen her zaman gelesin ben dionysos'a veresin,
Esselamu aleyküm ve aleyküm selam.
Bezm-i hamam edelim
Sürtüştürem sana ben
Kese ile sabunu
Rahat etsin cism-i can

Lal-ı şarap içirem
Islatarak geçirem
Parmağına yüzüğü
Hatem-i zer dirahşân

Eğil de bir sokayım
iki tutam az mıdır
Lale ile sümbülü
Saçına ey nevcivan

Diz çökerek önüne
Ilık ılık akıtam
Bir gümüş ibrik ile
Destine ab-ı revan

Sen salınıp giderken
Ben ardından sokayım
Eteğini beline
Olmasın çamur aman

Kulaklarından tutam
Dibine kadar sokam
Sahtiyandan çizmeyi
Olasın yola revan

Öyle bir sokayım ki
Dışarda hiç kalmasın
Düşmanının bağrına
Hançerimi na-gehan

Herkese vermektesin
Bir de bana versene
Avuç avuç altını
Olsun kulun şadüman

Sen elinle tutmadan
Ben ağzına vereyim
Yeter ki sen kulundan
Lokum iste her zaman.
Ebru ebru ebru
i love you
Where are you
Fine thanks and you.
belki tombul şişmansınız
evde kaldık diye pişmansınız
elbet mutluluk sizin de hakkınız
çünkü siz de insansınız

biz sözlük erkeklerine bir kere verseniz
kalbinizi aşkınızı
sizi heç üzer miyiz
daima sabah akşam sert öper severiz
mesela yani ...

heç siz gibi evde kalıklara bakarmıyız
yoksa biz alıkmıyız
o kadar yokluktamıyız
çirkin çirkin kızların elinden tutarmıyız.....
ben kalp diyorum sen başka bir şey anla.
Bahçelerde kereviz
Bu ne biçim domates
Ben evimi özledim
Yaşasın 23 nisan.