bugün

sscb'nin teknolojide ne kadar da ileri(!) olduğunu gösteren zildir.

evet sscb diktatörü stalin konuşmak için yerinden kalkıyor, yüzlerce yalaka politbüro üyesi de onu deliler gibi alkışlıyorlar, fakat alkışın da bir sınırı olmalı ve alkış durmalı ki diktatör konuşmasını yapabilisin.

işte bu durumlarda rivayet odur ki kgb gözlemcileri de salonda bulunuyor ve alkışlayanları takip ediyorlar.
tabi bundan haberdar olan yalakalar da alkışı ilk kesen kişi olmaktan kaçınıyor.

neticede "sen asrın liderini alkışlamayı herkesten önce kestin" diyerek sibirya'ya sürülme var işin ucunda.
o yüzden kimse alkışlamayı bırakmıyor, hatta bir defasında 1 saat boyunca alkışın sürdüğü söylenir sovyetlerde.

işte moskova bilim enstitüsü(!) de buna çare olarak alkış durdurma zili adı verilen müthiş bir buluş(!) yapmış.
stalin konuşmaya kalkıyor, alkış kıyamet, ama alkış uzamasın diye zil çalıyor ve zili duyan herkes alkışı kesiyor ve böylece acaba ben alkışı erken mi bıraktım düşüncesinden kurtuluyorlar.

izleyelim inşaallah;


valla bu zilin aynısından bize de lazım.
hemen ithal edelim(!) rusya'dan, s400'ler ile beraber gelsin, böylece asrın liderimiz, güneşimiz, efendimiz, sahip dominus erdoğan'ı "alkışlamayı erken mi bıraktım acaba" diye düşünmekten kurtulur milyonlarca kişi.
Akıllara pavlov un köpeğini getiren zildir.
Shrek'te "alkış" ve "gül" diye pankart taşıyan şövalye akıllara gelmiştir.
icat eden net fetöcüdür. Alkışı kısa tutturup itibarı düşürecek yer miyiz lan biz.
sıkıyorsa alkışlamasınlar amk.
--spoiler--

rivayet odur ki

--spoiler--

buradan sonrasını okumanıza gerek yok; tüm yazılanın palavra olduğunu belli ediyor zaten. : )))
zil çaldığında meclis oturumu başlar arkadaşlar. saçma sapan bilgilere itibar etmeyiniz.