solcuların yobazlığı

numunesini sözlükte dahi görebiliriz...sağ kanattan herhangi masum dahi olsa bir entry girildiğinde eksi yağmuruna tutulursunuz...:))

bilinç altındakileri dökmeleri açısından enteresan entrylerde açarlar...ezan sesinden demir gıcırtısı hissine kapılandan tutun....kutsal metinlerle fikir içermeyen bayağı dalga geçmelere kadar...bir dolu demogojik,sapkın ve kışkırtıcı entry örnekleri vermekteler...

zaten sol ekseriya goşisttir...devrime giden yolda karşı cepheyi
kendi üzerine saldırtarak kitlesini devrim için mücadeleye kanalize etmeye
çalışır...

böylesi bir ruh haletine sahip kitlenin normal bir psikoloji içerisinde olması beklenemez...olay çıkartmak yaşamsaldır devrimci sol için...

solcunun manası maddeden ibaret,dünyası 3 grup insandan meydana gelir...

kendisinden olanlar,düşmanlar...ve farkındalıktan yoksun halk kitleleri..

dünyası bu kadar köşeli bir kitle elbetteki yobaz ve sığ olmak zorundadır...

solcu toplumculuk namına toplum düşmanlığı yapar...ona göre herkes birinin adamıdır...

bu biri çoğunlukla amerikadır...

mesela solcu kendisine karşı milli veya dini reflekslerin olabileceğini tahayyül edemez....

ona göre ille kapitalistler finanse etmeli ve emperyalistler desteklemelidir sol karşıtı hareketleri...

bu aslında bir propaganda metodudur...ama solcu bunun böyle olduğuna kendisinide inandırmışdır...

sol o kadar yobaz ve bağnaz değer yargılarına sahiptir ki...

dikkat edilirse 80 öncesinden ders çıkaranlar hep ülkücüler olmuşdur...

doğru düzgün hiç bir solcu yaptıklarından ne pişman ne de sorgular haldedir bilakis 68 kuşağı gibi 78 kuşağıda övülmektedir...

sol şarap içerek,gençken kerhaneye giderek özgürleştiğini sanır...fakat bağlı olduğu fraksiyondan en ufak farklı fikirde solcu derhal camiasından afaroz edilir...(kimi marksist yeraltı yapılanmalarında afarozlada yetinilmez)

böylesine toleransdan uzak sığ ve köşeli bir ideolojinin özgürlükçülüğü ve ileriliği elbette laftadır....yobazlığı ise buram buram kokmaktadır...

(bkz: sağ gösterip sol vurmak)

(bkz: hadi lan ordan)

afganistanda oyuncakların içine yerleştirilen sovyet bombalarıyla elleri ayakları sakat kalan çocuğun, ona bakmak için cepheye gidemeyen babasına duyduğu minneti bizim eski tüfekler memleketine duyamadı çoğu kez.
kendisini çorak bozkırlardan alıp yemyeşil bir anadoluya taşıyan ceddine sövmeyi bi bok zannetti çoğu kez.
camideki komşusuna sövmekten onunla alay etmekten çekinmedi çoğu kez.
bugünkü türleri ise klavyenin elle veya beyinle yazılmasından şikayetçi.
sikine uygun bir klavye üretemediği için kapitalist sisteme elleriyle sövüyorlar çoğu kez.
sol çıkış itibariyle dünyada muhalefeti temsil eder zaten. işgücünde yeri yoktur. geyik yapar. eleştirir. sahaya inmez.
daha doğrusu solcu olmak siki daşşaana denk,kaygısız insanların işidir.
bu sıralar ise küfürbazların.

sadece sağcıların yada solcuların değil yobazlık, insan evladının hastalığıdır. marjinal yobaz, entellektüel yobaz, çağdaş(!) yobaz sağcı yobaz, solcu yobaz,müslüman yobaz, ateist yobaz...
her birinin nefes alan örnekleri vardır.
birde zıt düşüncelere bok atarak kendini temize çıkarma, kendini daha temiz hissetme davranışı vardır ki bu ayrı bir entry konusu olsa da değilmek istedim. zıt düşüncelere bok atarak harcadığın zamanı kendi düşünceni, felsefeni ya da dinini öğrenmeye harcasaydın cillop gibi olmuştun evladım.

solcuların gereksiz yere o2 harcayan lüzumsuz yaratıklar olmalarının bir sonucudur.

yobazlık sadece belli bir kesime maledilemez. ayrıca insanlar neden hala solcuların dinsiz olduğunu düşünmekte anlayamıyorum. birisi sol görüşlü olup namazında niyazında olamaz mı? ben mi yanlış yerde yaşıyorum ya da hem sol görüşü olup hem de dinine bağlı * olan tanıdığım insanları kafamdan mı uyduruyorum?!

al sağın yobazını vur solun yobazına denilesidir. uzak durulası güruhtur.

solcuların ekseriyetle yobaz olduğu hakikatiyle yüzleşilmesi kimi solcularda ezberi bozulmuş olmanın verdiği gerginlik sebebiyle saldırgan davranışlara sebep olabilir...anlayışla karşılanmalıdır.

(bkz: hadi ordan kestane)
(bkz: kişi kendinden bilir işi)

solcu yobazlığı;adalet adına kapitalist sistemi büyük ölçüde haklı olarak tenkit ederken,kendi pratiklerindeki;parti yönetiminin halk kitlelerine karşı adaletsizliğini şedit bir biçimde tesis etmesinin açmazını görmek istememektedir...

ayrıca solcu yobazlığı;masum,yoldan geçen insanlara zarar verebileceğini bile bile yarattığı terörü devrimci şiddet diye kutsayarak leninist sempatik paketle süsleyip ezilmiş halk kitlelerine kakalarken...devrimci terörün ekim devriminden bu yana döktüğü kanın çok büyük ezici çoğunlukla haklarını savunduğunu iddia ettiği emekçi kesimler olduğunuda görmek istemez...adeta bakar kördür solcu...

solcu türkiyenin yerel şartlarına göre bir idolojiye sahip olmadığından ideolojisini taklit ettiği batının terim ve terminolojisine sahiptir...solcu sanmaktadır ki türkiyede sağcı olan sistemi temsil etmekte sol ise muhalafeti...yoktur böyle bir şey...türkiyede sağ hep hükümettir hiç bir zaman iktidar olamışdır...türkiyede gizli iktidar sosyalist solunda hamisi olan chp zihniyetidir...milli demokratik devrim denilen yarı resmi oluşum 68 kuşağı denen türkiye sosyalistlerinin hamisidir...bu sebeple deniz gezmişler bir yandan 19 mayıs yürüyüşleri yaparken bir yandan kürt haklarını savunup,revizyonistleri tenkit edecek kadar hızlı komünistlerdi...bu hayret verici durum türkiye solunun gerçeklerinide gözler önüne sermektedir...ayrıca sağ hiç bir zaman türkiye bağımsızdır dememişdir...ne amerika ne rusya ne çin diyerek 80 öncesindede türk bağımsızlığını savunmuşdur...ama elbetteki topraklarımıza göz diken sovyet emperyalizmine karşı oda dönemde batı blokuyla işbirliği yapmak elzem olarak görmüşdür...denize düşen yılana sarılır çünki...solcunun bağımsızlıktan kastı ise sovyet uydusu olmaktır...bağımsızlık buysa dünde bugünde solculara kalsın demektedir sağ...ülkücülerin pişmanlığı solcu teröre karşı kendilerini korurken şiddete bulaşmış olmalarıdır...ve kavga yalnız ideolojik sahada olmalıydı çıkarımı yapmalarıdır,ideolojik pişmanlık değildir mevzu...an itibariyle dün ökkeş şendiller komünist muhattabıyla ülke tv de tartışıyordu...şendiller hatalardan ders çıkaralım yeni nesil ders alsın bu işlere bulaşmasın derken...komünist muhattap aynı insani söylemi benimsemekten uzak solcu ezberlerini tekrar etmekle meşguldü...

solun kendi içinde fraksiyon farklılarına dahi hoşgörüsüzlüğü yobazlığının tescilidir zaten...kendinden olmayan sosyalist menşevik,revizyonist,işbirlikçi,haindir...stalin kendine tapmayı red eden lenin ve kendisiyle ekim devrimini yapan öncü kadroyu ya öldürtmüş ya sürdürtürmüşdür...benzerini türkiyede dursun karataş ekibi,bedri yağan ve ekibine yapmışdır...aşağı yukarı her marksist yer altı örgütünde örgüt içi infazlar yoğun olarak yaşanmaktadır...bu devrimci yobazlığı gözler önüne sermektedir...

çayan terörün(illegaliteden kastı terördür) tercih değil zorunluluk olduğunu ifade etmesi...aba altında sopa göstererek ya benim dediğim olacak ya kan dökülecek anlamına gelir ki...yobazlığın şahıdır bu ifade...

marksizmin kendine tarihsel bir temel bulmak için klanlardan,prometheusa ordan müntzere kadar kendine tarih yaratma çabası bir kenara bugünün türkiyedeki sağ sol algısıyla fransız ihtilali(veya amerikanın kurtuluşu) asla sol değil liberal bir karekter taşır ve dahi milliyetçi izler görülen bir devrimdir...olayları tahlil ederken solcu yobazlığı yapmayarak nesnel davranmak gerekir...sol,italyan faşizmine karşıykende özgürlüğü savunmuş değildir...mesela portekizde sosyalistlerin askeri darbesini gül devrimi diye kutsamışdır sol...burda solcu için mesele baskı veya özgürlük değil iktidarı elinde tutanın solcu olup olmamasıyla ilintilidir....sonuç olarak sosyalist devrimci sol bağnazdır...türkiye solu dahada bağnazdır...

fanatik bir yobazlıktır.islam haricindeki bütün dinlere karşı sonsuz saygı gösterirler.