bugün

alnınıza dokunarak hastalıgın upload hızını öğrenebildiğiniz bu nedenle eğlenceli hastalık. hastalıgın ilk gününde 100 de 100 doludur burnunuzdan kazanlarca cıkan iltihaplı sümükten sonra 100 de 3 lere gelindiğinde yerini boşalan yerlerin sızısına bırakır.
tuzlu su çekmenin az biraz rahatlattığı hastalık.
'acaba alnima kupa tutsam ise yarar mi?' diye deli sorular sorduran lanet, illet.
asla tamamen gecmiyor. asla tamamen bu hastaliktan kurtulamiyorsunuz.
keçiboynuzu tozu ile her gün bir kupa nestcafe gibi içildiğinde kurtulunacak illet. yalnız piyasada sahtesi çok olduğundan dikkat.
Geçmeyen burun tıkanıklığına alın ağrısının eşlik etmesidir
Mal gibi Havuza girersiniz kışın spor ve keyif yapma uğruna ama allah napiyon la ben seni hayattan zevk almaman için yarattım derecesine bunu salar üstünüze.
Tekrarlayan sinuzitte cerrahi gerektirir. Sinuslerin bosaltilmasi gerekir.
yazıklar olsun yeter artık dedirten hastalık, tedavisi yoktur, sürekli yeniler durur namussuz, ufak bi rüzgara maruz kalınsa bile hemen kendini gösterir, sıçtım ağzına der.
değişken, rüzgarlı ve nemli havalarda baş ağrısı ve hatta ileri durumlarda baş dönmesi yapması olasılığı yüksektir (biri istanbul ve maslak mı dedi?) bunun yanında sık duşa girerseniz de ilerlemesi ve yukarıda bahsettiğim sonuçlara yol açması da olasıdır. ilerledikçe genizde akıntı yapar ve bu geniz bölgesinde de ayrıca iltihaplanmalara yol açar. o bölgenin iltihap topları ile tıkanması bile olasıdır ki bu sürekli burunda tıkanıklık hissi ve ağızdan nefes almak demektir. bu iltihapların ilerlemesi ve akciğerlere ulaşması sonucunda çeşitli akciğer hastalıklarına da kapı açılabilir...

ameliyat çare olabilir ama bunun için bazı şartlar gereklidir: alerji kaynaklı sinüzit ise ameliyat önce ve sonrasında sürekli bir alerji tedavisi yapılmalıdır ki, (örneğin aşı ve ilaç tedavisi) alerji kesin tedavisi olan birşey değildir. ayrıca ameliyat sonrasında başı sıcak ve kuru tutmak, bunun yanında grip ve nezle gibi üst solunum yolları hastalıklarına yakalanmamak gerekir. öte yandan ameliyatları da değişkendir çünkü bir kaç çeşit sinüs vardır ve özellikle gözün arka tarafında altında olan bir sinüsün ameliyatı diğerlerine göre zordur. ayrıca ameliyatlarda lokal anestezinin tercih edilmesi de bundan çekinenler için korkutucu olabilir. ayrıca ameliyattan sonra tekrar etmeyeceğinin garantisini de kimse veremez...

not: yukarıdakiler kesin bilgiler olmayıp, 5 yaşında sinüzit ameliyatı olan lise yıllarının başında tekrar yakalanan ama bir senelik alerji tedavisi ile biraz önünü alabilmiş, hala her gün bir alerji hapı içmesi gerekli olan bir hastanın tecrübe, izlenim ve edinimlerinin harmanlanışıdır ve tıbbi geçerliliği olmayabilir, ayrıca güvenin artması açısından satırların sahibinin babası 30 yıllık göğüs hastalıkları* uzman doktorudur...
benim için geniz akıntısı, burun tıkanıklığından mütevellit nefes alamama, şiddetli ve geçmek bilmeyen yoğun baş ağrıları gibi lanet çağrışımlar yaratan, çok küçük yaştan beri şiddetli biçimde çektiğim bir rahatsızlıktır. Allah kurtarsın.
tedavisi kismen vardir.
soyle ki; osteopatik mobilizasyonlarla hastaligin en agir halinde bile şikayetler azaltilir.
ama yeniden olusmasi önlenemez.
sadece agrisiz devam etmesi saglanir.
Mayıs ayında bile pençelerini geçirdiği bünyeden ayrılmaz lanet. Baş ağrısı ayrı, vücutta yarattığı kırgınlığı ayrı olan kronikleşme hikayelerinde insanı bezdiren hastalık.
küçük yaşlardan beri kronik sinüzit hastası olarak geçenlerde beraberliğimizin 25. senesini kutladık. ilk tanıştığımız günü unutmuş olacağım kendini bana iyi hatırlattı.

şu ana tek geçici çözüm ibrahim saraçoğlu hocanın önerdiği papatya buğusu oldu. en azından krizi çabuk atlatıyoruz.

sinüzit varsa veya yakalanmak istemiyorsan dikkatlice okuyun;

- başı açık rüzgarlı, soğuk, yağmurlu havalarda dolaşmak yok, bere en yakın dost olacak

- seyahat halinde araba camı açılmayacak, klima direk yüze gelmeyecek hatta mümkünse klima hiç çalışmayacak

- denizde fazla kalınmayacak, çıkınca hemen baş kurulanacak

- saç kurutma makinası en büyük düşman, yaklaşılmayacak

- burun düzenli olarak karbonat-tuz karışımı su veya sinüsrinse ile temizlenecek

- baktın sinüsler ağırlaşmaya başladı, kriz kapıya dayandı hemen bir cirrus atacaksın.

- eğer ağrıya yakalanırsan sürekli pozitif şeyler düşüneceksin. mesela hala bir nükleer savaş çıkmadı, hayat hala yaşamaya değer.
En son 4 ay önce antibiyotik kullanmış olmaniza ragmen yine gelen lanetimsi alerjik olan şeydir. Genizde kanama oluşturup ağzınızdan kan gormenize de sebebiyet verebilir. Bitkisel tedavisi yok mu dedirtir insana. Sinir bozar.
sıcak su torbasını iki kaşınızın arasına koyun.

tabi içini sıcak su ile doldurduktan sonra. sadece torbayı koymak bir işe yaramaz.
soğuk algınlığı ve nezleden sonra gelen iltihap türü.
23 yaşındayım ve son 6 yıldır her gün ağrı kesici alıyorum. biliyorum böbrek iflas eder şuraya da zararı var filan ama napabilirim. tedavisi yok. yani var da kesin değil. ağrı da öyle olur ki o kafan beynine gözüne yanaklarına dar gelir. en ufak harekette ağrı başlar. mecburum belki ağrı kesici ilerde ebemi sikecek ama ebem şimdi rahat.
dışarı çıkınca daha çok çoşan hastalık. evdeyken bir şey yok ama dışarı çıkınca sanki beynimi sıkıyorlar.
tüm geçirme yollarını okuyup üşengeçlikten hiçbirini uygulamayan biri olarak rüzgarlı günde dışarı çıkıp kafanda hafif ıslaksa baş ağrısından illallah ettiren hastalık.
eğilince sanki beynin akıyormuş gibi olan 10 shot votka üstüne de 2 bira içmiş gibi bir kafa yaşatan allahın belası hastalık.
Babaannemin tabiriyle "Uyladımı uyuz eden hastalıktır".
dalış yaparak geçirebileceğiniz hastalık...
yeni hastalığım. sinüslerin neredeyse tamamı doluyken nasıl gezdiğime doktor bile şaşırdı. günlük hayatı ciddi manada olumsuz etkiliyor. ilaçların yanı sıra papatya suyuyla buhar yapmanın faydalı olduğunu duydum ama ne derece etkili olduğunu bilmiyorum, henüz işe yaramadı.
Daha beteri var migrendir. Hergün baş ağrısı çekmekten bıktım. .
şu mevsimlerde iyice hükümdarlık kurmuş işkence örneği .
Sinüslerin sümükle dolmasıovskidir.