bugün

amerikan polisi; dün gecenerdeydiniz.
armerikan vatandaşı; bardaydım.
amerikan polisi;tamam gidebilirsiniz.
Türk polisi; dün gece nerdeydin lan denyo.
Türk vatandaşı; abi dayımlardım.
Türk polisi; memet abi bunuda merkeze alalım.
Sandalyeyi masaya yaklastirmak icin kalkip cekmek yerine yere surte surte o igrenc tiz sesi duyarak masaya yaklasan tek toplumuz.
simitinin son lokmasıyla ayranının son yudumunu aynı anda bitirmek, tv kumandasını naylonla sarmak, gazete kağıdını kuş kafesini içine sermek.
her türk doktordur mesela:
-ellerim ağrıyor,eklem yerleri
-romatizmadan o, ileride her yerine vuracak...
çalışmayan elektronik eşyalara vurmak, işe yaramazsa tekme tokat girişmek. *
kafaya baş örtüsünü sıkıca sarıp, mevcut baş ağrısından daha ağır bir baskı oluşturarak güya baş ağrısını kesmek.
çimenlere basmayınız diye kocaman hatta öküz gibi gözüne giresice harflerle yazılan tabelayı gördükleri halde, gidip o çimenlere basmak. hatta çimenlerin üstüne, yatmak. ve hatta piknik yapmak.
yerli yersiz merak etmek, kediden beteriz amk.
Bazen geri zekalı gibi davranmak. Hatta direkt geri zekalı olmak.

Gerçi ben onları Türk saymıyorum. Bir de iddia etmeseler...
tanıdık birini görünce arabayı üzerine sürmek.
(bkz: bu olayların arkasında dış güçler var)
yemeğin son lokması ile içeceğin son yudumunu aynı ana denk getirmek...
ilkokulda ve ortaokulda yapılan yeni ayakkabı alınınca üzerine itinayla gelip zeki muhteşem zeki arkadaşların olması ardından da ha ha ha siftahı benden diye bağırması.
yolcuların otobüs bozulması halinde başka bir otobüse nakledilirken mülteci izlenimi bırakması.
alışkanlıkmıdır bilinmez...
hiç bir bilgi sahibi olmadığı konularda bile açıkça fikir beyan etmek.
yeni alınan ehliyeti hayırlı olsun diye duvara sürtmek.
ağzını burnunu kırıyordum arkadaşın, o zamanlar 18 yaşındayım,yıllardır beklemişim, cillop gibi ehliyet,
bir sürdü zımparlamışdı resmen 2mm incelmişdi.
sürekli çay içmek. günün her vakti içiyoruz.
fakir komşuya yemek götürmek . ( eskiden daha yaygındı. halada vardır) avrupada yalvarsan vereni olmaz.
sıçtıktan sonra göt yıkamak. muazzam müthiş bir alışkanlık. zira 5 senedir avrupadayım sıçtıktan sonra duşa girmekten evrim geçirip yunus balığı kıvamında cilde sahip oldum.
sigara içmek için bir çuval bahaneleri vardır
-benim için yanıp tutuşan tek varlık
-en iyi dost.
-kız arkadaşım olacağına bir paket malbroram olsun
-necip fazılın sigara bağımlılığı
-polat alemdar
-mesut yılmaz
-moralim çok bozuk
-finalden düşük almak
-sevgilimden ayrıldım
ooo, ooo, ooo türkler uçuyor.
bir yerde duymuştum, şimdi hatırlayamıyorum; içeceğiyle yiyeceği aynı anda bitirmek. yani içeceğini yiyeceğine göre içmek. bir diğer deyişle içeceği her lokmaya eşit oranda bölmek. anlayın lan işte; dürümün son lokmasında ayranın son yudumunu alıyorsunuz ya, o işte. adam farketmeiş söylemiş, ben de sizinle paylaşıyorum.

meraktan edit: bunu niye eksilediniz lan*
yeren düşen ekmek parçasını önce öpüp alınına koymak sonra yüksek bir yere bırakmak. *
yeni alınan laptopun koruyucu jelatinini çıkarmamak, çıkartmak isterseniz sanki canını almak istiyormuşsunuz havası yaratmak.
yürüken araya kaçan donu bacaklarını 45 dereceye yakın bir şekilde ayırarak çıkarma eğilimi göstermek.