bugün

bazen yaşanılan durumdur açık ve net. sevgiliniz var, işiniz var, ailenizle sorunlarınız yok. ama yine de bi olmamışlık, bi eksiklik. nereye kadar ya.
anlam da verilemeyendir. yok böyle göğüs kafesinin arasında kocaman bi baloncuk gibi, anca hava sirkülasyonu. gelsin öpsün prens.
zamanla anlaşılıyor ki, inançlardaki eksiklik bu duruma sebebiyet veriyormuş...
ve zamanla inançlarınız sağlamlaştıkça, sahte mutluluk veren şeylere ihtiyacınızın dahi olmadığını görerek boşluk yavaş yavaş doluyor.
insanoğlunun elindekiler ile yetinmemesi durumudur. aslında her şey yolundadır; aşk , iş , para, aile ama nedense bir isyan oluyor insanda. göğsünüze bir öküz oturuyor ki kalkmak bilmiyor.
hayır bunun bir çözümü olmalı daha ne istiyorum belamı mı diye düşünüyorum.
bir zamanlar herşey çok yolunda olmuştur. yolunda olan şeyler yolundan çıktıktan sonra, anlar ki kişi, hayat hiç bir zaman o denli dolu ve manalı olamayacaktır. gene dolacaktır da hava kabarcıkları kalacaktır hep.

ruhun gittikçe genişlemesinden kaynaklanan eylemdir. yaşadıkça genişleyen ruhtan.
ya içinde yaşadığımız zamanın bireylerden ruhen alıp götürdüklerinden kaynaklı ya da yediğimiz, içtiğimiz herşeyin gdo'lu olmasından dolayı kimyasalı dayayıp duruyorlar bize. yoksa zengin - fakir, evli-bekar, yaşlı-genç demeksizin toplumun her kesiminde görülen bu durumun mantık çerçevesinde açıklanabilecek yeter sebepleri yok. pek tabi içinde yaşadığımız ülkenin vatandaşlarına umut yeşertecek bir gelecek sunmuyor olmasının da bir etkisi olabilir. neticede yaşadıkça öğrenmeye bağlı büyüyen bir hastalıktır bu hal.
çoğunlukta hep yanlış şeyleri doğru sanıp, onun peşine takılmaktan oluşuyor sanırım. doğru sandığınız şeyin aslında yanlış olduğunu anladığınız anda ise derin bir boşluğa düşersiniz. sonra herşeye " acaba " diye bakmak varya öff insanın içini kemirir.
"evrendeki kara delik içimizde olabilir." dedi, genç kız.
fıtri dürtülerin ölmediğini gösteren durumdur. insan kalu bela'da söz verdiği gibi, allah'ı rabbi olarak kabul edip, bu şekilde yaşamazsa içinde hep bir rahatsızlık olacaktır. bu dünyada her türlü nefsi temayülü gösterse de mutlu olamayacaktır. hep bir eksiklik olacaktır. iki dağ arası kadar altını olsa bir o kadar daha isteyecektir. sürekli isteyecek, ancak sürekli elde edemeyecektir. çünkü istekler sınırsız, elde edilebilecekler sınırlıdır. bu çelişki insana için bir boşluk, sıkıntı yaratır. ancak Allah'ı, isteklerin de elde edilebileceklerin de sınırsız olduğu bir yeri sana verebilecek olan Allah'ı arzulamak, bunun için çalışmak insanı içindeki sıkıntıdan, boşluktan kurtaracaktır.
ruhumu hissedemiyorum ki boşluğu olsun.
hiçbir yerde hiçbir şekilde doldurulamayan, maddenin tamamlayamadığı eksiklik.
insanoğlunun açlıgıdır efendim, hep daha fazla daha fazla. ne demiş ünlü düsünür "yetinmeyi bilirmisin sana verdiği kadarıyla hayatın".
acilen bir doktora görünülmesi gereken durumdur. fayda verir mi bilinmez ama mutlaka bir şeyler yapılmalı. detoksla başlanabilir.
Hayatta herşeyi elde edebilirsiniz ancak yapmayı veya yaşamayı istediğiniz şeyleri yapamadığınız sürece içinizde bir şey oluşur ve onu tarif edemediğimizden onun adını boşluk koyarız.

boşluk tarif edilemese bile o şeyleri gerçekleştirdikçe azalacak olan bir türbulans halidir.

istek ve heveslerine ve arzu ettiklerine ulaşan kişiler zaten bahtiyar ve mesud olmuş kişiler sınıfına girer ve gözü açık gitmekten kurtulur.

#970175
insanın en dumur anlarından biridir. ne sigaradan ne eğlenceden zevk alabilir. Gerek arkadaş gerek sevgili. Tanımadığı kişinin boşluğunu yaşar bir nevi.