bugün

artık kendisine kızmadığım kişi. bu hamur beyinlileri ne kadar sömürsen az.
tayyip hiç susmasın hep konuşsun. ben hep dinlerim.

Sovyet devlet adamı stalin'in zulmünden kaçan Azerilere, CHP tarafından yapılan ihaneti bir de kendi ağzından dinleyin. ne yazıkki tarihimiz ihanetlerle dolu.

Boraltan bir köprü, aşar geçer Aras'ı,
Yuğsan Aras suyuyla, çıkmaz yüzün karası.

Karası, karası, merhamet fukarası,
Karası, karası, merhamet fukarası,

Düşman bekler karşıda, önüne kattı beni,
Can alınan çarşıda, kardeşim sattı beni.

Dönüp seslendim geri, merhametsiz birine,
Beni siz vursaydınız, şu gavurun yerine.

https://www.facebook.com/photo.php?v=839764176052622
görsel
herkes gibi bir insan bence.gücü bulmuş kullanıyor.o kadar mimiğinin içinden insansı kaygılar görmek hala mümkün.
Kendisini yıllarca eleştirmiş the economist bile sonunda "atatürk ten sonraki en büyük türk lideri" olduğunu kabul etmiştir. cehape liler okumaz başka. işlerine gelmez çünkü topiklerin.
son dönemde yaşanan olaylara ışık tutan bir yazı. hayretler içinde okudum.

" Türkiye de Atatürk ün kurduğu Hükumet dahil hiç bir Hükumet ingiltere den onay almadan kurulmamıştır. ingiliz kraliyet ailesi Erdoğan ında hükümeti kurabilmesi adına Amerika ve israil e gerekli yetkileri vermiş ve Erdoğan ı desteklemelerini emretmiştir. Bu durumda açıklanabilecek bir kaç sebep vardır. Birincisi ileride yapacaklarını düşündükleri Arap baharları için Orta doğuda gösterebilecekleri örnek pilot devlet (Arap baharları olmadan önce Hükumet kurulmuştu). ikincisi israil in güvenliğini sağlayabilecek bir devlet. Üçüncüsü madden çökmüş olan Orta doğu ya yeni bir nefes katacak devlet. Bunları sol partili biri başaramazdı. Çünkü sadece çalmakla yetinirdi, öyle de oldu. Milliyetçi yapamazdı, işi gücü halkı birbirine kışkırtmak olurdu, oysa Orta doğu islam adı altında birliğe muhtaçtı, bunu Anap yapamazdı çünkü güçlü bir liderleri yoktu. Bunu yapabilecek tek kahraman Recep Tayyip Erdoğan dı. istanbul u yeniden inşa eden adam olarak biliniyordu. Ve Erbakan gibi mükemmel bir şahsiyeti halkın ihmal edebilmesi için karşısına defolu da olsa mükemmel bir başka adam çıkarmak gerekirdi. Erdoğan da bunun için Amerika ya gitti.
Erdoğan Amerika da bazı görüşmeler ve anlaşmalar yaptı. Bunu kimse inkar edemez. Ama buna kimse devleti sattı da diyemez. Erdoğan akıllı adamdı. Bu ülkeyi o istese de istemese de Amerika nın istediği birileri yönetecekti. En azından kendi kontrolünde bu yönetimin olması, bazı hürriyet ve özgürlükleri Türkiye ye getirebilmesi, toplumun daha ferah yaşaması demekti. Bu yüzden Amerika nın teklifini geri çevirmedi. Amerika kendi yaptığı planlar dahilinde Erdoğan ı kullanacaktı. Böylece hem kanaat önderi Fethullah Gülen hem de Siyasi Lider Erdoğan avuçlarının arasında olacaktı. Ama onlar plan yaparken Erdoğan boş durmamıştı. Erdoğan onların kendisini kullandıklarını zannetmesini istemişti. Amerika Erdoğanı, Erdoğan da Amerika yı kullanacaktı. Bir yere kadar. Amerika Erdoğan ın foyasını anlayana kadar Erdoğan istediği gücü elde etmiş olacak ve Amerika ya kafa tutabilecekti. Erdoğan Rusya yı aydınlığa kavuşturan Putin i örnek alıyor, Erbakan ın ona öğrettiği tarih derslerini tekrarlıyor, Davutoğlu gibi dış siyaset dehalarını yanı başından ayırmıyor, 28 şubattan aldığı Medya dersi ile bir yandan TV, Gazete ve Radyo kanallarında nüfuz oluşturmaya çalışıyor, Türkiye de sözü geçen siyaset, din ve bilim adamlarını tek tek arkasına alıyor, Ordu da yeni düzenlemeler yapıyor, üst üste yasalar çıkarıyor, polisi güçlendiriyor, yargıyı arkasına alıyor, her çevreden tekmil koca bir ordu hazırlıyordu. Erdoğan bütün bunları yaparken birine çok güvenmiş ve bütün bu guruplar içinde kadrolaşmasına müsaade etmişti. O kişi Fethullah Gülen di.

Türkiye nin ekonomik durumu her geçen gün daha iyiye giderken, sıfırlar paralardan atılıyor, yeni köprüler, yeni şehirler, yeni metrolar, yeni kanallar, yeni istihdamları beraberinde getiriyor, 140 lira olan asgari ücret 1000 TL oluyor, daha önce istanbul un Anadolu yakasında sadece Carreffour AVM varken, her ilçede 3 er 5 er AVM açılıyor ve her biri tavan cirolar yapıyor, altyapı iyileştirmeleri sonuca gidiyor, yollar dubleleşiyordu. Bütün bunlar olurken devletin kasası da doluyor, devlet faiz ödemeyi bırakıp borç vermeye kalkıyor, iran ile ticaret yapmak için uluslararası para akışını sağlayan SWIFT kodu kullanmıyor ve muazzam bir para akışı sağlanıyor, bu paranın miktarını ne ABD ne başka devletler öğrenemiyor, hepsi çıldırıyordu. Artık kasada yeterince para biriktiğine inanan ve bu parayı birilerinin yemesi gerektiğini düşünen bir Amerika vardı artık. Bu parayı yiyecek olan baronlar da hazırolda bekliyordu. Recep Tayyip Erdoğan Davos ta israil devlet başkanını yerin dibine sokuyor, bütün ülkeler ağzı açık izliyor, Mavi Marmara da sadece Türkler şehit verirken Türkiye bir anda islam aleminin bilinçaltında küflenmiş olan Ümmet bilincinin merkezi oluyordu. Artık Amerika için hareket vaktiydi, daha fazla bekleyemezdi. Daha fazla güçlenmemeliydi Türkiye. Çünkü Başbakan yerli otomobilden bahsediyor, Uzaya uydular fırlatılıyor, kendi uçağımızı ve helikopterimizi üretmekten bahsediyor, Altay Tankı israil in ve Almanya nın üzerinde yıllarca çalıştığı tanklara taş çıkartıyor, silah ihracatımız silah ithalatına yaklaşacak kadar artıyor, Türkiye önü kesilemez bir dönemece giriyordu. Artık buna dur demeliydi. Tek eksik, yargı ve Recep Tayyip Erdoğan ın destekçileri karşısında cılız kalan medya gücüydü. Ne yapmalıydı?

Türkiye deki bütün sermaye baronlarını, bütün medya gücünü, bütün hukukçuları, bütün üniversiteleri, bütün yargı birimlerini, bütün kanaat önderlerini, bütün muhalif partileri, bütün vakıfları, bütün dernekleri, LGBT gibi kenarda köşede lazım olur diye kurdukları bütün örgütleri tek yumruk haline getirip, Recep Tayyip Erdoğan ı devirmenin zamanı gelmişti."

"Her şey size bağlı. Ya Akparti de Cemaatte gücünü yavaş yavaş kaybedebilir. Erdoğan bir sonraki seçimlerde partinin başında durur ve davaya sahip çıkarsa Türkiye kaburgasından dışarı çıkabilir. Yani hayal ettiğimiz gibi bağımsız bir ülke olabiliriz ( Şu an bağımsız olduğumuzu düşünmüyorsunuz değil mi? ) Ancak Başbakan artık ben yokum derse bu ülkeyi taşıyacak başka kahramanların olmadığını belirtmek isterim. Maalesef savaş ince bir sanattır. Tecrübe, Bilek ve Yürek gerektirir. Biri eksik olursa, eninde sonunda kaybedersiniz."

https://www.facebook.com/...i/posts/840308295998210:0
adam olmayanların gördüğü zaman vicdan sancısı çekmesine neden olan zatı muhterem.
çocukları müslüman saymıyor demek ki.

akan kanların sorumlusu.
kemalistlerin korkulusu rüyası, adam gibi adamdır. !
Ölenleri bile Alevi-Sunni diye ayrıştırdın. Kimini terörist kimini çete yaptın. Ölenler çapulcu da oldu, arkalarından konuşuldu, katilleri pışpışlandı. Anneleri bile binlerce insana yuhalatıldı; sen yuhalattırdın. Aleviye "Kurbanlık nedir bilmezsin." dedin. Ayrıştırdın. Hor gördün.
Sen Sunnisin diye ben Sunniliğimden utanır oldum Tayyip Erdoğan! Seninle aynı mezhepten olduğuma utanır oldum!
bu adamı savunurken emperyalizme laf atmayı bireyin beyninin kendi kendisine direnmesi olarak görüyorum. bir de uzun zamandır kötlük problemi üzerinde okuyup yazıyorum. efendimiz spinoza'nın tercihi ile problem of evil.

bu adam saf kötülük. lotr'da gölge ile betimlenen dalga dalga yayılan ve ulaştığı herşeyi ve heryeri yozlaştıran eskileştiren saf bir kötülük.
yaşama sebebim.

adamın has bahçesi.
Gittigi her yer kendisinden sonra bir felaket yaşıyor. En son 3. Kopruyu ziyaret etti akabinde iskele coktu 3 isci oldu.
türkiye'nin imparatoru !
ergenlerin türkiyenin imparatoru ilan ettiği kişimsidir sadece ergenler sever bunu bu kişiyi.
yalnız malların lideri olabilir efenim. tayyoşunu da al git!
yurt dışında taşşak konusu olmamızı sağlayan yüce şahıs.
Seçmenlerinin hataları göre göre oy verdiği kişi. Ekonomi kötüye gitmesin korkusu daha büyük dertler açacak başımıza.
Sadece ergenlerin destekledigi kişi diye elestirilmekte ancak kanımca yaşları oy kullanmaya bile yetmeyen ergenler diğer partileri destekliyor. Çünkü oy veren kitle bunu seçiyor. Gerçekten yalnız ergenler desteklese, sadece ergenler destekliyor diye laf atanların işine gelir. Malum seçime etkileri olmaz ve kendisinden kurtulurlar.
41 ülkenin yer aldığı demokrasi listesinde ülke olarak 41. olmamızı sağlayan zat. Über başarılısın, koyunlarınla birlikte tam bir demokrasi dersi veriyorsun.

http://sozcu.com.tr/2014/...rasisi-kume-dustu-482951/
sayın bahçeli'yi bugün ''ağzından salya akıtmakla'' itham eden, hırsızın önde gideni olduğu iddia eden şahıs. kendisi sayın bahçeli'ye edep dersi verecek en son şahıs bile değildir. zira milliyetçi hareket mensuplarının ''şerefini imralı dehlizlerine gömmüş'' bir şahısla muhattaplıkları olamaz.iktidara % 47 ile değil %87 ile de gelseler hırsızlar hırsızdırlar.sandık hiçbir pisliği temizlemez,sandık hiçbir suçu aklamaz zira mahkeme değildir.halk dalkavukluğu yapıp her seferinde millet iradesinden dem vuranlar memleket için toprağa düşmüş evlatları ''kelle''diye nitelendirirken vicdanlarını da mı imralı karanlığına bırakmışlardı?
2001 ekonomik krizi sonrası iktidara gelen lider. halihazırdaki başbakanımız ve belki de geleceğin cumhurbaşkanı.

iktidara geldiğinde ülke sefalet içindeydi ve büyük bir ekonomik kriz ile boğuşuyordu. tam da fedin dünyaya para bastığı, yatırımcının abd ve avrupa gibi gelişmiş ekonomilerden gelişmekte olan ekonomilere kaçtığı bir dönemde çok doğru bir karar aldın. özelleştirmeleri başlattın. çok tartışma çıktı. kimisi vatanı satıyorlar dedi, kimisi cumhuriyetin birikimlerini yok pahasına elden çıkarıyorsun dedi... dinlemedin ve yoluna devam ettin.

demokratikleşme süreci diye bir şey başlattın. ab ile müzakereleri hızlandırdın. kıbrıs sorununda, ermeni meselesinde "çözümsüzlüğü çözüm olarak kabul etmiyoruz" dedin ve yatırımcının güvenini, halkın da kalbini kazandın. üniversitelerdeki en taşaklı profesörler bile, yarım asırlık chpli olanları bile seni gıpta ile izledi, sana güvendi ya da en azından "bir de böylesini deneyelim bakalım" dedi.

kürt meselesine ilk defa bu kadar uzlaşmacı bir bakış getirdin ve insanların takdirini kazandın. eski söylemleri yıktın, tabuları yerle bir ettin. tabi bunları yaparken bazı kalpleri kırdın, şehit cenazelerine otosansür getirdin ama sineye çektik. vardır bir hikmet dedik.

sonra birden durdun. tam yepyeni bir seviyeye tırmanmıştık ki, sen durdun. arkandan gelenlerle didişmeye başladın.

hem adaleti hem de kalkınmayı gerçekleştirecekken, yepyeni bir türkiyeye imzanı çakmak üzereyken tırmanmayı bıraktın. artık yüzde yüzün sesi olmaktan vazgeçmiştin. cemaatle kafa kafaya verip, vesayet rejiminden intikam almaya karar verdin. kurunun yanında yaş da yanar deyip, adaleti ihlal ettin.

ama en azından kalkınma devam ediyordu. projeler bir bir hayata geçiyor, halk desteği de zamanla artıyordu. 2008 krizi bile teğet geçmişti. ama kalkınma da da şaibeler baş göstermişti. inşaat sektörü büyüdükçe büyüyordu ama aynı büyüme teknoloji üreten sektörlere yansımadı.

sen daha da güçlendin. sen güçlendikçe muhalefet de güçlendi. medyayı artık satın almıştın. ihalelerde hileler hurdalar gırla gidiyor, şaibesiz sınavlar yapılamıyor, memlekette "öteki yüzde elli" yavaş yavaş oluşuyordu. eleştirilere kulağını tıkadın. wikileaks belgelerinde bile etrafına dalkavuklarını yerleştirdiğin yazıyordu. seni ilk terk edenler üniversiteler olmuştu. bakanların bile "biz ara eleman ülkesiyiz." "bizim kafamız yetmez teknolojiyi anlamaya" diyerek boğaziçi, odtü, itü, bilkent, hacettepe, ytü gibi pek çok üniversitelerde destekçilerin hızla azaldı. çünkü onlar hem ortada dönen katekullileri fark ediyorlardı, hem de senin onlara eskisinden daha güzel bir türkiye vaat etmediğini biliyorlardı.

zamanla daha da sertleştin. sen buna ustalık dedin ama söylemlerin emekli askerler kadar kızgın, öfkeli ve anlamsızdı. üniversiteleri düşman ilan ettin. futbol kulüplerini, taraftarları, akademisyenleri, türkiyenin ismini dünyaya duyuran gerçek sanatçıları, eski bürokratları, muhalefet liderlerini ve destekçilerini... kısaca sana muhalefet eden herkesi düşman ilan ettin. en sonunda biricik ortağın, cemaati de düşman ilan ettin. terörist ilan ettin. bunlar da yetmedi, hayali düşmanlar uydurdun. faiz lobisi dedin, dış mihraklar dedin, robot lobisi dedin... don kişot misali yel değirmenlerine savaş açtın.

hakkında onlarca ses kaydı çıktı. ne doğru dürüst yalanlayabildin, ne de kabul edebildin. onun yerine en basit olanını seçtin. elinde hiç bir bilgi ya da belge olmayan konularda (faiz lobisi, dış mihraklar vs) kafana göre milleti suçlu ilan eden sen, onca ses kaydına montaj dedin, iddiaları şerefsizlik olarak değerlendirdin.

yine de halkın desteğini kazandın. halk sana bir fırsat daha verdi.

ama bu seni yanıltmaz umarım. yüzde kaç oy alırsan al, 12 senedir yönettiğin ülkeyi yönetmeye devam edeceksin. ve bu ülkeyi son yıllarda öyle bir hale getirdin ki, artık nasıl yönetebileceğin meçhul. sen de çok iyi biliyorsun ki artık küresel bolluk devri geride kaldı. dış borçlar dağ gibi birikti. ülkenin üreten kesimine de savaş açtığın için işlerin de iyiye gitmesi beklenemez.

haklı çıktın. halk senin cebindeki paraya bakmıyormuş. ama sen de çok iyi biliyorsun ki halk kendi cebindeki paraya bakıyor. sen de gayet iyi biliyorsun ki senin cebindeki milyarları sineye çeken insanlar, kendi cebinden çalınan parayı asla affetmez. o yüzden yerinde olsaydım, yel değirmenlerine savaş açmayı artık bir kenara bırakıp, yıllardır allaha emanet yönetilen ülkenin dümenini tekrar elime alır ve artık lafı bırakıp icraat yapmaya başlardım.
yaptığı hizmetler, muhalefet partileri ve akp ye oy verenleri küçümseyen kesim sayesinde gücünü korumuş kabadayı, kasımpaşalı. Kardeşim millete bidon kafalı makarna kafalı yobaz dedikçe millet senin neyine güvenip de oy verecek diğer partilere? gidin bari biraz akp li halkın derdinden anlayın dinleyin onları, onların açısından bakmayı deneyin fikirleriniz ne kadar örtüşmese de yapın bunu. orta yolu yaratın, barışı sağlayın. demokrasi budur!!! bunu muhalefet partileri de yapsın biraz. yeni fikirler üretsin, politikasını değiştirsin. deyse bu diktatöre ve devamına ömür boyu mahkum olun.
cumhurbaşkanı olmak hakkıdır fakat olmamalıdır. Başbakan olarak bu ülkenin ona daha fazla ihtiyacı vardır.
vay be...
daha 1 ay once bavulunu topladi malezyaya kacacak denilen, haysiyetsizce iftira ustune iftiraya ugruyan. dahasi bedduallarla olmesi istenilen...
simdi cumhurbaskani olsun mu olmasin mi diye tartisilan.

devlet bahceli olmaz olamazsin olmayacaksin diyor. sanki onay mercigi millet degilde mhp sanirsin.

cumhurbaskani olamaz diyen kitlelere asagidaki siiri armagan ediyorum;

unutmayin!
hep suc onda degil,
uzun adami yakip yikan nazarlar vardir!
kimse kader demesin!
kaderinde ustunde kader vardir!
gun batsa ne olur?
ulkemin karanliga gidisini inaran bir mimar vardir! allah vardir!
uzun adami bir siir icin hapsettiler, yaktilar!
ne fark eder kullerinden yukselen bir hisar vardir!
muslumanlat son sultan ulu hakandan beri hep horlandi!
yenilgi yenilgi buyuyen zaferler vardir!
sirlarin sirrina ermek icin umettin kalbinde anahtar vardir!
anadolunun mazlum muslumanlarinin kalbinde merhamet denilen bir damar vardir!

EY KAFIRLER!
NE YAPSANIZ BOS!
GOKLERDEN GELEN BIR EMIR VARDIR!