bugün

millet çocukları yapsın aileler çocuklara bakamasın , çocuklar okuyamasın cahil kalsınlar ve kendisi gibiler tarafından kandırılmaları kolay olsun ve bir de kendisine muhtaç kalsınlar gibi nedenler bu çağrıyı teşkil eder.
cesaret işidir.

bugün açıklanan rakamlarla yüzde 14 lere varan bir işsizliğe sahip bir ülkede, her 4 gençten birinin işsiz olduğu bir ülkede, üstelik bunların resmi rakamlar olduğu, gerçeğin çok daha kötü olduğu bir ülkede, insanları buna teşvik etmek,böylesi bir vebal altına girebilmek, büyük cesarettir.
Sözde şuan aile başına 2,3 çocuk düşüyormuş ve bunu 3 e çıkarmayı hedeflediğini belirtmiş.. Fakat hedef biraz şaşmış sanırım; şayet kendileri milyonlarla 3 çocuk yapabilir, hatta birer de gemicik alabilir kendilerine; ama halkın tepki gösterdiği bir konuşmadır bu.
isimlerinide
recep
tayyip
erdoğan koyalım artı olarak gene hayatımız kaysın tam olsun.
erdoğan demişse söveyim hemen denmeden önce durup düşünülmesi gereken çağrıdır.
şimdi şu linkteki habere bir bakalım:

http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/465464.asp

--spoiler--
Türkiye'nin nüfus artış hızı 2020 de yüzde 0,8'e, Cumhuriyetin 100. yılı olacak 2023 de yüzde 0,7; 2030 da yüzde 0,5'e 2035'te yüzde 0,3'e gerileyecek.

2040 yılına gelindiğinde Türkiye nüfusu yüzde 0,2'lik artış hızıyla 88 milyon 629 bin kişi olacak. 2046'da nüfus artış hızı hemen hemen sıfır seviyesine düşecek ve 89 milyon 165 kişi olacak.

Türkiye nüfusu 2047'den itibaren ise gerileyecek. 2047 yılında nüfus artış hızı eksi yüzde 0,00052'ye düşecek ve ülke nüfusu 89 milyon 161 kişiye inecek. 2050 yılına gelindiğinde ise eksi yüzde 0,000958'lik nüfus artış hızıyla ülke nüfusu 88 milyon 986 bin kişiye gerileyecek.
--spoiler--
rızkını allah verir düşüncesiyle söylenmiş ama bir akla mantığa uygun olmadan söylenmiş sosyal devlet anlayışına ters bir durumdur.
http://www.facebook.com/h...?v=92557160501&ref=nf

(bkz: yorumsuz)
ülkemizdeki işsizliğin boyutunu düşündükçe abes kaçacak çağrıdır. sen ilk önce işsizliği azalt, eğitim kalitesini mükemmelleştir ve ülkemin gelirini artır o zaman düşünülebilir. aksi halde potansiyel işsiz sayısının artmasına ülkemin nüfusunun azalmasını tercih ederim.
UZMANLARIN ÖNGÖRÜLERiNE GÖRE GELECEĞiN EN KALABALIK DiNi TOPLULUĞU MÜSLÜMANLAR OLACAKTIR.BAŞBAKANIMIZ DA KÜRESEL HAKiMiYETiN BiR GEREĞi OLARAK ÖRTÜLÜ BiR CiHAT ÇAĞRISI YAPIYOR,,
+ bana bak dostum bu gün karınla üçüncü çocuğu yapacaksın anladın mı?
- ama sayın başbakanım ekonomik kr...
+ lannn! bana hikaye okuma bu gün sen yapmazsan ben gelir senin yerine yaparım anladın mı lan?!
- peki sayın başbakanım.

şimdi içime bi kurt düştü... ben bu entryi girdim ama bu entryde bana girmesin lan. tehlikeli oldu çünkü bu biraz. moderasyon silerse itiraz etmicem valla. niye sildi diye. neyse haydi hayırlısı.
(bkz: istediğimiz çocuktan başlayabilir miyiz hocam)
büyük bir ihtimalle rte'nin uğurlu sayısı 4...
3 siz yapın dördüncü ben koyuyorum nasıl olsa diyerek milleti kötü emellerine alet edecek.

işin ciddi yanına gelince;
avrupa'nın işçiye ihtiyacı var, çalışan nüfusa ihtiyacı var siz yapmazsanız elin hansı yapmaz.
ilkokuldan, meslek lisesinden vazgeçtik, amma imam hatipleri ayrı tuttuk; ''devlet her üniversite mezununa iş bulacak diye bir kural yok'' diyen, başbakanımız tarafından yapılmış çağrıdır...

sosyal güvenlik sisteminin çöktüğünün itirafıdır...
(bkz: gerçekler içinde hayal alemi kurgulayan başbakan)
çağrının ve ısrarın bilimsel sebebi de vardır. klavye vatanseverleri anlamazlar belki:

http://www.radikal.com.tr...D=77&ArticleID=938191
kendisini akıllı sanmasına neden olan yakarıştır. aslında kendisi çok zeki filan değil, ortalama bile değil. biz çok geriyiz. üç çocuk bokunu ayda bir ortaya at, insanlar birbirini yesin tartışmalar çıksın. sen alttan alta başka yasalarla uğraş, cırt diye bir yasa çıkart, ya da kendi kafandaki planlar için düşün. ha söndü mü olay? at ortaya askerlik yan gelip yatma yeri değildir türevi bir açıklama, o da bizi bir iki ay düşürür birbirimize. mal gibi tartışırız. ne güzel işmiş seninki de?
örnekle düşünürsek ;

anne'nin ve babanın 45 yaşında olduğu bir ailede yaş ortalaması 45'tir .
anne'nin ve babanın 45 yaşında olduğu ve 6 yaşında 1 çocuğun olduğu bir ailede ortalama 32 oluyor .
anne'nin ve babanın 45 yaşında olduğu , 6 ve 9 yaşlarında 2 çocuğun olduğu bir ailede ortalama 26.25 oluyor .
anne'nin ve babanın 45 yaşında olduğu , 6 , 9 ve 12 yaşlarında 3 çocuğun olduğu bir ailede ortalama 23.4 oluyor .

yani maddi durumu yeterli ve 3 çocuğuna bakabilecek , ihtiyaçlarını karşılayabilecek her ailenin 3 çocuk yapması aile ortalamasını yani türkiye yaş ortalamasını düşürmekte ve genç nüfusu fazlalaştırmaktadır .
platon´un "devlet" kitabinda yazdigi salakliklara benzeyen bir söylemdir. platon amcam da ne diyordu -devletin bazi gücleri yaslari 20-30 arasinda olanlarin evlerinde "cocuk kontrolü" yapmali, onlari cocuk yapmaya önce özendirmeli, sökmezse zorlamalidir- (platon harbiden bu türden seyler yazmistir) demek ki erdogan, platon bu kadar büyük bir adam olarak bilinir, bir de böyle seyler yazarsa, ben o isi haydi haydi söylerim, diye düsünmüs olmalidir.

cocuk sayisi bir yana, "cocuk kalitesi" diye bir sey olmalidir. istanbul beyoglundaki cocuklari da mutlaka "tinerci olsun, yolda yürüyen kadinlarin cantalarini calsin "diye yapmamislardir. ama sartlar o cocugu öyle yapmistir.

bizler ne yazik ki cocuklarimizi "gemicik" lerle donatabilecek sekil sahislardan degiliz. o söylemde bulunan erdogan´inda 3 cocugu yoktur. önce onlar bize örnek olup, hepsi birden 3 adet cocuk üretsinler. sonra biz bi bakalim yapiyorlar mi, yaparlarsa biz de düsünürüz. ama cocuk denilen sey öyle "cocuk oyuncagi" bir sey degildir.
aslında bu üç çocuk meselesini, ekonomik yönden ele almadığı belli konuşmasında. meseleye birçok açıdan bakılabilir zira.
memleket olarak bazı yönden avantajları, bazı yönden dezavantajları olabilir.
olaya stratejik ve askeri kanattan bakılırsa, hem içeriden hem dışarıdan hakikaten kökümüzü kazıyacaklar, genç nüfus olmazsa. başbakan bu cepheden baktı herhalde konuşmasında.
ama ekonomik yönden ele alınırsa, işsiz olarak ortalıkta dolaşan birçok genç olacak.
geçenlerde, tv de haberleri dinlerken, bir çocuğun, tedbir alınmamasından kaynaklı, çukara düşerek ölmesinin üzüntüsünü henüz üzerimden atamamışken, bir sonraki haber olarak çıkan, başbakan ın çağrısı. (devlet olarak vatandaşına yeterli değeri, yeterli hassasiyeti gösteriyormuş gibi). yıllardır şehirlerde dert olan foseptik çukurlarına karşı, önlemleri çok basit olmasına rağmen, önlem almayıyacaksın, sen oraya bir levha, bir uyarı koymayacaksın, bu kadar değer vermiyeceksin vatandaşina, sonra 3 çocuk istiyeceksin. bizde çocuk yapacagız, foseptik çukuruna düşüp ölecek.niye eşşeğin biri 3 metre bir şerit oraya çekmemiş diye. vay anam vay...
istihdam için lazım diyor tayyip. işsizlik sayısı rekor seviyede iken, ülkenin herhangi bir değeri peşkeş çekilmek için çabalanırken, suç oranlarının tavan yaptığı bir ülkede yapılabilecek en büyük talihsizlik çocuk yapmaktır.

ne 5 tane ne 10 tane ne de sadece 1tane. şu ülkede çocuk yapmak üst düzey zengin değilseniz orta tabakadan bir aileseniz bile çok saçma. inanılması çok güç ama her bebek borçla dünyaya geliyor. bir takım dayatmalar bunu yap şunu yapma diye.

özgür bireylerin yetişmediği bu sistemde 3 çocuk türkiyenin sonunu getirecektir. çünkü kıt kanaat geçinen bir aile bir çocuk yapmaya karar verip ertesi günü işsiz kalılarsa felaket onlar için o günden başlar kuşaklar boyu iletilir.

şu saatte gençlik devam edebiliyorsa üniversiteye gidip işsiz kalıyor, edemezse lise terk ile sokakta başı boş geziyor. bunun üstüne örnekleri dururken yeni her şeyden habersiz ve suçsuz bireyler eklemek haksızlıktır.
bir iktisat mezunundan beklenmeyecek çağrı.
yatak odalarında uykusuz gecelere sebep olan açıklama. yeter ulan doğudaki aşiretler 8'er 10'ar yapıyor bizim yerimize.
(bkz: senden çocuğum olsun istiyorum)
(bkz: nerde çokluk orda bokluk)