bugün

basrolunu sandra bullock un oynadigi ilginc bir senaryoya sahip film.cikti mi yoksa yakinda cikacak mi orasini bilmiyorum.ahanda traileri:

http://www.youtube.com/watch?v=3PfY_1wMfLo&mode=related&search=
sıradışı bir hollywood filmi.

--spoiler--
iman, senden büyük bir şeye inanmaktır.
--spoiler--
dün izlediğim film. efendim salon şahane, yemeğim kucağımda, arada içilmek üzere sigaram hazır, moralim yüksek ve motor! böyle kömür film olur mu ya! gnçtrkcll laneti midir nedir, ne zaman şu indirim olayına girsem s.çış filmler izliyorum karrrdeşim, vodafon'a geçeceğim şerefsizim! matrix4'ü getirecek inanıyorum!

lüzumsuz bir gerilim hın hın hın hın müzikler yok yere, sandra teyzemin oyunculuğuna laf yok da filmi kurtaracak gibi değil. öyle klişe öyle öyle...oy oy oy.. filmin ana fikri de "allahın dediği olur."* tanıtımda "kocamın ölmesine izin vermekle onu öldürmek aynı şey mi?" gibisinden alengirli laflar etmeye çalışıyor ama yok annem yok, tık yok! gitti 5.50ytl.!
holivuud kaderi sorguluyor yine.son örneklerden deja vu da olduğu gibi ama bu sefer biraz farklı bir sürreal hadise mevcut.

haikayeyi anlatıp nelere değinildiğinden bahsetmeye gerek yok.geneçe tereke celele günlerinde bir kaç saatinizi alacaktır, "ülen benim başıma gelse ne yapardım" diye düşünmenize sebep olacaktır, sandra bullockun sürekli yakın mesafe çekiminden kaynaklanan güzellik hayallerinizi işgal edecektir bir süre...
çok güzel hazırlanmış bir afişe sahip film.
http://www.sonypictures.com/movies/premonition/
ilginc bir senaryosu var aslında. filmi izlerken sonu ile alakalı defalarca tahminde bulunuyorsunuz ama surekli bu tahminlerinizi degistiriyorsunuz. hatta sonunda bile son saniyeye kadar olayın oyle bitecegini dusunmuyorsunuz. ama yine de bu filmi sıkıcılıktan kurtaramıyor. sadece son sahnesi bu filmi anlamlı kılıyor. sadece film bittikten sonra bir seyleri dusunup 'hmm..tamam guzelmis' dedim, ama film boyunca acaba ne zaman o buyuk olay olup da film guzellesecek diye bekledim. psikolojik gerilim filmi sevenler icin guzel bir film, izlenebilir.
yönetmenliğini türk asıllı amerika'da yaşayan yönetmen mennan yapo nun yaptığı çok güzel bir film.
(bkz: mennan yapıcıoğlu)
(bkz: hollywoodda bir türk)
fena sayılamayacak ve insanı en başta beyin jimnastiği yapmaya zorlayan, olayı çözdükten sonra da günleri tahmin ettirmeye zorlayan ve yine ne olacağında tahminlere zorlayan film.
allah allah allah efendim bu bana göre gayette şahane olan filmi benzer formattaki bazı siteler yerden yere vurmuş.hayır aman canım onlarda bi boku beğenmiyorlar bir grup mükemmelist insan topluluğu derlerdi de savunurdum.ama yeterr aaaa ota kötü,boka kötü,şuna kötü,buna kötü.zaten hepimiz bir dehayız süperiz entelektüeliz aydın kesimiz ama harika espirileri de araya bereye sokuşturuyoruz üstelik cem yılmaz da halt etmiş havası sezmiyor değilim. *
filme geri dönecek olursak baştan sona sürükleyen gerim gerim geren noluyoz lan dedirtebilen bir film.
sandra bullock evde oturan kadın tipiyle ne kadar sexy olduğunu anlamamı sağlayan film.
nip tuck'ta önüne geleni düzen sonrasında da üzen julian mcmahon'ın evin beyi rolüyle karşımıza çıktığı amma ve lakin hiç inandırıcı olmadığı film. sonu da pek anlaşılır değil.

--spoiler--
adam yine öldü, kadın hamile. eeee yani?
--spoiler--

sonu daha farklı olsa julian'la sandra da iki sevişseymiş güzel olurmuş. çoğunluğun filmi beğenmeme sebebi de kaç senedir seyrettiği troy'un bir atraksiyonda bulunmaması zannediyorum.
(bkz: A Premonition)
Diger ismi Yogen olan japon ne idigi belirsiz bir film. afişinden korku anlaşılıyor ama sadece biraz gerilim var.
ismi gibi kehanetler, gelecek görme durumları ile ilgi çekmeye çalışılmış ama nafile, ne olucaksa olsun göreyimde bir an önce bitsin diye bekliyor insan sadece.
anafikri:
"kaderinizi değiştiremezsiniz, ama değiştirebileceğiniz bazı şeyler vardır. bunun için henüz vaktiniz varken sevginizi dile getirmekten çekinmeyin."
olan, güzel düşündürücü, sıradışı bir filmdir.
Sandra Bullock üzerine kurulu bir film olduğu için oyunculuğunu izleyebilmek adına güzel bir film. Duruşu, bakışları, çok güzel oturmuş filme.
--spoiler--
Anlamadığım nokta filmin başında veya ortasında inançsızlık adına hiçbir şeyden bahsedilmezken filmin sonunun inançsızlığa bağlanmasıdır.
--spoiler--
--spoiler--
Peder: inançlarını yitirmiş olanlar boş araçlara benzerler. Bedenlerini kendilerinden daha güçlü olanların ele geçirmesi daha kolaydır.

Linda: Lanetlenmek gibi.

Peder: Ya da bir mucize.

Linda: Evet, mucizelere inanmam.

Peder: Yaşadığımız her gün bir mucize olabilir Linda.

Linda: Bana hiç öyle gelmiyor. Kötü şeyler olmak üzere. Yol göstermenize, inanmaya ihtiyacım var.

Peder: inanç kendin dışında bir şeye inanmaktır. Dokunamadığın, koklayamadığın bir şeye. Umut gibi ya da aşk.

Linda: Sanırım hepsini yitirdim.
--spoiler--
survivor'un 1981'de piyasaya çıkardığı albüm. albümde yer alan şarkılar:

1. Chevy Nights
2. Summer Nights
3. Poor Man's Son
4. Runway Lights
5. Take You on a Saturday
6. Light of a Thousand Smiles
7. Love Is on My Side
8. Heart's a Lonely Hunter
Sandra'nın günleri tek bir tabloya göre belirlemeye çalışırken ki sabırsızlığı,merakı görülmeye değer.

--spoiler--
ailenin mutlu bir evliliği ve kusursuz bir yaşantısı vardır. ancak birgün sıradışı bir günün sabahına uyanır. çünkü yaşadığı bir günün öncesine dönmüştür. ve biliyordur ki çok sevdiği kocası çarşamba günü ölecektir. artık hayatını iki boyutlu yaşamaktadır, bir gün geçmiş bir gün gelecek.

kadın kocasının ölümünü engellemeye çalışacaktır. ancak bu sırada kocasının o kaza günü onu bir başka kadınla aldatacağını öğrenir. bu gerçek onu yıkar. şimdi iki seçeneği vardır; ya kocasının araca binip gitmesine ve ölmesine izin verecek yada onun ölümünü engelleyecek ancak ihanete uğrayacaktır.

ihanet fikri onu çok üzer ve önce kocasının ihanetini görmektense ölmesini engellememeyi düşünür. ancak sonra sevgisi ağır basar ve kazayı engellemek için peşinden gider. sonra ne kadar doğru bir karar verdiği ortaya çıkar çünkü kocasının onu çok sevdiği ve ona ihanet etmekten vazgeçeceği anlaşılır.
ona inanmaksa kadına çok güzel bir armağan verir.
--spoiler--
kurgusu fazlasıyla kafa karıştırıcı olan film. zaten sırf bu kurgusundan dolayı sonunda ne olacak acaba merakını uyandırıyor. "hasta mı acaba bu hatun?" sorusunu sorup duruyorsunuz, izlerken. sandra bullock yine döktürmüş.

yazarın notu: uykunuz varsa izlemeyiniz. aksi halde merakınız, uykunuza yenik düşebilir.
Tony Macalpine'ın en güzel albümlerinden birisidir.
joe satriani'nin, black swans and wormhole wizards albümünün güzide bir parçasıdır. surfing with the alien ve flying in a blue dream dönemlerini hatırlatır. tipik bir usta işidir.