bugün

kesin bir hikayesi olan deyimdir.
Koyan değil de koyulansanız o işte üzüyor. Evet
meydan okumaktır.
mutluluğun bir numaralı ilacı.

kent hayatının kaçınılmaz davranış şekli.

yılda bir kere posta koymazsan ezilir gidersin.
tamamen şöyle bir durumda cereyan edendir. mal sahibi hoşlandığı hatunu kendisinin de oynayacağı oyun için istanbul'dan ankara'ya davet etmektedir. kız tam bir cevap vermemiş, mal sahibi de ısrarlarına devam etmektedir. neyse yılbaşı saat 12 den bir vakit sonra, kız msn'de görülür. mal sahibi biraz bekler ve ilk adımı atarak kızla yazışmaya başlamak için ilk hamleyi yapar;

'ms' mal sahibi, 'hh' de hoşlanılan hatundur.

-ms: hiştt, hiç selam seda yok valla!
+hh: offf, yine aynı konuyu söyleyeceksin!
-ms: konu derken?
+hh: ankara'ya gelme konusu, artık sıktın!
-ms: attığım tüm mesajlar için özür dilerim

mal sahibi çevrimdışı.

kıpkırmızı bir surat ve yıkılan hayaller.
postanın neye koyulduğu, sizin şahsi öneminimizi gösterir bizlere. kendine postayı koyanlar bir numaralı posta koyuculardır mesela.
konuşmayı sevmeyenlerin bazen direkt kafa koyma eylemidir.
(bkz: posta gazetesi)
(bkz: gider yapmak)
kabadayı geçinen şahsın , gözüne kestirdiği kişiyi psikolojik baskı altına çalışarak , kişinin acziyetinden faydalanarak fayda sağlamak.
kovmak, laf geçirmek, bozmak, rest çekmek, has.. iitr demek.