bugün

aşktaki son noktadır,daha ötesi yoktur.
sanılanın aksine sadece ilkokul orta okulda yaşanmayan aşk çeşididir.sevilen kişinin sevildiğinden haberdar olmaması durumudur.biraz acıtır ama temiz bir aşktır, ne kavga ne bir anlaşmazlık vardır.ama eksik birşeyde vardır.karşılık
kişinin kendi kendine gelin güvey olması durumudur.
aşkın en acımasız halidir..
insan bir telefona muhtaç olacak hale gelir..
asla akıllı adamın işi olmamakla beraber engellenemez,gönüldür sonuçta..
yılmaz erdoğan deyimiyle piknik yaparken kıçımıza batan dikenler.
duyguların,ruha verdiği nedensiz ceza.
boğazın bir kıyısında durup karşıya hiç geçememe durumudur.şehir hatları vapuru da işlemez bir türlü arada.ya hava muhalefetinden,ya geçmiş aşkların külfetinden.beşiktaş'ta durup çemkirirsin dosdoğru üsküdar'a,kuşların kulağına fısıldadıkları bakışlarındaki en kısa mesafeye,sana en yakın gözüken insana.ne sesin duyulur,ne yüzün seçilir.istanbul'un iki ayrık ucusundur.birleşmeyi haketmemiş.*
platonik olma değmez ona yazık sana... ama olmuyo işte olmuyo...
GERCEKLIGI RUYADA BILE GORULEMEYECEK KADAR YALAN OLAN ASKTIR.
Karşılık bulamayacağını bilmene rağmen insanların yalandan verdiği umutlara inanma arzusundan en ufak bir umuttan dolayı kopması veya koparılması zor ve sıkıntılı olabilecek aşk.
olaya bilimsel yaklaşırsak...
evrende yalnız dolaşan iki noktanın, şans eseri çakışmasından sonra, noktalardan birinin yeniden buluşmak için geri dönerken, diğerinin yoluna devam etmesine platonik aşk denir.
karşılıksız aşk...çok acı bir şey.seversin kalbini ona verirsin.onu düşünür onun için ağlarsın.kahredersin.neden böyle dersin.kendinde kusurlar ararsın.bazen bulur bazen bulamazsın.sadece seversin.onun derdini sevincini kendinde çekersin.gün gelir kalbinin çooook acıdığını hissedersin.artık acabalar yormuştur.birşeyleri kesinleştirmek istersin.eninde sonunda buda olur.sonra kabullenirsin.ama yarası kanamasada sızlar.acır yüreğin.karşılığının olmasını istemene rağmen olmamıştır...belkide hiç olmayacaktır.bir daha sevemeyeceğini düşünürsün...zamana bırakırsın yalın heyecansız yaşar gidersin işte...
bu konularda tecrubeli bir*arkadasım soyle dedi:karsılıksız ask mantıgınla yuregının hiçbir zaman aynı seyi solememesidir.
ben böyle aşkın ızdırabını şeklinde söylemlerin bolca yaşandığı döneme denk gelen hadise. şayet iş yalakalığa vurulduğunda eğlenceli olabilir
en bi koyan,en bi unutulamayan aşktır.
insanoğlu aşka aşıktır platonik yada karşılıklı. yeter ki içinde bulundursun o duyguyu.
planktonların yaşadığı aşktır. bunlar böyle suda iken ota yosuna gördükleri gurbaaalara aşık olurlar. *
aldığınız nefesi onunla paylaşmak isterken, sevginizi bile paylaşamama durumu.
zor aşk. ama, aşk işte...
tek avantajı insanı olgunlaştırmasıdır...Yapacak birşey yoktur..Herşeyi bırakmak, yalnız kalmak isteği uyandırır.
dile kolay 7 ay(şu ana kadar) yaşanabilen durum. daha da uzun süreceği kesin. başka kimseyi istemezsin ille de o olsun dersin ama onun olmayacağından da eminsindir işte acı olan da budur zaten.

ulaşamadıkça gözünde daha da büyütürsün hali de vardır.
(bkz: ben bir gurursuzum ve bununla gurur duyuyorum)
kalbimizde midemizde bir baskı yapan, sindirilemeyen bir yemek sanki, hep o ağırlıkla yaşayacakmışız gibi gelir. onu aklımızdan bir saniye bile çıkaramayız.
hiçbir aşk karşılıksız değildir.seven insanın içinde herzaman bir umut olmuştur.insanı yiyip bitiren bir umuttur bu.
karşılık bulana kadar mükemmel olan aşktır. *