bugün

Oğuz Çetin tam bir Fatih Terim kadrosu kurmuş. Bank Asyadan kimse yok. Kimsenin adını duymadığı bir tane sürpriz oyuncu yok.

En bariz hatalardan biri de Bursasporda atakları geliştiren Ozan ipek ve Volkan Şen alınmış ama golleri atan Turgay çağrılmamış. Bir diğeri ligin en az gol yiyen 2. defansına sahip Kayserispordan hiçbir defans oyuncusunun milli takımda olmaması.

Puan maçından ziyade yeni bir döneme başlangıç niteliğinde olan Honduras maçının aday kadrosu çok daha yeni isimlerle dolu olmalıydı. Birçok formsuz (Gökhan Gönül, Servet Çetin, Volkan Demirel) ve takımlarında pek fazla şans bulamamış (Sabri Sarıoğlu, Emre Güngör, Mehmet Aurelio) oyuncunun yer aldığı bir kadro yerine daha olumlu bir kadro kurulabilirdi.
aday kadroyu belirlediği maçta 2 aydır sakat olan sabri'yi alıp toraman'ı kadroya almayan, kaptanlığı tuncay'dan emre'ye geri verdiğini söyleyen, iki ay önce yerden yere vurduğu fatih terim'i iki gün önceki basın toplatısında öven ikinci adamlığı bile becermeyen eski futbolcu.
Çok değil iki ay önce Aksiyon Dergisi'nde Behram Kılıç'a röportaj veren Çetin bakalım Terim için neler demiş:
"Fatih Terim'in yanındaki antrenörleri korumadığını belirten Oğuz Çetin, "Terim dominant biri. Çalışırken zorlandınız mı?" şeklindeki soruya, "Zorlanmadım dersem yanlış olur. Ama kamuoyunda görünen Fatih hoca ile bizim içimizdeki Fatih hoca çok farklı. Çalışmalarımızda, inan bana, işleyişin direkt içinde olan benim. Her zaman, ki Metin hoca da öyle, Müfit hoca da öyle ama ben daha aktif, her zaman fikrini söyleyen, direten, konuşan, etkin olmaya çalışan bir yapıdaydım. Fatih hoca bu konularda dışarıya karşı bizi korumamış olabilir, ki korumadı.Çünkü bizim için söylenen çok şeyler oldu. 'Bunlar konuşmaz, susar' gibi eleştiriler oldu. O tip şeyler söylendiğinde ekip başı çıkıp ‘Bir dakika kardeşim! Siz ne diyorsunuz? 'Oğuz şöyledir, Metin böyledir' falan demeliydi bana göre. Demedi." şeklinde yanıt verdi. Oğuz Çetin Fatih Terim'in egosunun kendisini rahatsız edip etmediği şeklindeki bir soruyu, "Kendimden örnek vereyim. Ben Avrupa gördüm, eğitimliyim, belli bir tarzım var. Ama Türkiye bu değil ki. Şimdi Türkiye'de ben hocamı yadırgamıyorum ki. Hoca bu tarzla Türkiye'de bu başarıları elde etti. Hoca kavgacı kimliğini öne çıkarmasa bunları nasıl elde edecekti ki?"

Futbol ekip oyunudur. Başarıyı da, başarısızlığı da paylaşırsın. Beraber gelirsin. Beraber gidersin. Kazanılan kupalarda da ikinci adamlar, yardımcı antrenörlerin kaderidir. Adları fazla anılmaz. Ten Cate değil, Rijkaard; Carlos Quieroz değil, Alex Ferguson; Oğuz Çetin değil, Terim konuşulur. 2010 Dünya Kupası'na gidememenin bir faturası olmalıydı. Terim ve ekibi bu faturayı ödedi ve istifalarını verdiler. Oğuz Çetin'e göre kendisi de istifa etmiş. Süper Lig'de çalışmaya karar vermiş ama Hiddink göreve gelince kendisiyle çalışmak konusunda ısrarcı olmuş. Böyleyse böyle. inanmak zorundayız.

Lakin geçmiş hikayeler bize hiç de öyle demiyor. Oğuz Çetin'in teknik adamlık kariyeri oportünizm üzerine kurulu. Mustafa Denizli'nin ayrılığı sonrasında Lorant ile yola devam eden, Alman teknik adamın gidişinden sorumlu tutulan ve koltuğa kurulan bir Oğuz Çetin hatırlıyoruz Fenerbahçe tarihinde. Büyük futbolcuydu Oğuz Çetin, aynı zamanda da efendi. Tüm kariyerine tanıklık etmiş biri olarak, Metin Tekin ve onun gibi üniversite diplomasına cebine koymuş eski futbolcuların da teknik adamlığa bir adım önde başlayacaklarını ümit ettim. Futbol tarihi büyük futbolcudan büyük teknik adam olmaz'ın örnekleriyle dolu. Maalesef Oğuz Çetin de hiçbir zaman Türk futbolunda kendine teknik adam olarak bir yer edinemedi. Anadolu macerasında iz bıraktığı söylenemez. Diyarbakırspor'a da rica minnet gittiği yazılıp çizilmişti.

Bugün futbol kamuoyunun önüne "Hiddink ile telefon, e-mail ile iletişim kuruyoruz, ona tüm futbolcuları geçmişin önyargıları olmadan anlattım" diyerek çıktı. Burada da Terim dönemine bir dokundurma var ama kendisiyle çelişiyor. Sadece ibrahim Toraman'ın çağrılmaması bile söyledikleriyle icraatlarının çeliştiğinin göstergesidir. Anlamı olmayan bir hazırlık karşılaşmasına 2.5 aydır maç oynamamış Sabri'yi çağırmanın da bir anlamı olmadığı gibi. Basın toplantısının sonunda "Her ne kadar yaşım, tecrübem gereği tek sorumlu olmam gerekiyorsa da şartlar beni buraya itti." diyor. Yaş meselesi anlayamadım ama o şartları hazırlayan ta kendisi. Kusura bakmasın; ayağında krampon varken attığı paslara da, efendiliğine de saygımız sonsuz. Ama oportünist Oğuz Çetin hayat boyu bize hep şu soruyu sordurttu, sordurtmaya devam ediyor: "Acaba Ali Şen haklı mıydı?" Galiba...

Aceto Balsamico
lorant'ın kuyusunu kazıp fenerbahçe'nin başına geçmişti, milli takımda da fatih terim'den sonra görevini sürdürmeye devam ediyor. hangi başarısıyla, hangi vasfıyla orda duruyor anlamak güç. orayı bırakırsa başka hiçbir yerden teklif gelmeyeceğinin farkında sanırım.
(bkz: guus hiddink/#8913986)
türk milli takımına yakışmayan adam.

bu adam geçen sene milli takım ayağında galatasaraydan 10 kişiyi kadroya çağırıp, en önemli oyuncularını 80 - 90 dakika oynatmıştır. altı üstü hazırlık maçında. ve galatasaray o hafta lig maçını kaybederek liderlik potasından düşmüştür.

fenerbahçe yönetiminin her dönem uşaklığını yapmaktadır.
milli takımın başındaki en büyük çıban, çıban oğlu çıban fenerli.
2010 dünya kupasına katılamadıktan sonra fatih terim ile birlikte istifa eden fakat 1 ay sonra tekrar federasyon tarafından gus hiddink'in yardımcılığına getirilmiş olan antrenörümsü.

sorun oğuz çetin'de değil. oğuz kendini kabul etmiş artık, 2. adam olarak hayatını sürdürüyor. akranları hatta daha ufakları ne başarılar kazanıyor, neler yapıyor fakat oğuz'un olayı belli. saçmalamak. çünkü oğuz, küçük veya büyük bir takımı çalıştıracak kapasitede olan birisi değil. futbolcuyken de beğenmezdim bunu ben. iyi pas atardı, o da önünde rakip yoksa. topu rıdvan, aykut ve bülent uygun oynardı. hatta o dönem bizim feyyaz bile geldi fenere. oğuz da bu iyi kadrolardan nemalandı hep. asla ön planda olamadı. rıdvan'a, aykut'a besteler yapılırken oğuz'a hiçbir zaman kimse beste falan yapmadı. çünkü oğuz belli bir kapasiteye sahipti. overrateddan öte değildi. antrönerken de durum aynı. yine 2. adam, yine kendini geliştirmek için çaba yok.

sorun oğuz çetin'de değil bizim gerizekalı futbol federasyonunda. " aaa bakın gus hiddink gittiği her milli takımda başarılı oluyor. türkiye'de de iş yapar. " şeklinde düşünüp hiddink'e, ondan beter olan fatih terim'e bir ton para harcayan bu federasyon, yardımcı olarak da oğuz çetin'i getiriyor. ülke olarak üzülmeye mahkumuz. ötesi değil. oğuz da görevini en iyi şekilde yapıyor ve takımın içine ediyor. helal olsun, en iyisini yapıyor. bize müstehak çünkü. sen eşek olursan, sana semer vuranı bol olur.
faal futbolcuyken sahanın patronu olmasına karşın çalıştırıcılık kariyerinde daima ikinci adamlığa mahkum insan. olabilir,zaten yaygın inanıştır pratiğe dayalı olarak, genelde büyük futbolculardan büyük hocalar çıkmaz. sorun bu değil, sorun oğuz'un, kafası çalışan bir insan olmasına karşın ( mühendis olması bir yana oyun içi zekası başlı başına yeterli delildir zeka düzeyini anlamamız için ) bu gerçeği bir türlü kabullenmeyişi, maiyetinde çalıştığı hocaların altını oyması ( mustafa denizli,werner lorant) bunu beceremediğinde ( fatih terim) arkasından atıp tutmasıdır. şimdi sıra guus hiddink'te, bakalım el mi yaman,bey mi yaman. ilk veriler oğuz'un bildik ali cengiz oyunlarına devam ettiğini gösteriyor. izlemedeyiz.
fenerbahçe de oynadığı yıllar boyunca külübüyle özdeşleşmiş, oradaki üç kağıt, kuyu kazma, karaktersizlik, gibi şeyleri fazlasıyla bünyesinde barındırmış ve bunu milli takımda da uygulamaya koymuş antrenör yardımcımsı.
tez vakit milli takım bünyesinden çıkarılması gereken antrenör yardımcısı.
türkiye miili takımı antrenörü değil gayrı-resmi teknik direktörüdür. Hem kendisi hemde türk futbolunun menfaati için artık yerini bırakıp bir anadolu takımının yolunu tutmalıdır.

Kardeşim görüyorsun ki olmuyor kasma fazla.
yanlışlıkla mamadou niang'ı da milli takıma çağırmış lakin milli takım masörünün niang'ın zenci olduğunu farketmesi ile hatasından geri dönmüştür.
fenerbahçe'li. ne beklersin ki bu sallamadan.
the oc adlı diziyi çok seven şahıs*
büyük futbolcu, küçük hoca akımının son temsilcilerinden.
ilk yarısı biten maçın mimarı.
gelmiş geçmiş en kötü teknik yardımcı.
bi zamanlar lays reklamlarında oynarken, keşke reklam setinde kafasına kamera falan düşseydide ölseydi diyebileceğim çakma yardımcı antrenör.
türkiye'ye attığı son kazık için;

(bkz: özer hurmacı)
yürürken kıvırtan milli takım antrenörü.
arda turan'ın ve türkiye a milli futbol takımının içine etmiştir.
oldum olası sevemedim bu adamı. küçücük çocuktum, beşiktaş fener maçlarında bile uyuz olurdum bunu görünce. adamın yüzünde bi iticilik var herşeyden önce, samimiyetsiz görünüyor ki çıkardığı kadro samimiyetsizlikte son nokta zaten.
lakabı ayşe imiş. sonuna kadar hak ediyor. lakabını yani.

kırıtmadan yürü be adam!
hiddink'i de kendine benzetmiştir, aferin.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar