bugün

yurtdışı eğitim danışmanlık firması. work and travel, internship, h2b gibi birçok programda danışmalık hizmeti sunarlar. antalya, istanbul, izmir, adana, ankara'da şubeleri vardır.
au pair olmak icin tercih edilebilecek istanbul da besiktas ta bulunan yurt dışı eğitim acentasi.

http://www.ozman.com.tr

editlerin editi:

düşmanlarıma tavsiye edecegim acentadır.parayı aldıktan sonra ilgi alaka vs o gülen yüzlerden eser kalmamakta koca abd lerde sizi yalnız bırakan bir ozman dır.

siddetle tavsiye etmiyorum.paraniza yaziktir. * * * *
uzak durulması gereken work and travel firması. sahte sözleşmeler, yanlış bilgilendirme ve parayı aldıktan sonra ilgisizlik gibi tüm olumsuz yönleri tek bünyede toplayabilmiş firma.
turkce karsiligi icin ;

(bkz: kazik)
terbiyesizliğin dibine vurmuş wat şirketidir. efendim paralarınızın ve hayallerinizin ütülenmemesi için yazdıklarımı work and travel öğrencileri dikkatlice okusun.
mutfak işini zar zor kabul etmemin ardından istanbula gitmeden hemen önce iş sözleşmesi imzalamam gerektiğini söyleyen ozman akabinde güvenimden yararlanıp başka bir sözleşme imzalatmıştır. şöyle para kazanırsın, böyle dil geliştirirsinler ödemelerim tamamlanınca birden para kazanmak zor dil geliştirmek için abd'ye gidilmez skype falan kullan şeklinde vücud bulmuştur. bir günde ödediğim depoziti 4 aydır geri alamıyorum.
ozmanla gitmeyin.
(bkz: bir iyilik yap kendine)
kısaca o zaman.
2008 yılı yazında ozman adlı firma ile work and travel programına katılmış biri olarak uzak durulması gereken bir şirket diyebilirim.

öncelikle parayı yatırdığınız andan itibaren gülen yüzler asılıyor, Amerikada işiniz hazır kalıcak yeriniz garanti sözleri birden unutuluyor.sayelerinde zor günler yaşamış biri olarak verdiği sözlerin hiçbirinin tutulmadığını gördüm.sonuç olarak uzak durun ozmanla gitmeyin.
kesinlikle uzak durulması gereken work and travel şirketi.

türkiye'den ayrılana kadar size gösterdikleri ilgiyi ve şefkati maalesef yurtdışına adım attıktan sonra göstermeyip, sözleşmeleri yüzünüze vurup: "ben karışmam kardeşim" diyen, bununla da kalmayıp sizinle dalga geçen kuruluş.

bizi amerika'nın köyüne gönderip, iki ay boyunca yahudilerin çamaşırlarını yıkamak zorunda bırakan, ayrıca yeni iş bulacağımız konusunda bizi güzelce uyutan şirket.

kaldığımız köyün %95'i kökten dinci yahudiler olunca çoğu arkadaşımın ingilizce ve milli olma hayali suya düştü.

bir yere çıkamadığımız gibi, düzenli çalışma saatimiz olmadığından para da kazanamadık. kaç defa iş yok diye eve geri döndüğümü hatırlarım. kaldığımız eve gelince; üç odalı evde 14 kişi kalıyorduk desem yeterli sanırım.

bize kendileriyle anlaşmalı turizm şirketinden aldırdıkları; parasını peşin ödediğimiz, sözde dönüşü açık olan biletim ise onlara dönüş tarihini iki hafta önceden söylememe rağmen bana günler sonra ulaşarak "istediğin tarihte bilet yok, uzunca bir süre de bilet sıkıntısı var ama istersen 90 euro verip bilet bulabiliriz" diyebilecek yüzsüzlüğe sahiptir.

floridaya giden arkadaşımın, çalışacağı alışveriş merkezine gittiğinde burada öyle bir yer yok cevabı alarak sokaklarda geçirdiği aç, susuz, parasız günlerden bahsetmeyeceğim bile.

en can alıcı mesele de, kendilerini bir bok sanmaları. şirket yöneticilerinden biri bahsettiğim arkadaşımın size dava açacağım cümlesine karşılığı şu olmuştur: "ben hiç dava kaybetmedim. istediğin avukatla, istediğin davayı aç. orada yaşadıkların da beni gram ilgilendirmiyor"

mümkünse başka firmaları tercih edin uzun lafın kısası.
(bkz: osman) *
o zamanın emoca(!) telaffuzu.
kesinlikle ama kesinlikle uzak durulması gereken firma, sözlüklerde, forumlarda bilimum internet aleminde adeta reklam metni gibi göreceğiniz "ozman'la gittim çok mutluyum, her şey sorunsuzdu" gibi saçma sapan şeyler tamamen kendi güdümlerinde, eşe dosta yazdırılan şeyler. Ben yaşadıklarımı anlatayım, bana iş ve konaklama garantisi verdiler. bunun için piyasadaki en pahalı şirketlerden biri olan ozman'ı tercih ettim. okulum o yaz biteceği için olabildiğince geç döneyim, bol bol gezerim diyerekten programın bitmesinden 2 buçuk ay sonraya aldırdım bileti. fakat sonra bir arkadaşla konuşurken kaçak durumuna düşebileceğimden bahsetti, internette sordum soruşturdum ve verilen travel tarihinden sonra 1 gün bile aksatırsam kaçak durumuna düşebileceğimi, bir daha benim ve birinci dereceden akrabalarımın bile abd vizesi almasının hayal olacağını söylediler. bir hışımla adana şubelerine gittim, kardeşim siz bana niye böyle bir prosedürün varlığndan bahsetmediniz dediğimde pişkin pişkin "niye bu kadar sorun yapıyorsun, bak işte bir problem oldu mu?" şeklinde abzürd bir yanıt verdiler. bu mantığa göre alkollü araba kullanıyorsan kaza olmadıkça bir problem yok yani, bunların mantığı böyle çalışıyor. Her neyse 100 euro tarih değişikliği (thy'den almıştım bileti) benim cebimden çıktı. Neyse dedim, abd'ye geldiğimde ayarladıkları otel 3 ya da beşinci günde polis tarafından kapatıldı. sabah valizlerle dışarda kaldım, tanışalı 2-3 gün olmamış türk arkadaşlar sağolsun valizimi onlara bıraktım, mail attım adana şubeye. ayarlıycaz, halletcez dediler. arkadaş neyi hallediyorsun zaten işe gitcem, gecenin kör vakti çıkıyorum, senin bana söylemen gereken şu "biz konaklama garantisi veriyoruz, o yüzden bizden kaynaklı bir problem oldu git bir otele yerleş, biz sana başka bir yer bulana kadar parasını biz ödüycez" ama hayır, arkadaşlar, bakcaz halletcez derken o gece sokakta kaldım. zaten fitili ateşleyen bu oldu, bir daha mail falan atmadım, dönüş yapmadım kendilerine. çünkü bana "en ucuz yeri ayarladık" demelerine rağmen başka bir türk kafileye aynı yerde aylık 350-400 dolara yer ayarlamışlar. ki bana en ucuz yeri bulduk dedikleri hostelin günlük fiyatı 30 dolardı!! daha bir sürü problem, size öyle bir büyülü dünya sunarlar ki siz abd'ye ceo olarak geleceğinizi düşünürsünüz, halbuki buradaki şirketler konsuunda hiçbir yaptırımları yoktur. hatta abd'de anlaşmalı oldukları şirketliern bile yaptırımları yoktur. şu işi, şu kadar saat yapıcaksın dedikleri zaman "ama kardeşim bana böyle anlatılmadı" deme lüksünüz yoktur. he şimdi tüm bunlara rağmen iki gün sonra bu başlığa "aman şöyle güzel bir firma diye bir entry okursanız, bilin ki sosyal medya'da iyi çalışıyorlar...
gitmeyin kardeşim. diğer şubelerini bilmiyorum ama istanbul şubesi için diğebilirm ki, "gitmeyin kardeşim" evet gitmeyin. neden mi? sayayım hemen;

1) ilgisiz. siz mi ona başvurdunuz o mu size belli değil. sanki iş başvurusu yapıyorsunuz. mail atıyorsunuz yarım yamalak devamı olmayan cevaplar. bürosuna gidiyorsunuz. kapıya kadar bile gelmemeler. gibi gibi.

2) bilgisiz. eğer siz daha önceden birşeyler biliyorsanız ülkeler ile ilgili, resmen bazı şeyleri siz ona hatırlatıyorsunuz.

3) bundan daha düşük okul yok diyor fakat siz internetten bir bakıyorsunuz ki bir sürü ucuz okul var.

4) sürekli olumsuz yanıtlar. ne derseniz deyin " yok öyle yapamazsın, öyle olmaz, gidemezsin, almazlar, vize vermezler, çalışamazsın, çok zor, zaten sana uygun değil"

ee ben ne yapayım kardeşim. hiç mi çıkar yolu yok. hiç mi bir yolu yok. sen sorarsan cevaplar. sormazsan susar. sorduğununda cevabını yarım yamalak alırsın. valla en sonunda sıçarım böyle işin içine değip çıkıp gidersin. bir daha da görüşmeyeceğim dersin.