bugün

yakan kişiyle birlikte olaya tanık olan diğer tiryaki yolcuların hep birlikte arkasından yas tuttuğu, hüzne boğulduğu, işlevini yerine getirememiş, terk edilmiş, boynu bükük sigara.
ne zaman yakılsa otobüs gelen sigaradır zaten. daha iki fırtta yere atılması müstahaktır.
napsam bi sonraki otobüsemi binsem sorunsalını akla getirir.
Yarım saat otobüs beklenmiştir ha şimdi geldi ha gelecek tedirginliği ile o ızdırap içinde geçirilen geçmeyen dakikalara artık cana tak edipte yakılan sigaradan bir duman alınması ile otobüs gelir evet sözlük işte o an düşülen ikilem içler acısı olur bi yandan o belki 54 yetim hakkını üzerinde barındıran taptaze sigarayı atsammı yoksa o zavallı ezik harekete davranıp yanmış ucu koparıp sigarayı pakete geri koymakmı .. bu seçenek otobüsteki insanların pisliksin sen bakışıyla ızdıraba dönüşebilir buram buram yanık kül bok karışımı kokmakmı yoksa... amaaan sıkıldım.

(bkz: never ending story)
aynı zamanda basılıp pakete koyulan sigarada olabilir.
(bkz: sigarayı filtlerisine kadar içen ruh hastası)
yarım kalan sigarayı durakta bekleyen başka bir içiciye ikram etme durumudur.
kendisine otobüs getiren denmektedir. zira 2 saattir bekliyor olsanız bile sigarayı yakıp bir nefes çekmenizle otobüsün çıkagelmesi bir olmaktadır.
yas tutan sigaradır.
kör bahtım, kem talihim der yanar durur..
o gün bitene kadar herkese anlatılası olaydır.
sigaranın yere atıldığı yetmezmiş gibi çekilen son nefesin dumanı sözde kapıda üflenir ama bütün duman içeri girer, gıcık bir durumdur. zaten otobüs duraklarında sigara içilmesindir, rahatsız edicidir.
söndürülmeye mahkumdur. içinde hep kalır o sigara. "bi fırt daha çekseydim keşke" ya da "diğer otobüsü bekleseydim iyi olurdu" gibi avuntu cümleleri kurmamıza sebeptir. Birde şöyle okkalı bir küfür savurduk mu tamamdır.