bugün

Aslında her bireyde bir özelliği olabilen bir rahatsızlık.
yetişkinlerde görülen şekli genelde asperger sendromudur.
seviye seviyedir.
ilacı sabır ve özenli ilgidir. yılmadan ilgilenmek, sabırla özen göstermek.
hani Eyüp sabrı derler ya, hani beş yıl önce gördüğünüz insanı yeni görünce tanıyamaz gibi olursunuz sonra adam çökmüş dersiniz ya işte insanı çökertecek kadar sabır.
çok zor. ama çok da umutlu. otizme attığınız her yumruk için çok çabalarsınız ama o yumruk atıldı mı sağlam atılır bunu unutmayın. umudunuzu asla kaybetmeyin.
dikkat çekilmesi gerekilen bir mevzu.

problemleri nelerdir? söyleyecek çok sözü olan herkesi mesaj kutuma bekliyorum.
Hakkında hastalıktır denmiş, gelişimsel bozukluktur denmiş. bu bir hastalık değil.

19 Yaşındaki otizmli bir genç kız 16 farklı müzik aletini çalabiliyor, şarkı söyleyebiliyor. Güzel sanatlar lisesini bitirmiş, güzel sanatlar fakültesine hazırlanıyor. Bu haberi izlerken ben, bitmiş cips pakedini kenarından yırtmış içinin baharatını yalamakla meşguldüm. Kimin hasta olduğunu tartışmayalım istersen.
http://beratcelik.com/hab...y-kama-merkezi-kurdu.html

Florida'da bir Oto Yıkma Şirketi..
Baba otizmli oğlu için kuruyor..
Şuan 53 personeli var ; 35'i otizmli..
Illede mozart olsun.
yüksek fonksiyonlu otizm, atipik otizm, diğer türlü sınıflandırılamayan otizm gibi alt tipleri, bu spektrumdaki çocukların tanılarının gecikmesine ve uygun eğitim/danışmanlık hizmetlerine ulaşımın zorlaşmasına sebep olabilir.

sosyal etkileşimi, dil gelişiminde sorunlar hissettiğiniz ya da tekrarlayıcı hareketleri olan çocuklarla karşılaştığınızda lütfen bir çocuk psikiyatristine yönlendirin.

bir de iki nisan, dünya otizm günü, haydi o gün hep beraber mavi giyinelim!
endüstri ülkelerinde hızla artan bir fonksiyon bozukluğu. son 20 senede hastalık yüzde 600 artış gösterdi. bilim adamları
bu çocukların yüzde 70 inde miğde bağırsak hastalıklarının olduğunu tespit ettiler ve otizme bir bakterinin yol açtığı kanısı
kesin olmamakla beraber güçlenmektedir.
(bkz: otizm)
çok garip bi hastalık ya. tanık olduğum bi olayda normal olan çocuk ezan okunmaya başlayınca cenin pozisyonuna gelerek ağlamaya başlıyor. çok ilginç.
nesneleri ve yüzleri beyin ayrı ayrı bölgeleri yoluyla ayırt edermiş ama bu otistik kişilerde ayırt özelliği olmazmış. o yüzden belli yüz mimiklerini ayırt edemedikleri için, karşı tarafa bön bön bakma durumları oluşabilirmiş kimi zaman.
otizm bir hastalik değildir. hastalik olsaydi eğer tedaviso falan olurdu. otizm diger bir tabirle farkındalıktır. zaten sadece otizm diye konulan bir tanida yoktur. kisi su tanimlardan birini alarak otizm çatısı altina girebilir. bunlar: asperger sendromu, atipik otizm, ret sendromu ve başka türlü adlandıralamayan farkındalık.
sanilanın aksine otistik bireylerin sadece yüzde 10 u üstün zekali sinifina girer ve genelde aspergerli olarak tanimlanirlar. diğer geri kalan yüzde 90 ı da zihinsel engelli olur. yani normal bir zekaya sahip otistik bir birey diye bir sey yoktur.
birde daha otizme nelerin yol açtiği bilinmemektedir. yalniz genetiğin yol açtığı sanılmaktadır ama hangi genlerin sebep olduğu bilinmediği için önceden alınabilecek bir önlem henüz yoktur.
nedeni henüz çözülememiş olan bir durum otizm.
en son yapılan araştırmalara göre ise ctnnd2 adlı bir genin etkisinden söz ediliyor:

http://www.otizmleyasam.c...lan-geni-teshis-etti.html
Bugün Dünya Otizm Farkındalık Günü.

Otizmli çocuklara biraz olsun destek olmak istiyorsanız, büyük harflerle TOHUM yazıp 5290'a SMS olarak gönderin. Ülkenin önde gelen otizm kuruluşu TOHUM'a 10 lira bağış yapacaksınız ve paranız hayırlı bir işe gitmiş olacak.

edit: bir sms'ye soygun diyen gerizekalılar ancak bu sözlükten çıkardı zaten. Bu tür dingiller için de bir toplama kampı yapılmalı ki hepsi bir arada eşelensin, etrafı zehirlemesin.
adına soygun yapılan bir hastalık daha. otistiklere boşuna sempati duymayın, hepsi kart sayamıyor.
https://www.youtube.com/watch?v=lBEMo4LDyZA

farklılık, güzeldir!
(bkz: 2 nisan dünya otizm farkındalık günü)
ABD’de yapılan ve Amerikan Medical Association (JAMA) dergisinde yeni yayımlanan bir araştırmaya göre, gebelik öncesi ve gebelikte alınan folik asidin otizm riskini önemli oranda azalttığını saptandı. Araştırma kapsamında, Omega 3 yağı ile diğer mineral ve vitaminlerin hamilelikte ya da öncesinde alınmasının ise otizm üzerinde herhangi bir etkiye sahip olmadığı belirlendi. Daha önceki çalışmalarla folik asidin otizm riskini azalttığı biliniyordu ve gebelik öncesinde kadınlara folik asit takviyesi dünya genelinde yayıgın olarak kullanılıyordu. Ancak yeni çalışma mevcut verileri desteklemenin yanı sıra folik asidin etkisini de tam olarak göstermiş oldu.

http://www.medikalakademi...-asit-otizm-riski-azalma/
Bir kromozom eksik yada fazla, ne farkeder ki dedirten garip "hastalık".
Yakın bir arkadaşımın kardeşi otistik. Ama bakıyorum, benden daha mutlu. Hastalığı daha iyi anlamak isteyenlere ilginç ve müthiş bir gerçek hikayeden uyarlanmış film tavsiyesi: Temple Grandin.
Rainman bununla ilgili en güzel filmlerden.
otizm bir hastalık değildir. ömür boyu sürer. otizmin nedeni halen bilinmiyor. kalıtsal ve çevresel faktörlerin, birlikte etkileşiminin neden olduğu düşünülmekte. buna ek olarak bazı nörolojik farklılıklar üzerinde duran çalışmalarda var. otizm tanısı vermek için zeka geriliği aranmaz. yani tanının ölçütlerinden birisi zeka geriliği değildir. her otizmli birey zihin engellidir diye bir şey yok. aynı şekilde izlediğiniz filmlerdeki gibi çok zeki olacaklar diye bir şey de yok. otizmi yeneceğini tedavi söyleyen, iddia eden bütün tedavi ve rehabilitasyon yaklaşımları, para tuzağı. istismar. inanmayın. otizmin tek bir tedavisi var o da özel eğitim. genel olarak yanlış bilinen noktalara değinmek istedim. daha fazla bilgi almak isteyen mesaj atabilir.
şizofreni ve otizmi modelleyen bir insan dünyayı parmağında oynatır.
bir öğrencim vardı, kocaman gözleri, benim rimelle bile ancak yarısına getirebileceğim upuzun siyah kirpikleri vardı. Ama o gözler çok boş, anlamsız bakıyorlardı.
Gözlerimizi buluşturamazdık bir türlü.
Bir anormallikti elbette.

Arkadaşına zarar verdi bir gün. Hatasını anlaması için bir köşede sandalyede oturtup bekletecektim. Ne varki sandalyeyi görür görmez koca gözleri açıldı. Oturmamak için direndi. Çünkü sandalyenin rengi "sarı" idi.

Çocuklara meyvelerini yerken izlemeleri için çizgi film açtım. Bizim berkay çizgi filme öyle bir kaptırdı ki kendini, sesimi duyurabilmek için televizyonu kapattım.
Aynı donuk gözlerle etrafına baktı.

Ailesi ile konuştum, rehabilitasyona yönlendirdim ve iki gün sonra beni adeta yıkan haber ile geldiler.
Berkay "otistik"ti.

Nedenine gelecek olursak, televizyondu.
Sadece basit bir televizyon bir insanın hayatını böylesine değiştirebiliyordu işte.
Hem de kalıcı olarak zihnini biçimlendirerek.
hastalık değil gelişimsel bir farklılık halidir.

hatta bunun spektrumu vardır.

(bkz: asds)