bugün

bir film.
Bu harika tanımdan sonra yorumuma geçelim.

Film konusunda gerçekten bilgili olan ve zevkine güvendiğim bi arkadaşın tavsiyesiyle birlikte izlediğim film.
Filmi izlerken yorum yapılmasını sevmem ama, arkadaşım; "basit bi intikam filmi değil,dikkatli izle" dediğinde niye böyle diyo la bu diyerekten izlemeye devam ettim.
Filmden çok anlamam ama böyle bi intikam filmi görmedim, böyle bi film görmedim ben.
Gerçekten inanılmaz, helal olsun.
Hollywood, genelde bi filmi yeniden çeker ve orijinalinden daha güzel olur ama bu filmin daha iyisini yapamayacaklar bence.
Değişik ve şaşırtıcı bir başyapıt.Beklenmedik sonuyla da beni çok etkiledi.Yönetmen Chan-Wook Park çok başarılı.sonunu geri alıp 2-3 kere daha izledim.Birde bu sene Amerikan versiyonuyla tekrar vizyona girecek onuda merakla bekliyorum başrol de Josh Brolin var.
"Gülün, dünya da sizinle birlikte gülsün. Ağlayın, ama yalnız ağlayın" sözüyle akıllarda kalan filmdir.
bir kore filmi. 12 sayfa tüm yorumları okuduktan sonra nah izlerim dediğim filmdir.
--spoiler--
gül; bütün dünya seninle gülsün.
ağlarsan, yalnız ağlarsın.
--spoiler--

--spoiler--
15 yıl hayali idman acaba işe yarar mı ? (karşısında onu dövmek için bekleyen 10 kişi vardır.)
(sahenenin sonu) yararmış...
--spoiler--
http://www.youtube.com/watch?v=Mxdp1kcb8Fc&list=PL67F0F688CF644A63&list=PL67F0F688CF644A63
yılışık yılışık kore aşk filmi izleyen ergenlere izletilip gerçek sinema filmi nasıl olurmus öğretilmesi gereken filmdir.
film güzel. ancak çok daha iyilerini izlemiştim diyebilirim. arşivlik değil.
kafamda soru işaretleri oluşturmuş filmdir.

--spoiler--
birincisi adam bavuldan çıkıp kurtulduktan sonra elinde köpek olan intihar eden adamı kurtarır o kim mesela?

sonra dae su nun dişlerini elini koparacam senin dediği elemanın elini woo jin neden kesiyorlar bunlar beraber çalışmıyorlar mı?

dae su woojinin kardeşinin ölümüne sebep olduğunu anlayınca köpeğin olayım falan diyor sonra adam arkasını dönünce elindeki kumanda ile öldürmeye çalışıyor. madem öldürmek istiyosun neden dilini kesip köpek oluyosun baştan öldürsene?

eli kesilen elemanla woojin in baglantısı ne? neden elini kesiyor?

filmin sonunda bi kadın var dae su'nun yanında mektubunu okuyor. sonra o yok aluyor birden kızı mido beliriyor ve seni seviyorum diyor. o kadın kim ve kızı hala hıpnozun etkisinde mi dae sunun babası olduğunu bilmiyor mu(kutu yu açtırmamıştı woojin) ilişki devam mı edecek?

--spoiler--

sorular sorular çok eksik var kafamda
korelilerin ne kadar kindar manyaklar olduğunu gösteren filmdir. ayrıca başroldeki adam ahtapotu cidden yemiştir.

https://www.youtube.com/watch?v=lv_OxuZzIxY

son yarım saati tekrar izlemek gerekiyo anlayabilmek için. hiçbir şey için olmasa bile sonundaki nefis müzik için bile izlenebilir.

http://www.youtube.com/watch?v=_DxjFs_dsR8
insanın hiç ama hiç beklemediği bir sonla biten filmlerden biri. beynin ve kalbin öyle bitmesini istemiyor ama ne yazık ki öyle bitiyor...
daha fazla yazmayacağım, ağzımdan bir şey çıkacak, filmi izlemek isteyenlerin şevkini kıracağım...
wook park'ın 2003 yılında çektiği tüm zamanların en iyi filmlerinden biridir. ilk izlediğimde, cruel picture ve kill bill serisinde olduğu gibi hafif palahniuk metni tadı veren 'kim olursanız olun, kendinizi geliştirebilirsiniz.' 'ne durumda olursanız olun, güçlü olabilirsiniz' temalı olduğunu düşünüp, pek üzerinde durmamıştım. fakat tekrar izleyişimde karşımda bir 'kendinizden bir cavavar yaratsanız dahi hayatı yenemezsiniz' metni gördüm. kill bill ile oldboy arasındaki fark tarantino'nun realiteden ne kadar uzak olduğunu bir kere daha gösterdi bana. buna rağmen tarantino'yu ve filmlerini özel kılan ve henüz çözemediğim bir şey var. ben onun zeki bir adam olduğuna inanmıyorum. gençliğinde sürekli insan içinde olduğundan insanlara ve kişiliklerine dair tespitlerini farkında olmadan yapıyormuş gibi geliyor. oldboy'u özel kılan şeylerden biriyse filmin tamamen bilinçli olarak meydana gelmesi sanırım. zeka kokmasının yanında, pulp fiction gibi her sahnesi ayrı bir büyülüyor insanı.

umarım ileride fantastik hollywood remake'i bu filmden çok anılmaz.
nasıl iğrenç, pislik bir insansam artık, hipnoz ve genç kızı ard arda görünce sonunu bilip heyecanımı kaybettiğim, sadece senaryo olarak olmuş film.

insan insana bunu yapar mı lan, yapar da bunu yapar mı arkadaş.
izlemediyseniz okumayın spoilerımı.

--spoiler--
kızla adamın restoranda karşılaştığı ilk anda anladım adamın kızı olduğunu. o yüzden şaşırtmadı.
--spoiler--
sanırım iq seviyemin düşük oluşundan mıdır yoksa filmi çeşitli sebeplerden dolayı bir haftada izlediğimden dolayı mıdır nedir ; hiçbir sik anlamadım ve filmi piç ettim. çok güzel filmmiş diyolar ama gerçekten şu an hakkında hiçbişiy bilmiyorum amk. kızını mı skmiş intikam mı almış hiç bi fikrim yok. evet.
--spoiler-- *bir canavardan daha kötü olsam bile, benim de yaşamaya hakkım yok mu? ~ister kum tanesi olsun ister kaya, ikisi de aynı şekilde batar suya.
--spoiler--
abd versiyonunun fragmanı çıkmıştır. amına koyacaklar efsane filmin.
---ister kum tanesi olsun ister kaya;ikisi de aynı anda batar suya.
Bu zamana kadar yapılmış en iyi intikam filmi bence. Uzakdoğu filmlerini sevmemi sağlayan başyapıt. Filmi izleyip de ben etkilenmedim diyen insan başka bir şeydir galiba. ikinci defa izlediğimde bile aynı heyecanı yaşatan filmlerden.

--spoiler--ımtrak

Film gerçekten tokat niteliğinde. ( filmin başlarında finali tahmin etmeyi de başardım ki bunu çok film izlememe bağlıyorum. ne büyük bir başarı.:-) ) yine de filmin Uzun süre etkisinden kurtulamıyorsun.Finale kadar Dae-su Oh' a acırken bir yanda da lanet olsun sana gibilerinden nidalarda bulunuyor insan.

söylemeden geçmeyeyim benim aklıma takılan bir konu var. filmin sonunda dae-su oh aslında olanların farkında,gözyaşı döküyor. o anda yönetmenin aslında ensest ilişkiye evet dediğini anlıyorum.

orhan gencebaydan geliyor : dil yarası, dil yarası, ne acı yaraymış.

--spoiler--ımtrak

Filmi izlerken yeminle karnıma ağrılar girdi.Boğazımda bir yumru oldu.
Min-sik Choi ve Yoo ji-tae muhteşem oynamışlar.
Yönetmen ise kurguyla, senaryoyla ve geçişlerle aklın sınırlarını fazlasıyla zorluyor. Filmin müzikleri için ise hiç yorum yapmıyorum. bilindik müzikler ama filmi izledikten sonra daha bir anlamlı. özellikle şunlar:

http://www.youtube.com/watch?v=_DxjFs_dsR8

http://www.youtube.com/watch?v=zMMIbQlY4ls

izleme şansınız varsa orjinal dilinde izleyin en başta sıkıcı gelse de orjinal dil ilerleyen dakikalarda müzik gibi akıyor.Aksi halde Türkçe dublaj fena ki ne fena.

oldboy 2013 hakkında eyyorlamam ise şu şekkilde:

bu arada bu güzel filmin remake ini de yaptılar ya. bir şey demiyorum. orijinalinin yerini de tutmaz ya neyse. her şeyden önce josh brolin ve olsen kardeşlerin en küçüğü de olmamış. önyargı olacak ama josh brolin ve samuel jackson bile filmi kurtaramaz.

ayrıca izlediğim en rahatsız edici 3 filmden biri. diğerleri:
1. (bkz: srpski film)
2. (bkz: salo o le 120 giornate di sodoma)
filmi izliyorsun izliyorsun kutu açılma sahnesi gelince şok; vay amk diyorsun kendine gelmen 3 saniye alıyor o ne şeytani bir kurgudur enfes. el cuerpo bir bu iki tavsiye ederim;kum tanesi ya da taş hiç fark etmez ikiside suda batar.
overrated mı diye düşündüm. hayır, değil.

yarattığı düşünsel ortamla size hayatınızı sorgulatabilecek bir film.
Cok ozgun bi senaryosu var. Yasanmamis bi olayi boylesine etkileyici bi sekilde kurgulamakta muazzam. tek kotu tarafi olabilecek yanı, ilk seferde belki herseyi anlamayabilirsiniz.
dikkatle izlenmesi gereken filmlerden. izlerken yorum yaptıran, düşündüren, çözmeye çalıştıran, tahminleri konuşturan filmdir. usta yapım.
orjinal bir senaryoya sahip mangadan uyarlanmış filmdir.
Film orjinaldir orjinalliğe de ahlak kurallarına ne kadar uygundur bilinmez.

Ağır bilgi
---spoiler---
Film ilk başta sıradan bir intikam ve aşk filmi gibi görünüyor, konu geliştikçe durumun çok farklı olduğunu anlıyoruz.
Sofokles'in tragedyası Kral Oedipus ile paralel götürülmüş film.
(bkz: kral oedipus)

Oh Dae-Su ,baş kahramanımız, 15 yıl boyunca bir odada hapis hayatı yaşıyor ve bu süreçte sadece televizyon sesinden insan sesini duyabiliyor. Hatta karısının ölümünü bile televizyondan öğreniyor, kızından ise bir haber.
Dışarı çıktığında öfkeli ve intikam almak isteyen biri olarak hedefe yöneliyor fakat düşünemediği bazı şeyler var. Bir kıza aşık oluyor bu cezalandırma sonucunda ve onunla birlikte oluyor. Intikam almaya kalkışırken kendi kendini mahvediyor aslında. Sonunda bunu acı bir sekilde öğreniyor.
Aşk bu nerede karşına çıkacağı belli değildir. Hissettiklerin bazen en yakının kardeşine bile aşık olursun. bütün bu olayların çıkışı saf aşktır. Ama sanıldığı gibi oh dea su'ya değil, Woo-jin'in saf aşkı.
Woo-jin ile kız kardeşinin ilişkisini kız kardeşi olduğunu bilmeden anlatan oh dea su bir genç kızın kendini barajdan atmasına neden olmuştur. Woo-jin'in ellerinden kayıp giden kız kardeşi, saf sevgisi...
Bunları öğrendikten sonra kızı bilmesin diye dilini keser oh dea su. Bu yük bu kadar ağır olmamalıydı fakat herşey insanlar için değil miydi?
---spoiler bitti ---
oldukca basarili bir film. cok ama cok heyecanli sahneler mevcut.
öyle ki bazi kisimlarda elimi monitörün üzerine getirdim o sahneyi görmemek icin.
helede dis sökme sahnesi icimi ürpertti resmen.
ahtopat sahnesinde midem kalkti. nasilda yedi canli canli...
ve hic bir sekilde montaj ve ya visuel efekt yokmus.
yapimcinin söyledigine göre o sahne icin 4 ahtapot can vermis.
bide ahtapotu yiyen kahramanimiz vejeteryanmis. helal olsun be sana ihtiyar delikanli.!
bir bollywood aşığı olarak my sassy girlden sonra kore sinemasına duyduğum ilgiyi kat be kat artıran ikinci filmdir kendisi. çok ilginç geldi bana açıkçası. şimdi türkiyenin şu modern,çağdaş yapısına uyarladığımızda götüyle güler belki insanlar. biz o derece çağdaşlaştık. neyse.film harbi güzel,tuhaf bir film. baştan sona bağlıyor sizi. finalini tahmin ettirmeme konusunda çok başarılıydı.
açıkçası film bende tuhaf bir tat bıraktı. hani bu kadar dramatik bir film için tat kavramından sözetmek ne denli doğru ama böyle hanımeli çiçeğini emersin de dilinde bir tat kalır ama o tadı tam anlayamazsın. güzel gibidir ama yetmez tadını anlamak için. daha çok istersin. daha çok çiçek piç edersin. öyle bişey. bir filmi(veya diziyi) izlerken karakterlerden birini(çoğunlukla başrol) veya bir tarafı tutarsın. kötü adamı veya iyi adamı tutarsın. (mesela ben behzat ç izlerken ercüment çözeri tutardım behzattan sonra). yani bi filmi tarafsız izlemeyiz kolay kolay. bu filmde tutacak bir karakter yok. hangisine elini atsan elinde kalıyor. her biri aynı bokun laciverdi veya başka tonları. en sonunda allah topunuzun belasını versin amk dedim.
izleyin izlettirin. belirli aralıklarla izlenip sürekli o tam anlaşılamayan tadı almalı.
park chan-wook' un intikam üçlemesenin ikinci filmidir. şahsi fikrimce de çekilmiş en iyi intikam filmidir.