bugün

Yolu değil varış noktasını arzulamak. Her konuda.
karnının doyup gözünün doymaması.
Sevgi problemi...nerde eski samimiyet.

görsel
her şeye tek bir tıkla, tek bir adımla ulaşabiliyor oluşun getirdiği tatminsizlik. bu tatminsizlik her şekilde görülüyor. aklımızdan geçen her türlü yiyeceğe, insana, duyguya, eşyaya anında ulaşabiliyoruz. elde ettiklerimizin bir değeri kalmıyor. uğraşmıyoruz, emek harcamıyoruz ki elde etmek için. evden çıkmadan karnın da doyuyor, alışverişini de yapıyorsun, sevgili de buluyorsun. hiçbir şeyin kıymeti kalmadı bu yüzden. kıymeti kalmayan şey bizi tatmin etmiyor, hep daha fazlasını, daha gelişmişini, daha güzelini, daha daha dahasını istiyoruz. tam birine karşı bir şey hissedecekken karşımıza göze daha güzel görüneni çıkıyor, hop vazgeçiyoruz. bağlanmıyoruz. hızlıca tüketiyoruz, sıkılıyoruz, vazgeçiyoruz. allah bizim belamızı gerçekten vermiş de farkında değiliz.
iletişim eksikliği. sabahları işe giderken bakıyorum kimse kimsenin suratına bakmıyor ve kimsenin suratı gülmüyor. herkes bir hayat mücadelesine girişmiş etrafından bi haber.
modern olmayan insanlardır.
Yalandir.
Sahte olması.
görsel
Yobaz olması.

Biraz garip gelebilir ama öyle. Çoğu modern dediğin insan yobaz.
sürekli bir şeylere bağlı kalma ihtiyacıdır.
sosyal medya.
mutlu rolü yapmak.
Modern rolü yapmak.

Bulgur pilavımı verin ulan bana.
tüketmek ve tüketme isteğidir.sadece madden değil manen tüm var olan biten her şeyi tüketmek isteğidir.
elbet bir de bunun getirdiği tahammülsüzlük.
Hatta biraz açacağım; insanoğlunun bir merkez nokta olduğunu,bu merkezden çizilmiş çemberin ilki aile olsun veya aile yakınlığındaki daimi hayat yoldaşları.ikinci çapı genişlemiş çember seçebildiğimiz yakın çevremiz,üçüncü çember (git gide çap büyüyor tabi) tanıdığımız iş arkadaşlarımız vs.,son çember de tanımadığımız veya bir kereden ibaret tanışıklığımız olduğu insanlar olsun.Benim gözlemlediğim kadarıyla insanların en çok tahammül gösterdikleri insanlar tanımadıkları,ardından iş arkadaşları tanıdıkları vs.... sıra geniş çaplı çemberden başlıyor ve en çok tahammül edemediklerimiz genelde en iç çember yani ailemiz falan oluyor.
ilk tahammülsüzlüğü görenler,nezaket kurallarına asla dikkat etmediğimiz onlar oluyor.Diğer yandan ilk defa bir masada oturduğumuz ve o an tanıştığımız kişiye bir nezaketler,bir iyilik meleği rolleri falan.Neden yapıyoruz ki bunu? bir daha görüp görmeyeceğimiz belli olmayan birisine veya sadece işte okulda merhabalaşacağımız kişiye gösterdiğimiz sabrı,nezaketi hayatımız boyunca kırsak da üzsek de ne yaparsak yapalım bizimle olacak kişilere göstermiyoruz.Nasıl olsa hep bizimle diye mi?onlar tüketildi diye mi? işte bence modern insanın sorunu bu çemberlerle meselesini tam çözememiş olmak.
starbucks ta ne içeceğine karar verememek.
Hayatta kalmak için yapması gereken şeyin avlanmak ve meyve toplamak olması gerekirken masa başında bir işte çalışması.
Samimiyetsizlik.
var olmak.
susmak. tır.
sürekli gelişen teknolojidir.

çünkü insanların doyumsuzluğunu ve tatminsizliğini arttıran bir güçtür.
inançsızlık. zira her kötü şey burdan sonra başlıyor bence.
Modern olması zira modern olmasa modern olmayan insan problemlerine sahip olurdu.
Tetris' teki o uzun çubuğu bekleyememek, sizi sabırsız bücürler.
dinsiz olusudur.
modern olamaması.