bugün

Küçük yaşlarda bir gemide işe başlar. Çok tutumlu olduğu için güzel para biriktirir ve bu da insanların dikkatinin çeker. Bir gün kalabalık bir grup Mell'i sıkıştırır ve öldüresiye tartaklar. Yüzünde sağlam kemik kalmayan, hatta bir çok kesiciyle kesilen suratına yapılan mucize operasyonlarla; peşinden koşulan Mell Gibson doğar. (bkz: olsa da yesek) (bkz: Mell i değil plastik cerrahı)
kendisinin koyu bir hristiyan olduğunu ve müslümanlara karşı öfke dolu olduğunu duymuştum.
son zamanlarda amı tuttuğuna dair birtakım geyikler var, amı tutmasının imkansız olduğu ve ellerinin bomboş olduğu iki eşinden de dolaylı biçimde tekme yemesinden ve beş parasız kalmış olduğundan kaynaklanabiliyor gibi söylentiler duydum.

fatih erkoç'tan onun için gelsin;

(bkz: ellerim bomboş)
gün itibariyle 55 yaşına girecek oyuncu.
anti-semitist yobaz hristiyandır.ırkçıdır.faşisttir vs vs.hiçbi halta benzememektedir.
hemen hemen her filmi belli bir kalitenin üzerinde olan ve oynadığı her rolün hakkını sonuna kadar veren usta aktör. aynı zamanda braveheart filminde kalleş ingiliz kralına direnen william wallace karakteriyle, türk toplumunun gönlünde ayrı bir yer etmiştir.
kendisi müslüman olduğunu açıklamıştır.
müslüman olduğunu açıklayan aktördür.müslüman olmasıyla ilgili haber şöyledir:

"Ünlü aktör Mel Gibson bugun Beverly Hills Musluman Merkezi (The 90210 Center For... Islam) onunde yaptigi basin aciklamasinda bir sure once musluman oldugunu acikladi. "'Isa'nin Aski' filminden sonra Hiristiyanlarin tepkisini cekmek istemedigim icin musluman oldugumu aciklamadim. Ama artik icimdeki Islam askini gizli tutmam mumkun degil." seklinde konustu. Bir sure Islami bilgisini cesitli ulkelerdeki medreselerde gelistirdikten sonra sinema kariyerine devam edecegini aciklayan 50 yasindaki aktor, su anda yonetmenligini yapacagi ve basrolunu oynayacagi ve Hamza'nin hayatinin konu edilecegi "Allah'in Kilici" isimli filmin senaryosu ustunde calismakta oldugunu belirtti. "Dimension Films, ve Sony Pictures ile filmin finansmani konusunda gorusuyoruz. Insallah 1-2 sene icinde cekimlere baslariz." dedi.

Bir film setinde uzaktan kulagina gelen ezan sesinin etkisi ile Islam'i arastirmaya basladigini belirten Gibson, Islam'in tevhidi evren anlayisinin kendisini etkiledigini belirtti. Daha sonra ogle namazi icin gazetecileri Beverly Hills Musluman Merkezi Camii'ne davet eden Gibson, kamet getirirken poz verdi."
türk düşmanı olduğu söylenen bir ecnebi artizidir kendisi.
kendisi hbbia' nın entrylerini okuya okuya müslüman olmuştur.
müslüman olmuş ünlü aktör.

http://www.diyanethaberle...n-musluman-oldu-1893.html

kendisine müslüman ismi önerim ; melih gibisinoğlu yok bu çok türk ismi oldu melih kapsın heh tamam.
müslümanlığı seçmiş olan ve böylelikle hollywood u şok etmiş olan yakışıklı aktör. sevinmedim dersem yalan olur valla. http://bit.ly/gZaAAI
(bkz: mel gibson ın müslüman olması)
kendisine türkçe isim önerim : mal gibisin
son zamanlarda müslüman olması, yaptığı filmlerin önüne geçen ünlü kişi. bizim ülkemizde aa bak bu da müslüman olmuş heyecanı vardır. Acaba Arap ülkelerinde nasıl karşılandı?
müslüman olduğu haberleri yalan olan kişidir. zaten bizzat kendisi gelse, "fenasi, hafız ben müslüman oldum elhamdürillah *." dese yine inanmazdım. herif en koyu hristiyanlardandı zira. neyse gençler ayık olun.
film için doğmuş gerçekten on numara filmlere adı karışan insan. özellikle savaş filmlerinde aranan adam. gerek oyunculuk gerek yönetmenlik fevkalade. açıkça söyliyim, adamın bi braveheartı bizim fetih 1453 den çok daha üstün durumda.
sol çerçevede görünce öldü sandığım aktör. lethal weapon ve payback karakterleri ile kendisine taparım. mad max serisini de boş geçmemek gerek. karizmasıyla...
bakışları bir başka bu adamın.

görsel şu resimdeki gibi anlamlı bakan oyuncu ben hatırlayamadım. adamın şaşkınlığının verdiği surat ifadesi çok tuhaf, çok çekici. yani nasıl desem bu adam büyük adam.
--spoiler--
Yıllar önce çalışkan bir adam ailesine avantajlı bir iş imkanı sağlamak için onları new york’tan avusturalya’ya götürdü. Adamın ailesinden biri, sirke trapez artisti olarak katılmak veya aktör olma tutkusunda olan genç ve yakışıklı oğluydu.

Bu genç adam zamanını bir sirk işi gelene kadar kasabanın sınırındaki yerel bir tersanede çalışarak geçirdi.

Bir akşam işten eve gelirken, onu soymak isteyen beş haydut tarafından saldırıya uğradı. Genç adam, parasından vazgeçmek yerine onlara karşı koydu. Fakat onu kolayca alt ettiler ve feci şekilde dövdüler. Botlarıyla yüzünü tekmeledi ve parçaladılar. Vücuduna sopalarla acımasızca vurdular ve onu ölüme terk ettiler.

Aslında polisler, onu yolda uzanmış bir şekilde bulduklarında onun öldüğünü sanmışlardı.

Morg yolunda, polislerden biri, adamın zorlukla nefes aldığını duydu ve onu hemen hastanedeki acil bölümüne götürdüler. Acil bölümünde yatarken, bir hemşire korku içinde bu adamın uzun süre bir yüze sahip olamayacağını fark etti. Göz yuvaları parçalanmış, kafatası, bacakları ve kolları kırılmış, burnu askıda kalmış, bütün dişleri dökülmüş ve çenesi hemen hemen kafa tasından ayrılmıştı.

Yaşama ihtimali az olmasına rağmen bir yıla yakın zamanını hastanede geçirmişti. Sonunda hastaneden ayrıldığında vücudu iyileşmişti. Fakat, yüzü bakılamıyacak kadar biçimsiz ve iğrençti. Artık herkesin imrenerek baktığı yakışıklı genç değildi.

Genç adam yeniden iş aramaya başladığında herkes tarafından geri çevrildi. Bir iş veren, ona, sirkte “yüzü olmayan adam” adında tuhaf bir şov önerdi ve bir süre bu işi yaptı. Bu olanlar boyunca o hala herkes tarafından reddediliyor, iş yerinde hiç kimse onunla görünmek istemiyordu. Genç adam intiharı düşünmüştü. Bütün bunlar beş yılda gelişmişti.

Bir gün, kiliseye uğradı ve bir teselli aradı. Kiliseye girerken onu, kilisenin sırasına diz çökmüş, hıçkıra hıçkıra ağlarken gören bir rahiple karşılaştı. Rahip ona acıdı ve onu uzun uzadıya konuştukları odasına götürdü.

Rahip büyük ölçüde etkilenmişti, onun yaşamını ve gururunu tekrar kazanabilmesi için elinden gelen her şeyi yapabileceğini, bunun mümkün olduğunu söyledi. Ama karşılığında genç adam iyi bir katolik olabileceğine söz verecek ve olacaktı.

Genç adam her gün ibadet için kiliseye gidiyor ve ibadet ediyordu ve allah’a onun hayatını bağışladığı için dua ettikten sonra, beyin huzurunu sağlamasını istiyor ve onun gözünde, iyi bir insan olmak için şükran duasını ediyordu.

Rahip, kişisel ilişkileri sayesinde, avusturalya’daki en iyi plastik cerrahla görüştü. Genç adam hiç bir ücret ödemeyecekti. Çünkü, doktor rahibin en yakın arkadaşıydı. Doktor genç adamdan çok etkilenmişti. Çünkü onun hayata bakış açısı tüm yaşadıklarına rağmen mizah ve sevgi doluydu.

Cerrah harika bir şey başardı. En iyi diş ameliyatlarını onun için yaptı. Genç adam, tanrıya söz verdiği her şeyi yerine getirdi. Tanrı da ona harika ve çok güzel bir eş, yedi çocuk ve iş hayatında başarıyla ödüllendirdi.

Bu genç adam mel gibson’dı.

Onun hayatı “yüzsüz adam” filminin prodüksiyonuna ilham oldu. O hepimizi kendine imrendirdi. Cesareti olan her insana örnek oldu. (Paul harvey)
--spoiler--
film hayatı boyunca filmlerinde hep ingiliz öldüren bu dünya sinema tarihinin en başarılı aktörüne saygılarımı sunarım, tüm dünyaya örnek bu konuda, müslüman olduğu yönünde iddialar var bu haberi duyduguma çok sevindim...
kadınlar ne ister ve komplo teorileri ile hatırlayacağım oyuncu. geronimooo
Kendin pişir kendin yedeyimini en güzel anlatan yönetmen, oyuncu.

(bkz: braveheart)
koyu hristiyan avustralya'lı oyuncu.
müslüman filan değil, yapım şirketinin adı bile icon, logosu'da hz.isa'nın gözü.
inanmayın olm böyle şeylere.
Eğer gerçekten müslüman olduysa kendisine "hafız bi bedir-uhud-hendek üçlemesi yap da imanımız coşsun." demek istediğim büyük aktör.